Genel

GÜNEŞ TUTULMASI

GÜNEŞ TUTULMASI

Tutulma sırasında güneşi kölü ruhlardan kurtarmak için tarih boyunca insanlar ok attılar, kurban verdiler. Güneş tutulmasının kozmik büyüsü bugün de sürüyor. Ağızlarında üflemeli çalgılarıyla Zulular tutulmayı sembolize eden daireler çiziyor. Sırtlarında altı aylık bebekleriyle Vendalı kadınlar davul çalıp şarkı söylüyor. Atlas, 4 Aralık 2002’de bir dakika süren tam tutulmayı izlemek için Güney Afrika’daydı.

Birazdan kozmik bir gösteri başlayacaktı. Bize hayat veren yıldızımızın önünü 73 milyar tonluk bir gök cismi kapatacaktı. Tam Güneş tutulması olacaktı yani. Bu tecrübeyi ikinci kez yaşayacak olmama rağmen heyecanımı engelleye-miyordum. Güney Afrika Cumhuriyetinde, Messina kentinde, içimde açıklayamadığım bir korku belirmişti. Bu duyguyu tanıyordum. Batıl inançlarım olmasa da, atalarımızdan kalan bir tedirginlik mantığımı derinden ele geçiriyordu. Tarih boyunca insanların, söndüğünü düşündükleri Güneş’e neden yanan oklar altıklarını ve kurbanlar verdiklerini şimdi daha iyi hissediyordum. Belki artık Güneş tutulması nedeniyle kurban kesmiyorduk ama yine de büyüsüne kapılıp çığlıklarımızı ve ajbş’anmızı sunuyorduk.

Beş gur. once gelmiştim kente. Nadir görülen bu gök c!ayD 4 Aralık 2002 de güney yarıkürede gerçekleşecek, A^gcla Bosnana Zimbabve, Güney Afrika, Mozambik, ve Avustralya* dan gözlenecekti. Olaya tanık olabilmem iqm öiîce verileri işi değerlendirmem gerekmişti.
Avustralya’da tam tutulma süresi 30 saniyeydi. Bu nt denle Avustralya yerine Afrika’da karar kılmıştın Sonraki adımım daha kolay olmuştu. Tutulmanın il görüleceği yer Angola’ydı ve burada tam tutulma sür< si yalnızca 49 saniyeydi. Tutulmanın son görülecej yer ise Mozambik’ti, süre de 1 dakika 32 saniye. Faki Mozambik’te, okyanusa yakınlığından dolayı nem on nı yüksekti. Bu durum tutulma anındaki ani ısı düşi şünde bulutlanmaya yol açabilirdi. Güney Afrika b koşullarda en ideal yer olarak görünüyordu. Hem sür uzun hem de iklim uygundu. Çözümlemem gereke bir sorun daha vardı: Güney Afrika’nın neresi? Krug< National Park iklim bakımından iyi görünüyordu fak; vahşi yaşam yüzünden kamp kurmaya pek uygun d< ğildi. Daha batısı da yağmur ormanlarının etkisiyle y lın büyük bölümünü bulutlu geçiriyordu. Sonunda e uygun yerin Kalahari Çölünün sıcak ve kuru iklimi] den etkilenen Messina kenti ve çevresi olduğu yargı s na vardım.

arçalı Tutulma

neş’in gördüğümüz yüzeyine “ışıkküre” deniyor. Işıkkürenin sıcaklığı yaklaşık 5 bin 500 derece. Yüzeyinde görülen yu renkli lekeler, Güneş’teki manyetik hareketler sonucu oluşan görece daha soğuk yerler. Bu alanlara “güneş lekeleri” deniyor, vlmanın başlangıcından bitişine kadar güneş yavaş yavaş kapanıyor (en üstteki sıra); fam tutulmadan sonra yine yavaş yavaş lıyor (üstteki sıraj. Güney Afrika’da 4 Aralık 2002 ae gözlenen güneş tutulması yaklaşık iki saat sürdü.
nte vardığım gün başlamıştı. Polis bandosu, öğrenci roları ve Güney Afrika’nın birçok yerinden gelen ka-e dansçıları gruplar halinde gösteri yapıyorlardı, nlardan biri de Zululardı; yüzü aşkm erkek dansçı, izlarında üflemeli çalgılarla Güneş’i ve tutulmayı ııbolize eden daireler çizerek dans ediyorlardı. Çok ilenmiştim. Bu kadar çok ve çeşitli üflemeli çalgıdan an ses havada büyülü titreşimler yaratıyordu. Oysa lece aynı ezgi tekrar ediliyordu. Dikkatimi daha da diğimde fark ettim ki her çalgıdan sadece bir nota ıyordu. Bir kadın grubu ise Venda Dilinde şarkı söy-ip davul çalıyor ve dans edlyordu.Yandan fazlasının ında beş altı aylık bebekler vardı ve bebekler bu duldan memnun görünüyordu.

)ünya AIDS Günüyle aynı tarihe rastlaması nede-!e festivalde AIDS konulu konuşmalar ve gösteriler yer aldı. Güney Afrika’da yetişkin nüfusun yüzde i HIV virüsünü taşıyordu. Bu ülkede binlerce bebek ‘S’li doğuyor, sadcce haftada 2 bin 500 insan bu vi-yüzünden ölüyordu. Festivali fırsat bilip halkı bilgi-
lendirmek için broşürler dağıtılıyor, bedava testler yapılıyordu.

Güneş tutulmasına hazırlanan Müslüman bir grup da vardı. Zulu, Venda, N. Sotho, Chichevva ve Ya-wo dillerini konuşan bu insanların Messina kentinde sayılan 150 civanndavdı. Tutulma sırasında kılınacak olan küsuf (güneş tutulması) namazı için kendi aralarında sohbet ediyorlardı. Namaza ezan okunmadan başlanacak, iki rekat kılınacak ve imam tutulma sona erene kadar dua edecek, cemaat de amin diyecekti. Müslüman grubun bu davranışı ilk anda sadece Güneş tutulmasına yönelik bir ibadet gibi yorumlanabilir ama durum böyle değildi. Vendalı İmam Muhammet çevresindeki cemaat üyelerine konuyla ilgili bir ayet okuduktan sonra,” Biz Güneş’e değil, Allah’ın yüceliği ve mu-ci^cri karşısında secdeye kapanıyoruz. Bu bizim en yüksek vazifemizdir” dedi.

Tarih boyunca insanlar tutulmalara tanık oldukça, Tanrılar tarafından terk edilme korkusu

nte vardığım gün başlamıştı. Polis bandosu, öğrenci roları ve Güney Afrika’nın birçok yerinden gelen ka-e dansçıları gruplar halinde gösteri yapıyorlardı, nlardan biri de Zululardı; yüzü aşkm erkek dansçı, izlarında üflemeli çalgılarla Güneş’i ve tutulmayı ııbolize eden daireler çizerek dans ediyorlardı. Çok ilenmiştim. Bu kadar çok ve çeşitli üflemeli çalgıdan an ses havada büyülü titreşimler yaratıyordu. Oysa lece aynı ezgi tekrar ediliyordu. Dikkatimi daha da diğimde fark ettim ki her çalgıdan sadece bir nota ıyordu. Bir kadın grubu ise Venda Dilinde şarkı söy-ip davul çalıyor ve dans edlyordu.Yandan fazlasının ında beş altı aylık bebekler vardı ve bebekler bu duldan memnun görünüyordu.

)ünya AIDS Günüyle aynı tarihe rastlaması nede-!e festivalde AIDS konulu konuşmalar ve gösteriler yer aldı. Güney Afrika’da yetişkin nüfusun yüzde i HIV virüsünü taşıyordu. Bu ülkede binlerce bebek ‘S’li doğuyor, sadcce haftada 2 bin 500 insan bu vi-yüzünden ölüyordu. Festivali fırsat bilip halkı bilgi-
lendirmek için broşürler dağıtılıyor, bedava testler yapılıyordu.

Güneş tutulmasına hazırlanan Müslüman bir grup da vardı. Zulu, Venda, N. Sotho, Chichevva ve Ya-wo dillerini konuşan bu insanların Messina kentinde sayılan 150 civanndavdı. Tutulma sırasında kılınacak olan küsuf (güneş tutulması) namazı için kendi aralarında sohbet ediyorlardı. Namaza ezan okunmadan başlanacak, iki rekat kılınacak ve imam tutulma sona erene kadar dua edecek, cemaat de amin diyecekti. Müslüman grubun bu davranışı ilk anda sadece Güneş tutulmasına yönelik bir ibadet gibi yorumlanabilir ama durum böyle değildi. Vendalı İmam Muhammet çevresindeki cemaat üyelerine konuyla ilgili bir ayet okuduktan sonra,” Biz Güneş’e değil, Allah’ın yüceliği ve mu-ci^cri karşısında secdeye kapanıyoruz. Bu bizim en yüksek vazifemizdir” dedi.

Tarih boyunca insanlar tutulmalara tanık oldukça, Tanrılar tarafından terk edilme korkusu

Baily Boncuklan

Tam tutulmanın başlangıcı ile bitişi sırasında Güneş’i kapatan Ay’ın kenarlarında 1-2 saniyeliğine, boncuğa benzeyen parlamalar ¡görülüyor. Bu parlamalar güneşin son ışınlarının Ay yüzeyindeki kraterlerin arasından geçmesiyle oluşuyor. İlk kez Ingiliz astronom Francis Baily tarafından tanımlandığı için boncuklar onun adıyla anılıyor.

Elmas Yüzük

Güneş’in son ışınlarının, Ay’daki “tek” bir krater aralığından geçmesiyle “Elmas Yüzük” adıyla tanımlanan efekt oluşuyor Elmas Yüzük’ün bilimsel bir değeri bulunmuyor ama tutulmanın da en etkileyici anı. Tam tutulmanın bir başlangıcında bir de bitişinde görülüyor. İlk görüldüğünde tutulma başlıyor, ikinci görüldüğünde de tutulma bitiyor.

Güneşin en dışındaki taçkatman, ışıkkürenin yaklaşık bir milyonda biri parlaklığında ve sıcaklığı da 2 milyon derece. ijı/cfcüre ile taçkatman arasında renkküre yer alıyor ve sıcaklıkları yaklaşık 10 bin dereceyi bulan soğuk hidrojen bulutlarının patlamaları burada görülebiliyor. İlk kez Christopher Carrington ve Richard Hoag$on”un 1859’da fark ettiği ou patlamaların yükseklikleri yaklaşık 60 bin kilometre kadar (üstte). Azteklerin Güneş Tanrısı Tonatiuh, tapılan üstün güçlerden biriydi. Savaşçıları ona kurban bulmakla yükümlüydü (altta).
duruma kendi inançları doğrultusunda çözüm ara’ lardı. örneğin Yunanca bir sözcük olan eciips iti” ma), “terk edilmiş” ve “unutulmuş’1 anlamlarına _ yor. Heredot’a göre bilinen ilk Güneş tutulması tf. nini Miietii Tlıalcs yaptı. Babillilcrin 150 yıllık kav: rını inceleyen Thales, Güneş tutulmasının ne zama-nerede gerçekleşeceğini önceden tespit edebilmişti Güneş tutulması (İÖ 28 Mayıs 585) aynı zamanda .V lerle Lydialılar arasında beş yıldır süren savaşın br: sine de neden olmuştu. Savaş sırasında gündüzün g: ye dönüşmesini Tanrılardan gelen bir işaret olarak rumlavan komutanlar barış yapmıştı.

Güneş tutulması belki de en çok Mısır uygarlığın kilemişlir, Eski Mısırlıların Güneş Tanrıları (Ra, H Aton) ve Güneş’in hareketleri üzerine oturtulan . inançlarında Güneş tutulmasının farklı bir yeri la Tanrı Horu s, ışık ve Güneş’i temsil ediyordu. Şahlr. rak tasvir edilen bu Tanrı gökyüzünde, burçların . rinde dolaşırdı. Kanatlarında Güneş’in yakıcı kudr; ifade eden, ağızlarından ateş püsküren iki yılan r nurdu. Ay ve Güneş Horus’un iki gözüydü. Kcr.

Mısır’ın Güneş Tanrısı

Güne$ ve Ay tutulmalarının her mitolojide bir efsanesi var. Pek çoğunda tutulma, Tanrıların kısa süreli yenilgisi olarak yorumlanıyordu. Eski Mısır dininde bu yenilgiyi yaşayan, şahin olorak tasvir edilen tanrı Horus’tu. O, Kötülük Tanrısı Set’e yenildiğinde

Tanrısı Set ile devamlı savaş halindeydi. Horus bu savaşları daima kazanır, Set de geçici zaferlerle yetinirdi. Set, bu geçici zaferlerinde Horusun bir gözünü çıkarırdı ki, bu olayın sonucunda ya Ay, ya da Güneş tutulması gerçekleşirdi. Horus ile Set’in arasında barışı sağlamak için Yer Tanrısı Geb duruma el koyar, Güney Mısır’ı Set’e, Kuzey Mısır’ı da Horus’a vererek arayı bulur, tutulma da sona ererdi.

Türk mitolojisinde de Güneş ve Ay önemli yer tutmuş vc güneş hep birinci sırayı almıştır. Prof. Dr. Bahaeddin ögel bunu, Türklerin her çağda güneşli yerlerde yaşamalarına bağlar. “Çin ve Hindistan’da olduğu gibi gökleri, bulutlarla kaplı değildi” der. Hunlar hem Güneş hem de Ay’a saygı gösterir ve kurbanlar verirlerdi. Güneş doğunun, Ay batının sembolüydü. Güneş dişi, Ay erkekti, örneğin Anadolu’da hâlâ “aydede” denilir. Yakut Türklerinde Güneş Tanrısı Kiin Toyon’du. Ay ile Güneş kavga eder, kötü ruhlar da bu kavgayı desteklerdi. Kötü ruhlar Güneş’i ele geçirince dc tutulma olurdu.

Oysa Güneş tutulmasının efsanelerdeki kadar kar-
maşık olmadığını bugün biliyoruz. Güneş tutu*- -Aym, Güneş’le Dünya arasına girmesinin bir sc’. Fakat esas büyüleyici olay da burada başlıyor neş’ten 400 kat küçük olan Av, Dünyaya Güneş’tir. -kat daha yakında. Bu büyük tesadüf, hiçbir zam^r . lak gözle göremcycceğimiz güneş yüzeyindeki gaz : kürmelerini ve Güneş’in laçkatmanını tutulma bi”-. da görebilmemizi sağlıyor. Güneş tutulmasını Cı ‘ . lan durum bununla sınırlı kalmıyor. Dünya. G*az-etrafında eliptik bir yörüngede yol alırken, Ay da ^ yanın etrafında eliptik ve yaklaşık 5 derece eğim yörünge çiziyor. Bu durum her ay bir Güneş ve r_‘ tutulmasını engelliyor. Tam güneş tutulması bu ortalama 18 ayda bir oluyor. Dünyanın kendi eir_ : ki dönüşü ve aym 5 derece eğik yörüngesi do”ay_> her gerçekleşen tutulma ancak farklı noktalardır. r lenebiliyor. Tam tutulmanın kısa sürmesi ve t.;..-dar bir hal üzerinden görülmesi onu bu yüzde1″ irkiliyor. Bir tutulmanın avnı hatta ve benzer aciT : şıyarak tekrar gerçekleşmesi de vaklaşık -u, ~ -la meydana geliyor.

Güney Afrika’da tutulma festivalleri sırasında, aynı tarihe rastladığından Dünya AIDS Günü ile ilgili gösteriler de düzenlendi. Heyecan ile hüzün aynı anda yaşandı. Gruplar AIDS için geleneksel şarkılar söyledi Sadece Güney Afrika’da, haftada 2 bin 500 kişi AIDS yüzünden ölüyor (üstte, solda). Çoğunun sırtınaa bebek bulunan Vendalı kadınlar da şarkı söyleyip davul çaldı ve dans etti (üstte). Zululu dansçılar günler öncesinden, tutulma sırasında yapacakları gösteriye hazırlandı (solda).

tutulma gerçekleşiyordu

Tutulma günü yaklaştıkça, izlemek için binlere: san bölgeye akın etmeye başlamıştı. Kamplarda . pansiyonda yer bulmak imkânsızdı. Hatta yol üzer_’ ki ağaçlardan birinin altı bile boş değildi. Gece 30 z düz 55 dercccyi bulan çöl sıcağında bu hiç de hoş rıyor. İnsanlar bir yandan festivalleri izlerken diğc: . dan ufukta akbabalar gibi gezinen bulutlara ba^ ‘ rum yapıyorlardı. Tutulmaya iki gün kalana kadar . durumu raporlarına ulaşabiliyordum. Son iki gü ~ le bir şansımın olmayışı durumu sürprize b LTSa Tutulmadan önceki gün, ufukta bir tek bulutur .-c: -yışı herkesin yüzünü güldürdü.

Son gün uzun uğraşların ardından keşfettiği- ~ babve sınırındaki Limpopo Nehri kıyısına ulaş::.” * rumuş nehir yatağının Zimbabve sınırını oluştı~~: “ lümiinü metrelerce eninde tel örgü ve u\ar ¿ı -kapatıyordu, Messina’nm 60 kilometre uzağ^-i ğumdan pek insan yoktu.

Nihayet hava karardı. Gece boyunca yapıaı malardan sonra teleskopumu kurdum ve b:nri..

Güney Afrika’da tutulma günü (4 Araklık 2002), heyecan doruğa çıktı. İlk günlerde “iki kola alana bir tutulma gözlüğü veriyoruz” gibi kampanyalarla edinilen gözlükler, son gün karaborsaya düştü (en solda).

Festivalde müzik eşliğinde Ölüm ve kuraklık anlatıldı. Oyundaki kadın dansçıların büyük kısmı AIDS yüzünden yakınlarını kaybetmişti. Tarihleri boyunca kuraklık ve köleleştirmeyle savaşan Güney Afrikalılar şimdi de AIDS ile savaşıyor (solda). Güneşin yakıcı etkisini nafifletmek için kurulan çadırlarda program yapan ekiplerden biri de polis bandosuyau. Milli marş ile başladıkları programlarında yerel müzikleri yorumladılar

Atlas’ın fotoğrafçısı Kubilay Akdemir, Zimbabve sınırından Messina kentine dönerken baobab ağacının gölgesinde, tutulmanın büyüsünü henüz atlafamamış Vendalı bir aileyle karşılaştı. Kubilay’ın Türkiye’den geldiğini öğrenince şaşırıp “Sadece bir dakika için mi o kadar uzaktan geldiniz” diye sordular (üstte). Parçalı tutulma sırasında yaprakların arasından aeçen ışınlar hilal şeklinde yansıyor (sağda).
dece biraz böcek o kadar. Uyku zamanı gelmişti.

Bir saatlik uykudan sonra gözler gökyüzüne çevrildi Olamaz! Kötü bir rüya olmalı! Gökyüzü bulutlanmam başlamıştı. Hemen Zimbabve ye geçme şansını düşün düm. Sınır kapısı 80 kilometre uzaklıktaydı ve lululma ya bir saat vardı. Anında vazgeçtim. Ardından rahatla tan haber geldi. Mozambik’in büyük kısmı vc Güney Af rika’nm Messina dışındaki tutulma hattının her yer yağmur altındaydı; bizimki kötünün iyisi olmuştu. Bek lemeyle beraber çevremde biriken insanlar yorumlan başladı. “Bu hava açar.” “Hayır açmaz.” Her geçen da kika bulutlar çoğalıyordu. Güneş ara ara kendini göste riyordu. Hava açılsın diye acaba kurban mı versek esp rileri yapılıyordu. Fakat kimsenin içinden gülmek ge* miyordıı.Yazın ortasında havanın bir saat içinde kapa ması büyük şanssızlıktı.

İlk temas tam 07:12’de gerçekleşti ve o andan sonn bulutsuz yer kalmamıştı. Bulutların arasından Ay’a: Güneş’i yavaş yavaş kapadığı görülebiliyordu. Güne her göründüğünde fotoğraf çekiyordum. Heyecan de ruktaydı. Tam tutulmaya 4 dakika kalmıştı ki simsiya’ bir bulut güneşin önünde durdu. Son makaraları üm:: sizcc değiştirirken, rüzgâr esmeye ve bize kum banyom yaptırmaya başladı. Moralim daha da bozulmuştu arr. rüzgâr sadece benim değil o siyah bulutun da morahr bozmuştu. Bulut yön değiştirdi. Evet Güneş’in önü a^ lıvordu. Bulutun aramızdan çıktığı andan bir ya da il saniye sonra da tam tutulma başladı. İnanılır gibi değrı di. Bütün gökyüzü kapalı, sadece bizim bulunduğuma alan açıktı ve de tutulma işte o anda gerçekleşiyor^ Kronometre çalışmaya başlamıştı. Sırasıyla Elmas Y zük, Bally’s Boncukları ve Laçkatman…

Her yer kararmıştı. Güneş yüzeyindeki gaz pa:_ malarını görüntülemek için saniyenin iki bic„ bir hızında görüntü alırken, sekiz saniyeye kadar av ma aşama poz süreleri arttırarak ışıkküreııin yaklaş milyonda biri oranında sönük olan taçkaimanın da : toğraflarını çekiyordum. Programın önünde gidiy dum. Merkür, Ay’ın hemen yanında göz kırpjyorv Kendini göstermeyi pek sevmeyen bu utangaç gezegc izlemek keyif vericiydi. Kronometre son uyarıyı ic vc Elmas Yüzükle beraber Güneş kendini gösterr^ başladı. Tutulma bitmişti ve 30 saniye sonra da lar Güneş’i kapadı. Değişik ülkelerden yüz kadar ir.? ayağa kalkıp alkışlamaya başlamışlardı bu büyükte sadüfü,

Teleskopumu toplayıp Messina’ya doğru yoia -tim. Toprak yolda ilerlerken bir baobab ağacının a da anneleri ile oturan iki çocuk gördüm ve der: Vendalı ailenin fotoğraflarım çekerken tutulmay: vip izleyemediklerini sordum. Çocuklar gülümsr anneleri heyecanla araya girdi: “Evet gördük, Ç • zeldi. Burada bir sonraki tutulma ne zaman oîa:. Yanıt için bir an duraksadım. “2030” dedim. Çc< rma anlayamadığım bir şeyler söyledi ve bana j “Daha çok varmış” dedi. “ Siz hangi ülkeden gex ~ Türkiye’den geldiğimi ve Güneş tutulması içir; olduğumu öğrenince şaşırdı. “Sadece bir dakiğim i o kadar uzaktan geldiniz?” Gülerek: “Eveî -bir dakika için.” S

yaşamış ve bu

yaşamış ve bu

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir