‘Askılı boru’ Körfez’in ilgisini çekti
Kıbrıs Su Temini Projesi’nde kullanılan mühendislik yöntemleri Körfez ülkelerinin de ilgisini çekti. Dünyada ilk olan ‘askılı borular’ yakın zamanda birçok projede yer alacak
Kuzey’i de Güney’i de artan nüfus, ısı ve azalan yağışlar yüzünden kuraklıkla karşı karşıya kalan Ada, 40 yıldır su sorununa çare arıyor. 1995’ten bu yana birçok fikir ortaya atıldı. Süleyman Demirel ve Rauf Denktaş döneminde Manavgat’tan metreküpü 55 sente mal olan içi tatlı su dolu 35 bin tonluk devasa balonlar, 60 deniz mili sürüklenip taşındı. Ama Akdeniz’in hırçın dalgaları balonları parçaladı. Bunun üzerine Devlet Su İşleri (DSİ) deniz altına boru döşenmesi fikrini ortaya attı. Akdeniz’in derinliği ve dipteki yarıklar denizin altından su geçişine izin vermeyince dünyada hiç denenmemiş bir yol bulundu. Deniz içerisinde 250 metre derinlikte askıda boru geçişi planlandı. Meşakatli bir o kadar da zor yolculuğu ‘su’ konusunda uzman Kalyon İnşaat üstlendi. Şirket Malezyalı ortağı Sigur Ros ile 2012’de işe başladı ama neredeyse 1 yıl malzeme teminiyle uğraştı. 2 yıl gibi kısa sürede projeyi tamamladı. Bugün Asrın Projesi’ni hayata geçiren şirketler, belki de önümüzdeki günlerde barışın da mimarları olarak anılacak. Hafta sonu Mersin’deki Dragon Çayı’nın vanasının açıldığı, deniz altından askılı borularla gelen suyun KKTC’ye ulaştığı törendeydik. Bir hayalin gerçekleşmesine tanıklık ettik. Tören bitiminde Kalyon Grup Altyapı İşleri Genel Müdür Yardımcısı Abdulnasır Akıncı’yla sohbet ettik.
Zor bir proje üstlendiniz, dünyaya örnek bir işe imza attınız. Mühendislik olarak zorlandınız mı?
Projeyi DSİ geliştirdi. Yapımına 2012’de başladık. Ama 1 yıl kadar malzemelerin temin edilmesi süreci oldu. Montajı 2 yılda tamamladık. Deniz altından geçirilen boru sistemleri dünyada yaygın. Ama bu kadar uzunlukta askılı yöntem yok. Her bir boru 500 metre uzunluğunda. Ağırlıkları da 180 ton civarında. Deniz altına batırma yönetimi ve askılı sistemin mühendisliğini Malezyalılar çözdü. Biz de iki parçanın birleştirilmesine ilişkin detay mühendisliğini yaptık. Çok zor şartlarda çalıştık.
5 METRE DALGALARLA BOĞUŞTUK
Neydi bu zor şartlar?
15 yıldır Akdeniz’de dalga boyu 5 metreyi geçmiyormuş. Ama bizim çalıştığımız 2013-2015 döneminde çok büyük dalgalar ve rüzgârla karşılaştık. Kışın çalışmak zorunda kaldık. 2 yılımız denizde geçti. 5 metre ve üzeri dalgalarla karşılaşınca ekipmanı değiştirmek zorunda kaldık. Deniz üzerinde kalabilecek ve dalgalara dayanacak ekipman getirdik.
KARAYA AYAK BASINCA ŞÜKRETTİK
Başınızdan geçen bir olay oldu mu?
Bir gece karaya kendimizi attığımızda neredeyse yeri öpecektik. Bizi karaya götürecek tekneler kaçtı. Güç bela katar denilen teknelerle kıyıya ulaştık. Karaya ayak basınca şükrettik.
Ciddi bir ‘knowhow’ınız oldu. Yurtdışından size talep var mı?
Proje devam ederken DSİ’ye Körfez ülkelerinden gelenler oldu. Onlar da bize yönlendirdi. Yapım tekniğiyle ilgilenen ülkeler var. Kalyon Grup, su konusunda deneyimli bir şirket. İstanbul’daki içme suyu projelerinin neredeyse yüzde 60’ını biz yaptık. Belki ekipmanı olan birilerini alıp, başka işlere de girebiliriz.
Peki bu projede risk var mı?
250 metre derinliğe denizaltı ve gemiler inemiyor. Boruları çelikle bağladığımız için uyarı olduğunda sinyal alınıyor. Proje sürecinde hiç kaza yaşamadık.
YENİ İHALELER GÜNDEMDE
Parasal boyutuna bakarsanız, kârlı bir proje miydi sizce?
İşin para boyutuna hiç bakmadık. Cemal Bey (Kalyoncu) de Ömer Faruk Bey de (Kalyoncu) bu projeye büyük emek harcadı. Milli bir proje olarak gördü. Fırat Plastik’ten aldığımız borular dahil bütün ödemelerimiz döviz kurundandı. Ama proje bedeli TL üzerindendi.
Önümüzdeki süreçte ilgilendiğiniz yeni bir proje var mı?
TANAP’ın Çanakkale Boğazı deniz geçişi projesiyle ilgileniyoruz. Singapurlu bir firmayla çalışıyoruz. KKTC projesine göre bize daha basit bir proje.
600 KİŞİ ÇALIŞTI
Projede kaç kişi çalıştı?
600 kişiye istihdam sağlandı. Bunun 400’ü denizde çalıştı. 6 ay eve gitmeyenler oldu.
Test aşamasında bir sorun yaşandı mı?
2-3 ay test aşaması sürdü. Hiçbir sızıntı yaşanmadı. Sızıntı olsa debiler olduğu için suyun giriş ve çıkışında anlaşılır. Ayrıca sistemi robotlarla kontrol etme şansımız da var.
400 ARABA AĞIRLIĞINDAKİ BORULARI YÜZDÜRDÜ
KKTC su temini projesinin borularını yapan Fırat Plastik’in sahibi Nevzat Demir de törendeydi. 500 metrelik boruların 400 araba ağırlığında olduğunu belirterek, “Bunları karadan denize getirme şansımız yoktu. O yüzden deniz üzerinden yürütmek istedik. Mendireği ve dalgakıranı olan fabrika yeri aradık” dedi. Ekibine böyle bir yer bulma talimatı verdiğini anlatan Demir, şöyle konuştu: “3-4 ay sonra Taşucu’nda eski SEKA’nın olduğu yeri buldular. İlk yıl 100 bin dolara kiraladım. Makinelerimi getirdim. Banttan inen boruların denize girdiği bir sistem kurdum. Daha sonra SEKA’yı özelleştirmeden alan şirket yüksek kira istedi. Hatta ekibime ‘Gidin Victor Hugo’nun Sefiller’ini oynayın, kira çok yükselmesin’ dedim. Norveçli bir boru firması kaç kez DSİ’ye gidip, ‘Onlar yapamaz’ diye aleyhimize kulis dahi yaptı” şeklinde konuştu.