Genel

ALIN

ALIN; Alm. Stirn (f.), Fr. Front (m.), İng. Fore-head. Kaşlann üstünden saç bitim mahallinin başlangıcına kadar yüzün ön kısmı.

Alm derisinin hemen altında yağ dokusu ve bunun da altında kaslar bulunur. Bu kaslar mimik kaslar grubundandır. İnsan yüzünün şaşma, hoşnutsuzluk, endişe, korku gibi çeşitli ifadeler almasına mimik denir. Bunun için gerekli kasılmaları sağlıyan kaslara “mimik kaslar” adı verilir.

Alın kemiği içinde küçük bir çift kanalla burun boşluğuna açılan bir çift odacık (sinüs) mevcuttur. Bu boşlukta iltihab olmasına “sinüzit” denir. Baş ağniannm bir çok türü alm bölgesinde hissedilir. Ancak bunlar sinüzite bağlı olabildiği gibi; göz, beyin ve sinir sistemine âid de olabilir. Hatta yorgunluk, uykusuzluk gibi durumlarda da bu bölgede baş ağnian hissedilebilir.

ALIN; Alm. Stirn (f.), Fr. Front (m.), İng. Fore-head. Kaşlann üstünden saç bitim mahallinin başlangıcına kadar yüzün ön kısmı.

Alm derisinin hemen altında yağ dokusu ve bunun da altında kaslar bulunur. Bu kaslar mimik kaslar grubundandır. İnsan yüzünün şaşma, hoşnutsuzluk, endişe, korku gibi çeşitli ifadeler almasına mimik denir. Bunun için gerekli kasılmaları sağlıyan kaslara “mimik kaslar” adı verilir.

Alın kemiği içinde küçük bir çift kanalla burun boşluğuna açılan bir çift odacık (sinüs) mevcuttur. Bu boşlukta iltihab olmasına “sinüzit” denir. Baş ağniannm bir çok türü alm bölgesinde hissedilir. Ancak bunlar sinüzite bağlı olabildiği gibi; göz, beyin ve sinir sistemine âid de olabilir. Hatta yorgunluk, uykusuzluk gibi durumlarda da bu bölgede baş ağnian hissedilebilir.

yer alan üçgen ve yanm dâire biçimli alın duvarı veya kapı ve pencereler üstünde kullanılan süsleme unsuru.

Alınlık tablası adım alan üçgen duvar, yüzeyi sutunlarla taşınan yatay bir silme dizisinden meydana gelen saçaklık üzerinde yer alır. Üçgen yüzeyin eğik kenarlan üstüne eğimli bir korniş oturtulur. Alınlık, daha çok Yunan tapınaklarında, Roma, İspanyol mîmârilerinde ve Rönesans döneminde kullanıldı.

ALIŞ VERİŞ (Bkz. Bey’ ve Şirâ)

ÂLt BEY; Osmanh devlet adamı ve tiyatro yazarı. İstanbul’da 1844 senesinde doğdu. Babası Halep ve Şam kethudâlıklannda bulunmuş Yûsuf Gemil Efendidir. İlk öğrenimini özel hocalardan ders alarak yaptı. Küçük yaşta Fransızca öğrendi. On dört yaşında Bâbıâlî Tercüme Odasına memur
girdi ve on sene kadar çalıştı. Sonra Sıhhiye Meclisi Âzâsı, 1873’te ise Karantina Başkâtibi oldu. 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşından önce Varna’ya mutasamf tâyin edildi. Savaşın Osmanh aleyhine dönmesi üzerine, İstanbul’a geldi. Bir süre sonra Düyûn-ı Umûmiye Müfettişi olarak doğu vilâyetleri ve Irak’ta şörev yaptı (1885). Irak’tan Hindistan’a giden Alî Bey, kısa süre sonra İstanbul’a döndü. 1890-1893 târihleri arasında Trabzon’da vâlilik yaptı. Sonra tekrar Düyûn-ı Umûmiyede çalışmaya başladı ve buranın direktörü oldu. Ölünceye kadar aynı görevde kalan Âlî Bey, “Direktör” lakabıyla meşhur oldu. 3 Şubat 1899’da İstanbul’da öldü. Anadoluhisan’ndaki Göksu Mezar-lığma defnedildi.

Âlî Bey, Türk tiyatrosunun kurulmasında büyük gayret ve çaba harcamıştır. Başta tiyatro olmak üzere mizah ve seyâhat edebiyâtı alanlarında eser vermiştir. Tanzîmat’tan sonra çıkarılan ilk mizah mecmuası Diyojen’de yayınlanan yazılan, Türk mizah edebiyâtının o devirdeki en güzel örnekleri olarak kabûl edilir. Tiyatroları genelde komedi türündedir. Tiyatro dili bakımından Ahmed Vefik Paşanın izindedir. Ondan farklı olarak, özellikle halk konuşmalanna yaklaşmış, günlük konuşmalardan ve Türk dilini renklendiren pekçok klişe ve deyimlerden de faydalanmıştır.

Âlî Beyin eserlerinden bâzıları şunlardır: 1) Kokana Yatıyor yahut Madam Uykuda: (Tek perdelik komedi 1870), 2) Tosun Ağa (Üç perdelik komedi, 1870), 3) Ayyar Hamza (1871), 4) Müsaflr-i İstiskal (Tek perdelik komedi, 1871), 5) Geveze Berber (İki perdelik komedi, 1873), 6) Gavo Minar ve Şürekâsı (Üç perdelik komedi (1889), 7) Evlenmek İster Bir Adam (Tercüme roman 1897), 8) Lehcet-ül-Hakâyık (Mizah sözlüğü, 1897), 9) Seyahat Jurnali (Hindistan gezisine âit notlar, 1897), 10) Seyyareler (Mizahî hikaye 1897).
OsmanlI devlet adamı ve tiyarto yazan, Âlî Bey,

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir