En korkulan şeylerden biri…
Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İnci Gökalan Kara, damak ve dudak yarıklarının en çok rastlanan doğumsal yüz deformitesi olduğunu belirtti.<br /> <br /> Damak, dudak yarıklarının akraba evlilikleriyle ya da annenin hamileliğinin ilk dönemlerinde karşılaştığı radyasyon, ilaç alımı veya çeşitli hastalıklar nedeniyle çok rastlanan bir sağlık sorunu olduğunu ifade eden Kara, ”Özellikle bizim toplulumuzda dünyadaki diğer ırklara göre daha fazla görülüyor. Bu da ülkemizde akraba evliliklerinin fazla olmasına bağlanabilir. Hemen hemen bin doğumda 1 görülür. Anne babada ve kardeşlerde bu deformitenin görülmesi doğacak çocukta tekrar rastlanma olasılığını artırıyor” diye konuştu.<br /> <br /> Kara, ailelerin dudak, damak yarıklı çocuklarını doğdukları zaman öncelikle nasıl besleyecekleri konusunda endişelendiklerini oysa beslenmenin aile eğitimi ve özeniyle çözülebilir bir durum olduğunu söyledi. Çocukların konuşma bozuklukları çekmemesi ve damak yarığına bağlı kulak sorunları ile birlikte işitme kaybı gelişmemesi için uzman takibinin önem taşıdığını kaydeden Kara, dudak ve damak yarıklarının takip ve tedavisinin doğumdan sonra çeşitli aşamalarda yapılmaya başlandığını belirtti.<br /> <br /> <br /> Tedavi atlanmamalı<br /> <br /> İnci Gökalan Kara, dudak yarıklarının burunda şekil bozukluklarıyla birlikte olabildiğini, erken dönemde ortodontik tedavi ile ameliyat yöntemine başvurulabildiğini ifade ederek, şöyle konuştu: ”Damak yarıklı bireyin büyümesinde en önemli sorun, konuşmanın gelişmemesi demektir. Bazı seslerin çıkarılması için damağın bir bütün olması gerekir. Aradaki açıklık ve boşluk burunda ses kaçaklarına sebep oluyor. Bu çocuklarda ayrıca kulak salgılarının boşalımıyla da ilgili sorun olabiliyor. Bu sorunların tedavileri atlanırsa çocuklarda işitme bozuklukları gelişebilir. Doğuştan damak yarıklı çocuklar, yeterli tedavi ve takip yapılmazsa konuşma bozuklukları çekebilir hatta toplumda sağır ve dilsiz olarak nitelendirilen bireyler haline gelebilir.”<br /> <br /> Damağın konuşma gelişirken en erken 12 en geç de 18. ayda kapatılmasıyla konuşma konusundaki sorunları ortadan kaldırabildiklerini kaydeden Prof. Dr. Kara, ameliyatın tek başına yeterli olmayacağını, ameliyattan sonra çocukların sürekli takip edilmesi gerektiğini söyledi. Kara, ”Ses çıkarmalardaki bozukluklar konuşma terapistleri tarafından denetlenir. Onların önerileriyle aileye verilen eğitimlerle konuşma eğitimleriyle düzeltilmeye çalışılır” dedi. Türkiye estetik ve plastik cerrahisinin tıbbın diğer dallarında olduğu gibi dünyada çok iyi konumda olduğunu belirten Kara, bu alanda her türlü ameliyatın yapılabildiğini kaydetti.<br /> <br /> AA<br /> <br />
Damak yarığına dikkat!
04
Nis