BİR FİLM NASIL GERÇEKLEŞTİRİLİR?
Sinemalarda gösterilen filmler, uzun süreli bir çalışmanın ürünüdür. Bu çalışmanın çeşitli aşamaları vardır, bu aşamalarda çeşitli sanatçı ve teknisyenler görev alırlar.
Bir filmin çekimi için önce bir senaryo gereklidir. Bu senaryo özgün bir çalışma olabileceği gibi, bir uyarlama da olabilir (romandan, oyundan, vb). Senaryonun yazımı için çeşitli yöntemler vardır. Bunlardan en yaygınında, önce filmin 5 sayfalık bir öyküsü yazılır. Sonra bu öykü genişlettir. Böylece önemli gelişmelerin ortaya çıktığı, başlıca konuşmaların yeraldığı, başı, ortası, sonu ve aradaki bütün önemli olayları içeren 40, 50, 60… sayfalık ikinci bir metin elde edilir (treatment). Sonra bölümlere ayırılır; her bölümde yeralacak çekimlerin listesi yapılır (eşel). Bundan sonra senaryo yazımına geçilir. Yazım sırasında kâğıt, yukardan aşağıya ikiye ayrılmış varsayılır. Bütün hareketler, tarifler kâğıdın sol yanına, konuşmalarsa, sağ yanma yazılır.
Yönetmen, senaryoyu kendi yazmamış ya da yazım çalışmalarına katılmamışsa, filmin çekimine senaryo üstünden başlar. Aynı senaryoyu bir kez daha yazar. Ama onun yazdığı çok daha ayrıntılı bir senaryodur. Hemen her planda kamera hareketlerine, çekim ölçeklerine, vb. yer verilmiştir. Buna “çekim senaryosu” denir.
Çekim ölçekleri insana göre tarif edilir. Genel çekim, yalnızca bir insanı değil çevreyi de gösteren çekimdir. Boy çekimi insanı bütünüyle gösteren çekimdir. Yakın çekim oyuncuyu göğüsten alır. Perdede bir oyuncunun yalnızca başı görülüyorsa, buna “baş çekimi” denir. Omuz çekimindeyse, perdede bir oyuncunun başı omuz düzeyine kadar görünür. Ayrıntı çekim, oyuncunun yalnızca gözlerini, elini ya da elinin bir parmağının hareketini gösteren çekimdir.
Sinemada hareket, başlıca üç ana grupta toplanır. Bir başka deyişle, sinemada hareket ya oyuncuların hareketiyle) ya kameranın hareketiyle ya da ikisinin birden hareketiyle sağlanır. Yapılışı gereği kamera 4 yöne hareket edebilir. Sağa; sola; yukarı; aşağı. Kameranın sağa, sola hareket yeteneği 360°, yukarı ve aşağı hareket yeteneğiyse 180°’dir. Çekim sırasında bunlardan biri yapılabilir. Ayrıca değişebilir odaklıklı mercekler kullanılarak (zoom), konu, hareket etmediği halde büyütülüp, küçültülebilir. Bunlara plonje çekimlerde eklenir. Kamera istenirse yüksekçe bir yere çıkarılıp çekim yapılabilir) ya da oyuncular üste çıkarılıp, kamera alttan çekim yapabilir. Ayrıca, kameranın hareketi, kaydırmayla da sağlanabilir.
Bir film genellikle 15-20 ayrımdan, bu ayrımlar da toplam 500-2 000 m çekimden oluşur. Bunlar senaryodaki sıraya göre gerçekleştirilmezler. Sözgelimi, aynı dekorda geçen, ama biri filmin başında, biri sonunda yeralan iki ayrı çekim varsa, bunlar aynı gün peş peşe yapılır. Bütün bu çekimler, kurgu sırasında senaryodaki yerlerine konur. Filmin ritmi ve temposu da, büyük ölçüde kurgu sırasında sağlanır.
Sinema, başlangıcından bu yana pahalı bir iş olmuştur. Günümüzde bir filmin maliyeti milyarla ölçülmektedir. Sözgelimi \Jaws adlı film 8 milyon dolara mal olmuş, ama 133,5 milyon dolar hasılat toplamıştır. Yani günümüzde sinema her ürünü milyarlarca liraya mal olan, ama gene her ürünü milyonlarca kişi tarafından izlenen büyük bir iş, dev bir sanayidir.
Sinemanın ikilemi de burada başlar. Sinema bir yandan bir güzel sanat dalı, bir yandan dev bir sanayidir. Seçilmiş bir seyirci grubuna seslenen ve adına yanlış da olsa “sanat filmleri” denen bir tür, hep yapılagelmiştir; ama asıl ilgiyi çeken, kalabalıkları toplayan filmler, ticari sinemanın ürünleridir. Bunlar ünlü oyunculardan oluşan kadrolarıyla, çekim aşamasında başlayan ve sürdürülen etkili reklam kampanyalarıyla geniş yığınlara seslenirler.