Bir annenin çocuğunu tebiye etme arayışı
Bir anne vardı.Çocuğuna hiç laf geçiremez,kadın ne söğlerse çocuk tam tersini yapıyordu.Çocuğun okuluda kötü gidiyor,ne derslerini istekli ,nede ödevlerini tam yapıyordu.
Annesi kızsada dövsede kar etmiyordu.Babası odalara kapatıp cezalar yağdırsada çocukla baş edemiyordu.
Çaresiz anne,birgün çocuğu okula götürürken yol üstünde ayı oynatıcısı gördü.
İnsanların merak içinde etrafını sardığı ayı oynatıcısı,tef çalıyor,burnuna halka takılı ayı da zıplaya zıplaya oynuyordu.Anne durdu,düşündü kendi kendine güldü;”ben bir çocuğu terbiye edemezken adam ayıyı terbiye etmiş”
Sonra ayı terbiyecisinin yanına yaklaşıp”Beb bir çocuğu terbiye edemedim,sen nasıl oldu bir ayıyı terbiye ettin?diye sordu.
Adam tebessüm etti;”Her işin bir kolayı var,o da bende gizli”
Çaresiz anne ne olur bana yardım et.çocuğumla başım dertte diye yalvardı.
Ayı oynatıcısı çocuğa baktı,”zor değil.Sen bunu bana bir hafta getir,ben onuda söz dinler hale getiririm.”Dedi.
Çaresiz anne çok sevindi.
Çocuğu gün boyunca ayı oynatıcısına götürdü.Aradan bir kaç gün geçmesine rağmen çocuktaki eski davranışlar birer birer geçmeye,düzelmeye başladı.Çocuk artık annesine karşı gelmiyor,itiraz etmiyordu.Bir hafta sonra çocuk tamda annesinin istediği gibi olmuştu.Annesi çok sevindi ve ayı terbiyesicisine bolca dua etti.
Konu komşu bu duruma çok şaşırdı.O söz dinlemeyen asi çocuk gitmiş,yerine sesiz sakin,akıllı uslu bir çocuk gelmişti.Öğretmedi de çocuktaki bu değişiklikten çok memnun olmuş,annesine tebrikler iletmişti.
Ancak çocuktaki bu değişiklik çok uzun sürmedi.Eskiden olduğu gibi,sinirli,hırslı,öfkeli değildi ama bu defa da arkadaşlarının eşyalarını çalmaya,gizli işler yapmaya,göz göre göre yalanlar söğlemeye başladı.
Öğretmen çocuğun annesini çağırıp ”Ne yapacaksını bilmem ama çocuğunuz bir garip oldu.Artık hırsızlık yapmaya,yalan söğlemeye başladı.”dedi.Çocuğun annesi çok üzüldü.Yana yakıla yine ayı terbiyesicisini aradı ama nafile adam oradan çoktan gitmişti.
Çaresiz anneyi bu halde gören akıllı başlı gün görmüş bir komşusu ”üzülme”dedi.”Benim tanıdığım gönlü geniş bir alim zat var.İstersen durumu birde ona anlat.”
Çaresiz anne bunada razı olur.Çocuğunu aldı,bu alim zata götürdü.
O zat durumu dinledi.”Sen bir hafta bu güzel delikanlıyı bana getir bir bakalım nesi varmış”dedi.
Çaresiz anne razı olur.
Çocuğu getirip götürmeye başladı.Daha iki götürmeden sonra adam çok ürktü.Çocuğun annesine dönüp”Sen bu çocuğa ne yaptın ! Ben çocukta hayvan siması görüyorum.”dedi.
Anne oldukça şaşırdı,”Ben birşey yapmadım.”dedi.Sonra hatırlayıp devam etti;Ama bir zamanlar çok yaramazlık yapıyor diye bir ayı terbiyecisine götürüp çocuğu ona terbiye ettirmiştim.”
Adam çok üzüldü.”Be kadın,hiç hayvan terbiyesicisine çocuk terbiye ettirilirmi! Hayvanlar korku ile,insanlar vicdanı ile terbiye olunur.Bazen hayvanlar bağrılarak,dövülerek,cezalandırılarak,ayakları yakılarak terbiye olunur.Hala sahibini dinlemiyorsa,karanlık odalra hapis edilip aç suzuz çaresiz bırakılarak terbiye edilir.Bunlar hayvanlara bile zulüm iken,sen nasıl olurda kendi çocuğunu hayvan terbiye eder gibi terbiye ettirdin?dedi.
Sonra devam etti;”Hem unutma çocuğuna laf geçirmek değildir çocuk eğitimi.Çocuğun kalbine girip ona şefkatle tesir edebilmektir asıl olan.Hadi sen al git çocuğunu,önce kendi vicdanını duyarsızlıktan kurtar,sonra şeker şerbet içirir gibi onu koynuna al,kendini ona ver,sarmaş dolaş ol.Sen kendini ne kadar yumuşatabilir ve ‘kuzum’ diye kendini çocuğuna bırakabilirsen,çocuğunda o kadar yumuşayıp’annem’ diye kendini sana bırakır.
Onun ilacı ne ayı terbiyesicisi nede benim,sadece ve sadece sensin annesisin…