BİR CASUSLUK OLAYI
1890’lı yıllar, diplomasi ve silahlanmadaki hızlı gelişmeler yüzünden Avrupa haber alma servislerinin yoğun faaliyederine tanık oldu. 1891-1893’te kotarılan Fransız-Rus ittifakı üzerine savaş planlarını değiştiren genelkurmay aynı dönem içinde orduyu yeni topçu silah ve cephanesiyle teçhiz etmeye başladı. İşte bu kritik ortamda, 2. Büro adıyla bilinen Fransız karşı casusluk servisinin eline 1 eylül 1894’te bir mektup geçti. Mektup Paris’te görevli Alman askerî ataşesine hitaben yazılmıştı ve Fransız savaş malzemesine ilişkin gizli belgelerin gönderildiğini bildiriyordu. İmzasız olan bu belge (ki bundan böyle «bordro» diye anılacaktır) yazarı ile Almanya sefareti arasmda eskiden beri sürdürülen ilişkilerden bahsediyordu.
«Bordro»da açıklanan bilgilerin niteliği göz önünde tutularak yapılan araştırmalar sonunda, karşı casusluk servisleri genelkurmayda staj görmekte olan birkaç topçu subayı üzerinde durdular. Bunların arasından, otuz beş yaşında,Yahudi kökenli yüzbaşı Al-fred Dreyfus, el yazısı ile bordrodaki yazı arasındaki benzerlik nedeniyle zan altında kaldı. Dreyfus suçsuz olduğunu iddia ettiyse de, Almanya lehine casuslukla suçlanarak 15 ekimde tutuklandı. Oysa, Dreyfus’un vatanına ihanet etmesi için görünürde hiçbir sebep yoktu. Parlak bir geleceği olan yetenekli bir subaydı ve varlıklı bir aileden geldiği için paraya da ihtiyacı yoktu. Üstelik, Alsacelı olan babası yıllarca önce vatanperverliğini kanıtlamış, Al-sace-Lorraine, Sedan Savaşı’nı (1871) kaybeden Fransa tarafından Almanya’ya teslim edildiğinde Fransız vatandaşlığım seçmişti.