Evliya Çelebi Seyahatnamesinden

Evliya Çelebi Seyahatnamesinden
Bakii’nün Sarı Petrolü Daha Makbuldürbakü petrol bölgesi

Yedi sekiz çeşit neft olur, ama sarı nefti gayet makbuldür. Siyah nefti şah içindir ki bütün Acem diyarının Özbekistan, Hindistan, Irak, Osmanlı, Gürcistan, Moğol ve Dağıstan sınır boylarında olan kalelere bu kara nefti götürüp kuşatma sırasında karanlık gecede meşaleler ile

kalelerin çevresini aydınlatırlar.

Bakü şehrinin havası tatlı ve yumuşaktır. Zira köylerinde pirinç, keten, bağ ve bostan yetişip çok güzel pamuğu olur. Ama suyu tamamen neft yağı (petrol) kokar. Zira bu şehir yakınında yedi yerde neft madenleri vardır ki her biri bir renktedir. Sarı, kırmızı ve kara neft olur.

Bu diyarın nahiyelerinden Müskür, Sendan ve Reyneb (Rineb) nahiyeleri halkı asla balmumu ve yağ mumu yakmayıp tamamen kara neft yağı yakarlar.

Bu Bakü’ye gelenler tuz, neft (petrol), za’feran (safran) ve ipek alıp Moskov’a götürürler. Zira safranı ve ipeği, Lahican’dan şeffaf ibrişimi olur ve Anadolu’da Safranbolu’dan güzel safranı olur.

Ve bu Bakü nahiyelerinde bazı tuzlu yerler vardır. At ve adam basıp biraz dursa atın tırnağı ve adamın ayağı yanar. Bazı yerleri kervan halkı kazarlar, o çukurların içine tencere ile et ve başka yemek koyarlar. O saatte yerin sıcaklığından yemek pişer ve yerler. Huda’nın acaip hikmetidir.

Bakü kalesinden Gürcistan’a giderken evvelâ Bakü hanından ve Revan Hanı Ali Takî Han’dan 100 adet silâhlı nöker alıp Bakü Kalesi’nden kıble tarafına deniz kıyısı ile tuzlu yerleri, yedi yerde renk renk neft (petrol) madenlerini seyrettik. Acaip Huda yapısıdır.

Neft Yağının (petrolün) Hikâyesi

Kimi leb-i deryada (deniz kıyısında) ve kimi Müskür nahiyesinde Allah’ın emriyle yerden kaynayıp çıkar.

Lâkin kaplıca suları gibi ılıca sular gölcük gölcük olup suların yüzünde kaymak gibi yığılıp durur.

Neft Yağı Keçi Tulumlarına Doldurulur

Şah tarafından başka eminliktir ki şah tarafına senelik yedi bin tümen akçe verir. Neft emininin adamları anılan gölceğiz içine girip kepçelerle nefti toplayıp keçi

tulumlarına doldurup diyar diyar tüccar alıp götürürler.

Yedi sekiz çeşit neft olur, ama sarı nefti gayet makbuldür. Siyah nefti şah içindir ki bütün Acem diyarının Özbekistan, Hindistan, Irak, Osmanlı, Gürcistan, Moğol ve Dağıstan sınır boylarında olan kalelere bu kara nefti götürüp kuşatma sırasında karanlık gecede meşaleler ile kalelerin çevresini aydınlatırlar.

Osmanlı Askerlerine Petrol Döküp Ateşe Verirlerdi

Osmanlı askerleri kalelerine saldırdıklarında üzerlerine ve ayaklarına neftli yorgan ve eskimiş eşyalar atıp ateşbâzlık ederler.

Nicelerine de kaleleri ve şehirlerinin mühimmatları için lâzımdır. Hatta Şah huzurunda ve bütün devlet dairelerinde yanan meşaleler bu Bakü neftinden hâsıl olur. Cenâb-ı Hakk’ın çok büyük bir nimetidir.

Ateş Alan Petrolü Dağlar Gibi Toprak Söndürür

Ancak gece gündüz bekçileri var ki ateş değerse dünyanın sonuna kadar sönmeyip her taraf yanar. Bundan dolayı her neft madeninin kenarında dağlar gibi elenmiş toprak hazırlanmış olarak yığılmış durur.

Bir neft madenine bir kıvılcım isabet etse, hemen bütün insanlar koşuşturup neftin üzerine toprak saçarlar, hemen söner. Bundan başka çare yoktur. Pek çok yerde kaya ve mağaralarda da neft madenleri var imiş, ama bizim gördüğümüz bu Bakü neftidir. 11

Kaynak: Evliya Çelebi b. Derviş Mehmed Zıllî, Evliya Çelebi Seyahatnamesi, (Haz. Zekeriya Kurşun- Seyit Ali Kahraman-Yücel Dağlı) C. 2, İstanbul 1999, YKY, s. 152-153; Günümüz Türkçesiyle Evliya Çelebi Seyahatnamesi, (Haz. Yücel Dağh-Seyit Ali Kahraman), 2. cilt, 2. Kitap, İstanbul 2008, YKY, s. 346-348.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*