Genel

DENGE

Karşılıklı iki kuvvetin denk duruma gelmesi halidir. Eğer bir cisim, her durumda denge halinde kalıyorsa bu cismin dengesine, «bozulmaz denge» denir. Eğer bir cisim, dengesi bozulduğu zaman başka bir durumda tekrar denge bulabiliyorsa, bu cismin dengesine, «kararsız denge», denge hali bozulduğu zaman tekrar eski denge duruma gelen cisimlerin dengede olabilmesi için ağırlık ve İtme merkezlerinin aynı düşey üzerinde olması lazımdır.

İnsanlarda ve başka omurgalılarda dengeyi sağlayan daha çok duygu organlardır. Bilhassa iç kulaktaki «labirent» dengede önemli bir rol oynar.

Denge halinde bulunan bir cismin ivmesi de sıfırdır. Dışarıdan herhangi bir kuvvet etki etmediği müddetçe cisim denge halini bozmaz. Düz bir zemin üzerinde duran cisimlerin ağırlık merkezlerinden geçen çekül doğrultusu, cismin dayanma yüzeyinin içinde kalıyorsa, cisim devrilmez. İtalya’daki eğikliği ile meşhur Piza Kulesi bu sebeple halen devrilmeden durabilmektedir. Eğer ağırlık merkezinden geçen çekül doğrultusu dayanma yüzeyinin dışında kalıyorsa, cisim devrilir.

Dengenin 1. şartı

Bir cismin dengede kalabilmesi için üzerine etkiyen kuvvetlerin bileşkesi sıfır olmalıdır. SF = 0 => SFx = 0, SFy = 0 olmalıdır.

Dengenin 2. şartı

Bir cismin dengede kalabilmesi için üzerine etkiyen kuvvetlerin dönme noktasına ya da eksenine göre momentlerinin toplamı sıfır olmalıdır. SM = 0 olmalıdır. Eğer bir sistemin dengede olduğu söyleniyorsa, yukarıdaki iki şartın sağlandığı söyleniyor demektir.

Kimyasal denge

Kimyasal denge, iki yönlü bir tepkimede ürünlerin meydana geliş hızının, ürünlerden tekrar tepkimeye girenlerin meydana geliş hızına eşit olduğu durumdur. Böyle denklemlerde tepkimenin her iki tarafa olabileceğini göstermek için çift yönlü ok  kullanılır. Genel olarak şöyle göstermek mümkündür:

A + B – C + D

Burada A ve B tepkimeye giren başlangıç maddeleri, C ve D ise meydana gelen ürünlerdir. Bir denge tepkimesinde çoğu zaman ileri ve geri tepkime hızları birbirine eşittir ve sıfır değildir.  A ve B’nin reaksiyona girme hızı, konsantrasyonlarına (derişimlerine), sıcaklığa ve katalizör mevcudiyetine bağlıdır. Reaksiyon ilerledikçe, A ve B’nin konsantrasyonları ve reaksiyon hızları azalır. C ve D nin konsantrasyonları ve bunların reaksiyona girme hızları da artar. Neticede A ve B’nin reaksiyon hızı, C ve D’nin reaksiyon hızına eşit olur ve eşit hızlarda kesiksiz olarak devam eden reaksiyonlar arasında dinamik bir denge kurulur.

Bu, onların konsantrasyonlarının eşit olduğu manasına gelmez. Fakat A, B, C ve D’nin konsantrasyonlarının sabit kalması demektir. Sıcaklık ve basıncın denge üzerinde etkisi vardır. Bunlardan birini veya maddelerden birinin konsantrasyonunun değiştirilmesi halinde, denge sağa veya sola meylederek değişir ve yeni konsantrasyon değerleri meydana gelir. Reaksiyonların bir çoğu iki yönlüdür. Endüstride, istenen ürünlerin lehine reaksiyonu yönlendirmek esastır. Sıcaklığın artması genellikle her reaksiyonun hızını artırır. Fakat istenen reaksiyonun hızının, ters reaksiyona oranla en yüksek olduğu optimum bir sıcaklık vardır. Eğer gazlar söz konusu ise, basınç değişimi dengeye etki eder. Ürünlerden birinin ortamdan alınması reaksiyonun tamamlanmasına imkan hazırlar.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir