Cinsellik Konusunda
Cinsellikle ilgili bilgiler Bilim TeKniK. it neücii ver ¿Inııvor.’ ‘oksa cinsellik, bilimsel olmayan, önemsenmemesi gereken bir olay olarak mı görülüNür: Bana sorarsanız insanların. ö/ellikle de gençlerin her türlü bilgiden önce cinsel bilgiye ihtiyacı var. 17-18 yaşına gelmiş bir insanın sağlıklı bir cinsel yaşamı yoksa, ondan bilim adamı olması beklenir mi? Bırak bilim üretmeyi,
o insanın üretebileceği tek şey şiddettir. Buğun dünyadaki bütün kötülüklerin (kapitalist sistemden kaynaklananlar hariç) cinselliğin olması gerektiği gibi yaşanamamasın-dan kaynaklandığını çok net biliyoruz. Cinsel ilişkinin birçok hastalığın (özellikle psikolojik olanlar) önlenmesi için gerekli olduğunu da biliyoruz. Bugün genç erkek çocukları bir yandan genelevlere gidip hastalık kapıyor, diğer yandan ger-
çek sevgiyi asla alamayacak durur geliyor. Cinselliği meta olarak kı lanan saçma sapan dergiler ve m £ türbasyon bu olaya eşlik ediy< Kızlar da aynı erkekler gibi gençli lerini karşı cinsle gerçek bir cins ilişki kurabilmenin hayaliyle geçi yorlar. Sevişmeye, cinsel ilişkiye < mâsTğereken yaşlaTyânî eri ğeçr î 18) başlayamamanın bu gençle verdiği acı ve ruhsal yıkım, baş hiçbir felaketle ölçülemeyecek k dar büyük ve derin. Bu insanlara ;
lol»ri A.nloH.ft.n nfon.,l^oİ7 kir o. ıv,ıwı. yı^ıunny.ı u mu *
olduğunu zorla kabul ettiriyor. O dan sonra da medyada, okullar yaşanan cinayet, uyuşturucu ve şi det konuları sayfalarca yer kap yor….
Okullarda gençlere seks bilg
dersi verilmelidir. Bu bir zorunl
luktur. Sevgi, özgürlük ve adalet t
meline dayanmayan toplumlar ç
rümeye mahkûmdur. En sevdiği
yazarlardan Cezmi Ersöz diyor i
“Evet, aşk yoksa hayat hep bir a
şamın oluşu gibidir, ömrün anlaı
sizliği o kızıl, o düşyorgunu ışık
gibi vurur yalnızlık pencerene. K
bindeki yaranın acısı, o yürek ya
ması daha da büyür…”
çek sevgiyi asla alamayacak durur geliyor. Cinselliği meta olarak kı lanan saçma sapan dergiler ve m £ türbasyon bu olaya eşlik ediy< Kızlar da aynı erkekler gibi gençli lerini karşı cinsle gerçek bir cins ilişki kurabilmenin hayaliyle geçi yorlar. Sevişmeye, cinsel ilişkiye < mâsTğereken yaşlaTyânî eri ğeçr î 18) başlayamamanın bu gençle verdiği acı ve ruhsal yıkım, baş hiçbir felaketle ölçülemeyecek k dar büyük ve derin. Bu insanlara ;
lol»ri A.nloH.ft.n nfon.,l^oİ7 kir o. ıv,ıwı. yı^ıunny.ı u mu *
olduğunu zorla kabul ettiriyor. O dan sonra da medyada, okullar yaşanan cinayet, uyuşturucu ve şi det konuları sayfalarca yer kap yor….
Okullarda gençlere seks bilg
dersi verilmelidir. Bu bir zorunl
luktur. Sevgi, özgürlük ve adalet t
meline dayanmayan toplumlar ç
rümeye mahkûmdur. En sevdiği
yazarlardan Cezmi Ersöz diyor i
“Evet, aşk yoksa hayat hep bir a
şamın oluşu gibidir, ömrün anlaı
sizliği o kızıl, o düşyorgunu ışık
gibi vurur yalnızlık pencerene. K
bindeki yaranın acısı, o yürek ya
ması daha da büyür…”
Mustafa Erdoğ
Bomova/fz,
Öğretmen Araştırmacı
Modem anlamda araştırma, g< çekte var olmayan, fakat her öğr< menin İçinde ulaşılacak bir modi yönelmesini temin ve telkin ec cek olan öğretim ilkesinin ana p; çasıdır. Bu ana parçaların temeli de, iyiye, güzele ve başarıya ul; mak yatar.
Araştırmaya dayalı ünivers: öğretmenliğinde, gevşek, laub< ölçü ve disiplin tanımayan bir c retmen otoriter olmayacağı iç birbirinden farklı mizaç ve kara terde gençlerden oluşan bu sınıfl da ders işlenmesi de öğrenci açısı dan ve araştırmacı ruhu açısınd vahim bir olaydır.
Araştırmacı, her şeyden ev^ bizzat düşünen ve öğrencilerini c şiindüren insandır. Araştırmacır
iLinunua, ı\. uap.aı uaıı g^ıüıguı
inandığı vc fark ettiği uzak mem ket hayalleri yerleşmeli, bunııı arkadaşlık kurup öğrencilerini ■ yar diyar gezdirmelidir.
Eğitimden kurtulup, öğretir geçmek için üniversiteye gel üniversiteliler, aradan geçen dı yılın sonunda bile hâlâ öğret yöntemleri ve tekniklerinden yc sundurlar. Bu öğrenciler üzerin
Rıza Ruşen Dora
Prof. Yük. Mimar, MSI’ Öğr. Üyesi
Cinsellik
Konusunda
Cinsellikle ilgili bilgiler Bilim TeKniK. it neücii ver ¿Inııvor.’ ‘oksa cinsellik, bilimsel olmayan, önemsenmemesi gereken bir olay olarak mı görülüNür: Bana sorarsanız insanların. ö/ellikle de gençlerin her türlü bilgiden önce cinsel bilgiye ihtiyacı var. 17-18 yaşına gelmiş bir insanın sağlıklı bir cinsel yaşamı yoksa, ondan bilim adamı olması beklenir mi? Bırak bilim üretmeyi,
o insanın üretebileceği tek şey şiddettir. Buğun dünyadaki bütün kötülüklerin (kapitalist sistemden kaynaklananlar hariç) cinselliğin olması gerektiği gibi yaşanamamasın-dan kaynaklandığını çok net biliyoruz. Cinsel ilişkinin birçok hastalığın (özellikle psikolojik olanlar) önlenmesi için gerekli olduğunu da biliyoruz. Bugün genç erkek çocukları bir yandan genelevlere gidip hastalık kapıyor, diğer yandan ger
■ . ..Tuz araştırmalarda, öğrenci-.. vıi bo\unca eğitim gördük-
_ s.ımnaktadır.
■ f\ ¡e ise ne yapmak gerekirr
– ;>ers geçme sistemi süratle de-_s:îrmeli.
” İkinci Öğretim öğrencilerine bir İlık zorunlu hazırlık sınıfı konulmalı.
Öğrenci, neleri en az ne oranda gerekli olduğunu bilmeli.
Öğretmen, her sınıf seviyesinde -Jınmesı gereken olguları yerinde kavratmak.
5. Öğretmen, gerekli kavramları öğrenememiş olanları bir üst sınıfa geçirmemeli.
Bilim, soyut kadrolardan çıkarak müspet olayları kavradığı ve ay-dmlattığ nispette gerçeğe yaklaşır. Toplum hakkında genel bir fikre sahip olmak için, var olan topluluk-
ları ınceıemek, onıar arasmuaki-benzerlik ve ayrılıkları tespit etmek lazımdır. Sorunları yerinde görüp sıralamak ve derinlemesine analizlere girmek gerekmektedir. Eğitim sürecinde öğretmenin mesajını öğrenciye iletebilmesi için engel teşkil eden fiziki şartların tamamen ortadan kalkması elzemdir. Mesaj yanlış ve eksik aktarılırsa sonuç vahimdir. Çünkü, öğretmenin eğitim-öğretim süreci sırasında öğrencilerin duyularına yönelmesine
Geçmişten Bugüne…
İnsandan İnsana
Kalp IS aklı
(Bilim ve Teknik, Şubat 1968) 1967 yılınının sonlarında Güney Afrika’da Groote Schuur Hastaha-nesi’nde. Dr. Chıstıan Neethlıng Barnard’ın vonettığı ekip ilk defa OiaraK insanuuıı insana kdijj nakli ılı gerçekleştirdi, \\ashkansky adlı 55 yaşında kalp yetersizliğinden ölüme mahkûm bir hastaya, 25 yaşında Deniş Darvall isimli bir genç kızın kalbi takıldı. Darvall bir trafik kazası
— .-I – 1- •> Kİı’imrion Koc_
leröre Karşı Teknik
Teröristlerin korkulu rüyası ve 18 Ekim 1977’de Mogadişu baskınını gerçekleştirip, 90 rehinenin hayatını kurtaran Alman antı-terör timi GSG9. hava korsanlan bombalı saî-dirg?nİ2r rehmenlerle savsst<? uzay teknolojisini uyguluyor, ayrıca elemanların hepsi özel eğitimden geçirilerek operasyonlara hazırlanıyor.
GSG9’un elinde birtakım öze! -if’mrhr da vır Şirin tüfiirrüsîi: bir
.l kaiizüMuk s^ıkı tipinde «¡tont^ ‘ :!neH-,r:eu’rir s
• -Vhn – ,-• Mtvrlin nlnp n.HiXv-v^T
vtp, kesin değildir. nkııluı ”.:k’ ır Kustun,;…
den, doğru, iyi ve giizel kabul tüllen cinsten olmalıdır, ükuia siyaseti sokmak, adaleti siyasete alet etmekten daha ağır bir suçtur.
Objektif bilgi, bize sadece anlaşılmazlıkları gösterir ve ancak anlaşılmazı kavramaya çalıştığımız an bilim ile uğraştığımız söylenebilir. Gerçek bir bilimsel eser, insana güneş çarpması gibi, derhal tesir eder. Okul kitaplarında, çocukların ve gençlerin üzerinde kuvvetli bir tesir yaratacak pek az parça vardır. Bunlar da iyi organize edilmemiştir. Bilimsel eserlerde nelerin kıymetli olduğu da, memleketimizde açık bir şekilde anlaşılamamıştır. İnsanoğlunun en iyi ifadesi olan bilimsel eserler, insan gibi karışık, derin ve anlaşılması güç unsunları da kısmen ifade edebilmelidir.
Bilimsel eserlere dayanarak, sosyal hayatta değişiklikler yapmak isteyen ve bunu yapmaya gayret eden bir insan, bunun mümkün ama zor olduğunu bilmelidir.
Milletin istekleri ancak bilim ve teknik ile gerçekleşebilir. Bu asırda bilim ve tekniğe dayanmayan “Demokrasi” cemiyeti alt üst eder.
Türkiye, iyi niyet sahibi bazı cahillerle, kötü niyetli kurnaz bazı insanların sürekli faaliyetleri sonucunda tam bir bilim anarşisi içine düşmüştür. Bu bilim anarşisi, etkisini ilkokullardan üniversiteye kadar sürekli göstermektedir.
Bugün, dünyayı değiştiren üç büyük güç vardır;
1. Bilim
2. Teknik
3. Organizasyon
Memleketimizde maddi unsurların yanı sıra manevi unsurların, keşif ve icatların önüne geçtiği gömmektedir.
nndırdiğı goruşunc dayanmakiaun. Bireyin, yaşamı boyunca süren eğitiminin bir kısmı okulda ya da sınıf ortamında planlı ve programlı bir biçimde yürütüldüğünden, fiziki şartların öğretimdeki yeri büyüktür.
Öğrenciler okul ortamında açıkça sormasalar bile, fiziki şartların ne zaman düzeltileceğini merak etmektedirler. Fiziki şartlar düzeltilmediği takdirde, öğrenci okula ve öğrenmeye karşı ilgisini tamamen kaybedecek, öğrenme olayı oluşmayacaktır. Öğrenciler, genellikle sınavlarda başarılı olmak için öğrendiklerinden, dersler sıkıcı hale gelmektedir. Oysa öğrenciye eğitimin tüm amaçları en açık bir şekilde gösterilmelidir. Ancak, fiziki şartların yetersizliği nedeniyle bu gerçekleşememekte ve dolayısıyla öğretim ilkesel-leşememektedir.
Ülkemizde Cumhuriyetken bu yana eğitim sisteminin genel değerlendirmesi yapıldığında, değişik niceliksel ve niteliksel sorunların olduğu ortaya çıkarılmıştır. Ancak yerinde tespitler yapılamadığından soruna çözüm getirilememiştir. Mevcut sorunlar, yalnızca şura toplantılarında alınacak kararların uygulanmasıyla çözümlenemez…
Bağımsız öğrenme esasına dayalı öğrenmeyi gerçekleştirmek için, ortam düzenleme ve bu ortamda bireysel öğretim araçlarını kullanmayı ilke edinmeliyiz ve her ne şekilde olursa olsun bilim+tek-nik+organizasyonu eerçekleştir-meliyiz.
Mustafa Coşkun
Araş. Gör., Ü.C. Eğitim Fak. Kimya Öğrt.
Diyarbakır
îf’ı \}14n ri72\lv* \p.!r: Dünya’dan ayrıldı. Bu seferki hedef “Descartes” krateri yöresindeki düzlüktü. Bazı bölgelerde Ay zemini çok sert değildi. Bu yüzden, Apollo 16 astronotları beraberlerindeki kaya matkaplarını 3m derinliğe kadar rahatça sokabiliyorlardı. Top-
ladıkları tüm Ay taşlarının miktarı 100 kg’ı geçti. İkinci bir ALSEP istasyonunun kurulması da onların görevleri arasındaydı. Bu istasyonun bilimsel aletleri arasında dördüncü bir seismograf bulunuyordu ki, bu bundan önceki Ay inişlerinde oluşmuş olan Ay deprem istasyonları ağmı tamamlıyordu. Apollo, 17 Aralık 1972’de bu programını sona erdirdi. Uzayın araştırılması devam ediyor. Şimdilerde tartışılansa, uçan laboratuvar halinde Dünya çevresinde dönecek ve içinde insan bulunacak uzay istasyonlarının, geleceğin uzay uçuşlarına hakim olacağı.
Nasıl Bir Teknoloji?
Teknoloji oldukça hızlı ilerliyor. Daha dün olanaksız denilen ertesi gün gerçek olabiliyor. Tabiki bu gelişmenin yanında kirlenme de dahil. Teknoloji ne kadar hızlı gelişirse, kirlilik de o oranda artar. Şu anda da bunun etkisi açıkça görülüyor. Teknolojik gelişmenin getirdiği erezyon, büyük felaketlerden biri. Eskiden iki başlı hayvanları, rüyamızda görsek inanamazdık. Ya şimdi? Teknolojinin zararları bununla da bitmedi. Geliştirilen birçok alet yanlış ellere düştüğünde felaketi doğuruyor. Şu anda denenen birçok atom bombası dün-
Terörısrier iekîiik.erm: ı geliştirirlerse geliştirsinler. OMr” her zaman bir basamak üstte oisiîjvi başarıyor. Zaten onların amaçları, terörizme karşı teknikler geliştirmek.
Nezle Virisü
Yakalandı
(Bilim ve Teknik, Şubat 1986ı Bir virüsün geometrik yapısı ilk kez ortaya çıkarıldı. Virüsün biçiminin üç boyutlu olarak gösterilmesi.
Şimdi artık nezle virüslerinden biri olan HRV14’ün yapısını tek tek atomlarından başlayarak biliyoruz ve ileride belki vücuda nasıl saldırdığını da öğrenebileceğiz. Bu çalışma Purdie Üniversitesi ve Wisconsin Üniversitesi’nden iki ekibin çalışmalarıyla ortaya konuldu.
yamızın başına büyük dertler açacağa benziyor. Zararları yanında faydaları baskın durumda olan teknolojik gelişme insanlara birçok alternatifler sağlar. Bir yolculuk yapmak istediğinizde karşımıza birçok alternatif çıkar. İstediğimiz seçeriz. Aki”, almayacak faydaları olan teknoloji, insanlara fayda sağlamak içindir. Onları tehdit etmek için değil. Bifc adamları teknolojiyi kullanırken fc:r egoist gibi değil de, bir çevreci gölüğü takmalıdır. Dünya bir kobiv „ da deneme tahtası değildir. ■ başlı yaratıklar görmek istet’ .•. z^z. Gerçek teknoloji istiyoruz. U— . r -çevre istiyoruz. İnsanlık ¡savın.-.