DİVANİYE (EL-), Irak”ta şehir
DİVANİYE (EL-), Irak”ta şehir, Fırat’ın ko¬lu HUİe kıyısında, il idare merkezi; B0 600
nüf. Tarım pazarı (hurma ve pirinç). — El
Divaniye, Irak’ın en zengin eyaletlerinden;
522 300 nüf.
— Tar. Osmanlı imparatorluğunun Bağdat
eyaletine bağlı sancak merkezi olan Diva-
niye, Kanunî Sultan Süleyman’ın Bağdat
seferi sırasında osmanlı hâkimiyetine girdi.
Bölgeye OsmanlIlar hâkim olmadan önce
Rumahiye deniliyordu. Fakat bölge toprak-
larından elde edilen gelirler Bağdat eya-
letinin divan masraflarına ayrıldığından bu
bölgeye Divaniye adı verildi. Bölgede Os-
manlIlar zamanında Huzail, Müntefik Şam-
mar kabileleri yaşamaktaydı. Bölgenin ge-
lirleri mukataa ve iltizam usulüne göre top-
lanırdı. Divaniye’de osmanlı idaresine kar-
şı 1569’dan itibaren birçok ayaklanma ol-
du.
Tanzimattan sonra bölgenin idare düzeninde
bazı değişiklikler yapıldı. İlk Osmanlı Me-
busan meclisinde Divaniye iki mebusla tem-
sil edildi. İmparatorluğun son yıllarında
bölgenin tarıma elverişli bir hale getirilmesi
için su kanalları açıldı ve bir de baraj yap-
tırıldı. Bölge 1916’da Ingilizlerin kışkırt-
ıııasıyle ayaklandı. 1917’de de Bağdat’ın İn-
gilizler tarafından ele geçirilmesi üzerine
İngiliz hâkimiyetine girdi. Bölgedeki son
hükümet temsilcisi Ingilizler zamanında da
görevine devam etti. 1919’da İngiliz kuvvet-
leri kumandanının emriyle kurulan liva mec-
lisinden sonra Divaniye’deki osmanlı yö-
netimi sona erdi. (ML)
Divanü Lûgat-it-Türk (Türk Dilleri Söz-
lüğü), Kâşgarlı Mahmud’un Araplara Türk-
çe öğretme amacıyle 1072-1074 yıllarında
yazdığı türkçe-arapça sözlük, ilk türkçe
sözlük ve dilbilgisi olarak bilinen bu eserde
7 500 kadar türkçe kelime vardır. Kitapta,
o çağdaki değişik türk ağızlarının özellik-
lerine, söyleyiş biçimlerine örnek diye gös-
terilen atasözleri (sav), ağıtlar (sagu), şiir-
ler (koşuk) ve deyimler de yer alır, ön-
sözünde Kâşgarlı’nın Türkler üzerine ver-
diği bilgi ve çizdiği bir harita bulunmak-
tadır. Bu yönleriyle İslâmlık öncesi Orta
Asya türk edebiyatının örneklerini sergile-
yen en eski eser sayılmaktadır. Kitap, arap
dilbilgisi kuralları, kelime türetme yolları,
kelime yapısı gözönünde tutularak hazır-
lanmış, harf sırasına göre değil, kelimeyi ku-
ran hece sayısına göre düzenlenmiştir. Türk
töresine, yaşayışına, ahlâk, savaş, kahra-
manlık gibi toplum değer ve olaylarına
önemle yer verilen eser aynı zamanda türk-
çe dilbilgisi niteliğini taşır.
Yakın zamana kadar yalnız adı bilinen eser¬den ilkin, Ayıntablı Mahmud Bedreddin tkd-ül-Cüman fî Tarih-i Ehl-iz-Zaman ad¬lı eserinde bahsetti; Kâtip Çelebi Keşf- üz-Zunûn’unda eserin adını andı. Divanü Lûgat-it-Türk’ü Ali Emirî Efendi bir rast¬lantı sonucu ele geçirdi. Bu nüshayı Kilisli Muallim Rıfat (Bilge), üzerinde uzun süre çalıştıktan sonra üç cilt olarak yayımladı (1915-1917).
Eser basılır basılmaz batılı dil bilginlerinin ilgilini çekti. Brockelmann, eser üstüne ge¬niş çalışmalar yaptı. Kısa sürede alman, rus, macar, İngiliz, fransız dillerinde önemli çalışmalar yayımlandı.
Besim Atalay, eseri bir bütün olarak «tıpkı basım», «çeviri», «dizin» adları altmda beş cilt olarak Türk Dil kurumu adına yeni-
Oivriği Ulucamii
Divriği Ulucamiinde oymalı kapı
396
diyafram (opt.)
den çevirip yayımladı (1939-1943). [Bibliyo -H (M)
Divanyolu kazıları, İstanbul’da, Di- vanyolu’nda, Adalet sarayı, Hipodrom ve Antiokhos sarayı arasındaki alanda 1963’te İstanbul Arkeoloji müzelerince yapılan ka¬zı; 1964’te, Alman Arkeoloji enstitüsünün işbirliğiyle tekrarlandı.
Antiokhos sarayının kuzeyinde iki apsıtlı bir duvar, birçok dükkân kalıntısı, her bi¬rinin içinde lahitlerin durması için altışar niş bulunan on iki köşeli bir mausoleium bulundu. Bugün, açık hava müzesi duru¬mundadır. (M)