Bu yüzyılın başlarında, Alman bilim adamı Maximillian Schuler deniz araçlarındaki ji- roskop hatalarını gidermek amacı ile parlak bir buluş geliştirdi. Zamanla bu buluş, kolaylıkla uçaklara da uygulandı. Schuler’jn fikri, ivme-ölçer ya da hız sezicileri, bir saatin sarkacı olarak kullanmaktı.
Sarkaç, bir yerinden asılır ve öbür ucundaki ağırlıkla, yerçekimi ve diğer kuvvetler ile yarım yay çizerek sallanır. Sarkaçların uzunluğu birkaç santimden birkaç metreye kadar değişebilir Schuler ise, dünyanın yarıçapı uzunluğunda bir sarkaç istiyordu. Neden bu kadar uzun bir sarkaç? Çünkü, bu uzun sarkacın uzunlukla oranlı salınımı, her şahmındaki dönüm noktası ile salınımdaki hataları ‘en aza”indirecek ve salınım sırasındayokedt- bilecek özelliğe sahipti. Schuier, sarkaçlar da dahil, herşeyin bir (cg) ağırlık merkezine sahip olduğunu biliyordu.Aynca,denge noktası ve ağırlık merkezi arasındaki mesafeyi ayarlayanın, sarkacın uzunluğunu, dolayısı ile salınım fazını ve zamanınıdaayarlamışola- cağını bilmekteydi. O zaman 7334 km.lik bir sarkaç yapabilirmiydi? Evet; En azından matematik ile; Basit matematik ile bilgisayası programlarsak, platform, dünyanın yarıçapına eşit uzunlukta bir sarkaca sahip olduğuna inanacaktı. Aynı matematikçiler, ivme— ölçmeleri de bu sarkacın ağırlık merkezinde olduklarına inandırdılar. Bu, serbest yüzen kütle içindeki dönme oranı 84.4 dakikadır. Bu saniyenin î/2000’inde bir pozisyon değerlendirme oranıdır. Varın siz hesabedin artık bir devir sürecinde kaç kez bu değerlendirmenin yapıldığını;
Uçağın ivmesi elektronik cihazlarla ölçülür. Uçak ileriye hareket ettiğinde, iç—zar geriye doğru gitmek ister. Aslında, elektrik akımı herhangi bir harekette iç— zar’ı yerinde tutar ama rezistans, zar’ı yerinde tutmak için harcadığı gücü, ivme olarak sisteme iletir.
Yaratıcı beyinler, INS’in gelişmesindeki ağır teknik güçlere göğüs gerip bunları yendiklerinden, örnek bir uçuşta INS’i kullanalım. Kalkış öncezi hazırlığın başında, INS bilgisayarını muhtemel uçuş planı ile programlamamamız gerekir. Havacılık sanayiinde uçuş planı hazırlama görevi, Dispatcher denilen Uçuş İşletme Uzmanlarınca nokta- nokta ve dakika—dakika, en ince hesaplama-
larla ve her türlü olasılık gözönüne alınarak yapılır. Bu hesaplamalarda rüzgâr, muhtemel uçuş seviyesindeki hava yoğunluğu ve ısısı, uçağın muhtemel ağırlığı ve harcayacağı yakıt bulunur. İşte pilota verilen uçuş planım bilgisayara aktarma görevi pilotundur. Bu, bir düğmeye basma işidir ve doğru düğmeye basarak önce sisteme enerji verilir. Şimdi de kullananın, alfa—nümerik düğmeler ile kontrol panelinde, sistemi, enlem ve boylam cinsinden değerler ile yüklemesi gerekir. New York kuzey yarı kürede 40° ve 38’4 dakika enlem ve batı meridyenlerinde 73° ve 46.7 dakikadır. Bunun normal yazılışı N40° 38.4’ W 73° 46.7’dir.
Alfa—nümerik düğmelere, tıpkı modern bir telefonu tuşlar gibi basarak, bu koordinatı göstergede görebiliriz. Bir defa koordinatlar göstergede yazıldığında, “kabul” tuşuna basarak bunu bilgisayara aktarmış oluruz. Aktarma tamamlandıktan sonra 15 dakika beklememiz gerekir ki, jiroskoplar dönüş hızına erişsin ve platform da dengelensin. Bu dengeleme süresinde, uçak mutlak bir şekilde sallantısız olmalıdır. Herhangi bir sallantı sezicileri bozabilir. Bütün bunlar, daha yer hizmetleri sağlanmadan çok önce yapılır.
Şimdi, bilgisayar tam olarak nerede olduğunu bilmektedir ki, bu büyük bir önem taşır. (Dünyada ya da uzayda, herhangi bir kimse, araç ya da bir bilgisayar, çıkış noktasını bilmeden yolunu nasıl bulabilir ki?) Sistem, rüzgar yönü ve hızı, zaman mesafe ve sürat ile ilgili yol bilgileri yanısıra, 9 adet (check—point) yol—belirleyici nokta (koordinat olarak) kabul edebilir. Beher nokta ge-