DOLİNA DOLİN A, Ukrayna Sovyet Sosyalist cum-huriyetinde şehir. Stanislav bölgesinde ve Karpat dağlarının eteklerinde bulunan ilin çevresinden petrol ve yeraltı gazı çıkar. Tuz ocakları, demir dökümevleri vardır. (l)
Devamını Oku »Yazar Arşivi: kozlu
DOLİN
DOLİN DOL1N i. (islavca, «vâdi» anlamına ge¬len dolina’dan). Karstik asıllı kapalı çukur¬luk. — ANSİKL. İki büyük dolin tipi vardır: sağanaklardan sonra emici bir noktanın çev-resinde hareketsiz kalan sular tarafından kalker kayaların ağır ağır ve dağınık bir şekilde çözülmesinden meydana gelen çö¬zünme dolinleri; bir karstik boşluk üze¬rindeki toprağın çökmesinden meydana ge¬len çöküntü dolinleri. Dolinler ilk safhada su emici’dirler, fakat burada toplanan ...
Devamını Oku »DOLİKOSEFAL
DOLİKOSEFAL DOLİKOSEFAL i. (fr. dolichocephale). Antropol. Başının önden arkaya en uzun çapı, enlemesine en uzun çapından daha büyük olan. (Bu gibi insanların sık görül¬düğü ırklara dolikosefal denir.) + Dolİkosefallik i. Dolikosefal kafa biçi¬mi. — ansİkl. Dolİkosefallik’te. kafanın yatay göstergesi 77’den aşağıdır. Dolİkosefallik özellikle kafanın arka kısmındadır; bazı büyük ırklara, özellikle Nordik ırkla Ak¬deniz ırkına ve bazı siyah ırklara has olan ...
Devamını Oku »DOLİKHENOS
DOLİKHENOS DOLİKHENOS Mit. Bir boğanın sırtında ayakta durmuş, bir elinde balta öbüründe yıldırım tutmuş olarak temsil edilen tanrı. Bu tanrı, başlangıçta Hitit’lerin Tarhun ve¬ya Teşup adındaki fırtına tanrısıydı; ona Gaziantep bölgesinde, Malatya’daki alçak kabartmalarda rastlanmaktadır. Romalı as¬kerler Suriye’deki öbür tanrılarla birlikte bu tanrıyı da Roma’ya Jüpiter olarak ta¬nıttılar. M.S. II. ve III. yy.da Jüpiter Do- likhenos için, biri Aventinus öbürü ...
Devamını Oku »DOLİIDAE
DOLİIDAE DOLİIDAE çoğl. i. önden solungaçlı, ka¬rından bacaklı yumuşakçalar familyası. Bunlarda ayak, kavkının kenarından taşa¬cak kadar büyüktür; boynuz şeklindeki do¬kunaçları gayet incedir, dibinde gözleri bu¬lunur; kavkısı kabarık çizgisiz ve kapaksız¬dır. (L)
Devamını Oku »DOLİCHOTİS
DOLİCHOTİS DOLtCHOTtS i. Kemirgen memeli hay¬van. Pampa ve Patagonya tavşanı da de¬nir. (Güney Amerika’da yaygın mara da [Do- lichotis Patagonica] aynı hayvandır. Ke¬mirgenler takımından.) [L]
Devamını Oku »DOLİCHOS
DOLİCHOS DOLİCHOS i. Genellikle sarılgan otsu bit¬ki. Yüzlerce türü vardır. Bir kısmı süs bit¬kisi olarak yetiştirilir. (Baklagillerden.) [L] DOLtCHOSOMA i. Kürek başlı kurbağa fosili. Yılanımsı gövdesinde yüz elli omur bulunur. Kafatası oldukça küçük ve üçge- nimsidir. İrlanda maden kömürü tabaka¬larında ve Bohemya alt permiyeninde bu¬lunur. (L)
Devamını Oku »DOLİCHOMİTUS
DOLİCHOMİTUS DOLtCHOMİTUS i. Çok uzun burgulu böcek, (örnek türü tropik Amerika’da bu¬lunan bu böcek zarkanatlılarm ichneumoni- dae familyasındandır.) [L] DOLİCHOPODİDAE çoğl. i. Kısa duyar¬galı çift kanatlı böcekler familyası. Genel¬likle etçil, madenî yeşil veya mavimsi gri renkte küçük sinekleri kapsar. (Kendileri gibi etçil olan kurtçukları yerde veya su içinde, bazıları ise oduncul böceklerle bir¬likte yaşar ve onları yer.) [L] DOLİCHOPODUS i. ...
Devamını Oku »DOLİCHODERUS
DOLİCHODERUS DOLtCHODERUS i. Küçük karınca. Baş kısmı uzunca, kamı yuvarlak ve karm- göğüs bağı kalındır. (Avrupa’da görülen tek türü, karnı açık lekelerle süslü, kır- mızı-siyah renktedir; yuvasını kurumuş ağaç¬ların içine veya kabukların altına yapar. Zarkanatlılarm Karıncagiller familyasın¬dan.) [L]
Devamını Oku »DOLGUN
DOLGUN DOLGUN sıf. (dolmaktan dol-gun). İçi doldurulmuş, şişkin: Bir gün, zengin bir tanıdığı ona hayli dolgun bir zarf uzatmış¬tı (N. Araz). || Balık etinde, zayıf olma¬yan: Pembe beyaz, çıplak kolları neredey¬se insanın boynuna dolanacak kadar tatlı gülüşlü, dolgun bir kadın (S.F. Abasıyanık). jj [Dudak, yüz, kol, v.b. için] Etli, tom¬bul: Dolgun ve güzel kollarına hakikaten anlayan bir gözle bakmıştı (A.H. ...
Devamını Oku »DOLDURMA
DOLDURMA DOLDURMA i. (doldurmak’tan dol-dur- ma). Dolu hale getirilecek boşluğun içine bir şeyler koyma. (Bk.EKClLT). — Ask. Düşmanın bir muharebe düze- ninde açtığı gediğin küçültülerek gitgide kapatılmasını öngören işlem. (Doldurma, – süvari, motorlu ve zırhlı tümenler gibi a- dolgu (ins.) teş vasıtaları güçlü ve hareket kabiliyetleri yüksek olan birliklerde sağlanır.) — Ciltc. Deri ile kâğıt arasındaki kalınlık farkını karşılamak amacıyle ...
Devamını Oku »DOLDRUM’LAR
DOLDRUM’LAR DOLDRUM’LAR, çoğl. i. (ing. doldrum, bit- k,ara yoll!c,rmt}a kinlik hüzün > doldrums’dan). Meteorol. yo Ekvatorun alçak basınç bölgesi (İngiliz bahriyesi tarafından 1850’den beri kulla- nılan ve bugün bütün dünya meteorologla- rınca kabul edilen terim). — ANSİKL. Doldrum’lar bölgesi, iki yarıkü- re alizelerini ayıran bir durgunluk bölgesi- dir. Alizelerin yakınsamasıyle yükselen ha- vanın hareketleri ancak dikine olur ve bu hareketler ...
Devamını Oku »DOLCt (Giovannino di Pietro DE)
DOLCt (Giovannino di Pietro DE) DOLCt (Giovannino di Pietro DE), İtalyan mimarı ve heykeltıraşı (Floransa-öl. Roma 1486’ya doğr.). Vatikan’ın oymacılık işle- rinde çalıştı. 1473’ten sonra Sistina kilise- sinin yapımını yönetti. r Ayrıca kale yapı- mında da uzmandı, (L)
Devamını Oku »DOLCt (Carlo)
DOLCt (Carlo) DOLCt (Carlo), İtalyan ressamı (Floransa 1616-ay.y. 1686). Jacopo Vignali’nin öğren- cisi. Madonnalar (Avignon, Budapeşte, Flo- ransa, Viyana) ve İsa’yı tasvir eden resim- ler yaptı ve bunlarda çok ince bir resim tekniği uyguladı (Floransa). — Kızı AGNESE (?-öl. 1690’a doğr.), daha çok babasının e- serlerini kopya etti, (L)
Devamını Oku »DOLCI (Danilo)
DOLCI (Danilo) DOLCI (Danilo), İtalyan sosyologu ve ya- zarı (Sesana, Trieste 1924). Saltini ile bir- Efienne DOLET likte Nomadelfia hıristiyan topluluğunu kur- du. Asü mesleği mimarlıktır. Sicilya’nın yoksulluğu ve az gelişmişliği onu o derece derinden etkiledi ki 1952’de oraya yerleşti ve Sicilya’da tanık olduğu büyük yolsuzluk- lar, özellikle Mafia’nın zorbalıkları karşı- sında, «halk bilincinin sözcüsü» oldu. Yok- sullar arasında onlar ...
Devamını Oku »DÖLCETTO
DÖLCETTO DOLCETTO i. İtalya’nın kuzey bölgelerin- de yetiştirilen ve erken ürün veren asma çeşidi. (Salkımı orta büyüklükte, biraz u- zunca, üzümü ince kabuklu, yumuşak ve tatlı olur. Bu üzümden koyu renkli şarap elde edilir.)
Devamını Oku »DÖLCE, DOLCİSSİMO
DÖLCE, DOLCİSSİMO DÖLCE, DOLCİSSİMO (ital. k. ler). Müz. Tatlı, mümkün olduğu kadar yumuşak, (L) Dölce stil nuovo (yeni tatlı üslûp), Dante’- nin (Âraf, XXIV. 55) Floransalı şairler o- kuluna verdiği ad. Guido Guinizelli’nin önderlik ettiği bu şiir okulunun başı Dan- te’dir. Okulun diğer şairleri: Guido Cavalcanti, Lapo Gianni, Dino Frescobaldi, Gianni Alfani, Cino da Pistoia. Derin bir kültüre dayanan bu ...
Devamını Oku »DOLCEBUONO (Gian ‘ Giacomo)
DOLCEBUONO (Gian ‘ Giacomo) DOLCEBUONO (Gian ‘ Giacomo), İtalyan heykeltıraşı ve mimarı (Milano 1440’a doğr. ray.y. 1506). Lodi’de Incoronata kilisesinin yapı ve dekor işlerinde G. Battagio’nun ye¬rini aldı (1489). Milano katedrali için açı- lan yarışmayı G.A. Amadeo ile birlikte kazandı. S. Celso yakınlarındaki Santa Ma- ria kilisesinin 1493’te başlamış olan inşaa- tını yönetti, (L)
Devamını Oku »DÖLCE (Ludovico)
DÖLCE (Ludovico) DÖLCE (Ludovico), İtalyan hümanisti (Ve¬nedik 1508-ay.y. 1568). Homeros, Horatius, Vergili us ve Eskiçağın öteki yazarlarından yaptığı tercümelerin yanı sıra Osservazioni Sulla Volgar Lingua (Halk Dili Üstüne Gözlemler) [1550] adlı eseriyle tanındı, il Ragazzo (Oğlan) [1541] ve İl Marito (Koca) [1545] gibi komedilerinde ve Marianna (1565) adlı trajedisinde latin klasiklerinin izinden IJfti. (L)
Devamını Oku »DOLAYSIZ
DOLAYSIZ DOLAYSIZ sıf. (dolay’dan dolay-sız). Doğ- rudan doğruya, aracısız olan. Esk. Bilâva- sıta. A ¦ > — Belâgat. Doğrudan doğruya meseleyle ilf- giliolan: Dolaysız uslamlama. — Fels. Araçsız, doğrudan doğruya olanın niteliği. || Dolaysız bilgi, sezgi yoluyle edi- nilen bilgiye verilen ad. (Burtun karşıt», akıl yürütmenin katıldığı dolaylı bilgidir.) || Dolaysız veriler, dolaysız bir bilginin yft- ya sezginin nesnesini meydana ...
Devamını Oku »