Deprem korkusundan kurtulduk İstanbul depremi önceden öğrenilecek!
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, İstanbul depreminin son dönem teknolojiler sayesinde uydudan izleneceğini belirterek, “Deprem olmadan önce depremin büyüklüğünü ve lokasyonunu tahmin edeceğiz” dedi.
İlk kez seçimle göreve gelen Enstitü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, dün Enstitü Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Erdal Şafak ve Bölgesel Deprem-Tsunami İzleme ve Değerlendirme Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ali Pınar ile olası İstanbul depremi ve enstitünün çalışmalarına ilişkin bilgilendirme toplantısı düzenledi.
İstanbul’u etkileyecek 7 ile 7.5 büyüklüğünde bir deprem olacağını öngördüklerini kaydeden Özener, “Bilimsel araştırmalar bundan sonraki depremin daha batıda, Marmara Denizi’nin içinde olacağını gösteriyor. İstanbul’u çok daha fazla etkileyecek bir deprem beklentisi var. Kıyılardan 9’la başlayarak kuzeye doğru 6 büyüklüğünde hissedebileceksiniz.Baktığımız zaman depremin yaratacağı can ve mal kaybı Marmara için konuşuyoruz, tsunaminin yaratacağından çok çok daha büyük olacaktır. Şu an için deprem aktivitesinde artış gibi şey söylememiz mümkün değil. Özel bir durumda değiliz” dedi.
UYDUDAN TAKİP
Özener, dünyada sadece birkaç ülkede bulunan strainmetreleri İstanbul çevresine yerleştirdiklerini ve Colorado Üniversitesi ile iş birliği kapsamında Marmara Bölgesi’nin doğusuna kripmetre kurulumu yaptıklarını da anlatarak depremin önceden tahmin edilmesine ilişkin önemli bir açıklamada bulundu; “Kullanacağımız son dönem strainmetre, kripmetre gibi teknolojiler ve Global Navigation Satellite System teknolojisi ile faylar üzerindeki enerji birikimini yüksek duyarlıklı belirleyebilecek ve nerede, ne büyüklükte bir deprem olabileceğini daha doğru olarak tahmin edebileceğiz. Önümüzdeki dönemde yer bilimlerinin farklı ölçme yöntemlerinin de sisteme dahil edilebileceği bir Kandilli olacağız. Jeodezi birikimimizi kullanarak deprem olmadan önce depremin büyüklüğünü ve lokasyonunu tahmin edeceğiz. Sismolojinin yanı sıra jeodezi bilimi yardımıyla depremi oluşturan mekanizmaları çok yönlü olarak takip edeceğiz.”
50 SANİYE ÖNCE BELİRLENECEK
Prof. Dr. Ali Pınar da deprem şebekesini daha da güçlendirip, gerçek zamanlı sismoloji alanında çalışmalar yapmayı hedeflediklerini vurgulayarak, “Depremin yerini ve büyüklüğünü çok kısa bir sürede belirleyip duyurmak istiyoruz. Marmara Bölgesi’nde 70 sismik istasyon çalıştırıyoruz. İstasyonlardan veriler sürekli merkezimize aktarılıyor. Örneğin geçen yıl Ege Denizi’nde 6,9 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin yeri ve büyüklüğü belirlendi ve İstanbul’a ulaşan deprem dalgaları kente ulaşmadan yaklaşık 50 saniye önce bütün parametreler belirlenmişti. Benzer uygulamalar önümüzdeki dönemde devam edecek” dedi.
MARMARAY’I ANINDA DURDURACAK SİSTEM
“Erken uyarı sistemi deneme safhasında olan bir sistem. Fay hattına çok yakın ve deniz altına konulan istasyonlar sayesinde deprem dalgaları daha İstanbul yerleşim merkezine ulaşmadan 5-6 saniye öncesinde bir uyarı almak mümkün” değerlendirmesini yapan Prof. Dr. Erdal Şafak ise, bu uyarı sayesinde Marmaray’ın durdurulabileceğini, köprülerin kapatılabileceğini ve gaz hatlarının kesilebileceğini söyledi.
Prof. Dr. Şafak, olası bir depremin büyüklüğü konusunda tartışmalar olduğunu anımsatarak, “Biliyoruz ki deprem olduğunda yıkılacak binalar, 30 yılın üzerinde yaşlı binalar, eski binalar, yığma yapılar olacak. Aynen Kocaeli depreminde gördüğümüz gibi. İstanbul’un en tehlikeli bölgesi sahil şeridi ve özellikle de Avrupa Yakası. Bu tip binalar için deprem 6.5 veya 7.5 büyüklüğünde de olsa fazla bir fark olmayacak. O binalar 6.5’ta da yıkılacak. Dolayısıyla depremin büyüklüğü, karşılaşılacak hasar açısından o kadar önemli değil” diye konuştu.
KAYNAK: Milliyet