Ey Müslüman Kürtler, şimdi senin adına hareket ettiklerini söyleyenler o eski düzen devam etmesini istiyorlar. Niye mani olmuyorsun?
<p>Evet, Kürt sorunu, Türkiye Cumhuriyeti’nin hatalarından biridir.</p> <p>Evet, bu nifak, devlet adına yapılan hataların eseridir.</p> <p>Evet, mutsuz halklar, Türk milleti adına hareket ettiği sanılan bir zihniyetin kucağımıza bıraktığı bir beladır!</p> <p>Ama bunlar, kesinlikle milletin tercihi ve eseri değildir. Sizlere o acıyı yaşatan zihniyet, Türk milletini de dindarlığı hasebiyle cezalandırmıştır. Yani her iki halk da sistemin mağduru ve mazlumudur. Acıda da müşterektirler.</p> <p>Fakat şimdi görüyorum ki birileri, acının faturasını hiç de hak etmediği halde Türk milletine kesmeye çalışıyor. Türk milleti de, geçmişte devletin yaptığı hatalardan dolayı birçok şeyi sineye çekiyor ama her şeyin bir sınırı var!</p> <p>Evet diyebiliriz ki şu meselenin ortaya çıkmasında, büyümesinde ve palazlanmasında devletin hatası oldu. Peki, kendi halkına bile fasa fiso muamelesi çeken şu laikçi yapının, maksat ve gayeleri bakımından Türklerin bir devleti olduğunu kim söyleyebilir? Şu devletin tesisi bu milletin eseri midir ki yaptıkları da ona fatura ediliyor?</p> <p>Ben buna inanmıyorum da katılmıyorum da! Halkının imanî ve milli değerleriyle mücadele etmeyi gaye edinmiş bir devlet nasıl o halka isnat edilebilir?</p> <p>Evet, adı Türkiye Cumhuriyeti’dir. Evet, bu millet adına kurulduğu kabul edilmektedir. Ama birazcık tarih bilen herkes takdir eder ki, Osmanlı devletinin külleri üzerine inşa edilen bu devlet, Türk Milleti’nin hakiki Ergenekon’u olmuştur. Çünkü o devletin sıkı ve katı kuralları sayesindedir ki Türk Milleti, Batı için tehlike olmaktan çıkarılmıştır. Dininden koparılmıştır, tarihinden ve geleneğinden koparılmıştır. Ortadoğu’da İsrail’in hamisi ve Batının ön karakol hizmetini gören bir halka dönüştürülmüştür!</p> <p>Bilindiği gibi dünyanın en büyük Siyonist devleti Amerika’dır. Müesseselerinden askeri yapısına ve hatta ekonomisine kadar tamamen Siyonist dünya örgütünün kabalist ve ezoterik felsefesi üzerine kurulmuştur. Kurulmasında büyük etkileri bulunan ikince devlet ise Türkiye Cumhuriyetidir desek çok da yanlış bir şey söylemiş olmayız kanaatindeyim.</p> <p>Elbette bu milletin evlatları kahramanca savaştılar. Elbette bir milli mücadele verildi ve o mücadeleyi verenler milletin evlatları idi ve o mücadele millet adına verildi.</p> <p>Elbette ‘milli bir devlet kuralım’ diyenler, Osmanlı döneminde yaşanan ihanetlerden dolayı böyle bir karara vardılar. Amma devletin teşekkülü ve yapılandırılması bu milletin eseri olmadı, olamadı. Çünkü Osmanlı’yı yıkmak bir Batı projesi idi. Onu yıkmayı başaranlar herhalde yerine kurulacak devleti kendi haline bırakmayacaklardı. Ve bırakmadılar.</p> <p>Eğer Abdülhamit, Teodor Hertzel’in teklifini kabul etmiş olsaydı, Osmanlı şimdiki İngiltere gibi krallıkla idare edilen bir demokrasi olacaktı ve topraklarını da kaybetmeyecekti.</p> <p>O teklif reddedilince zaten zayıf düşmüş olan Osmanlı, çakalların önüne bırakıldı ve parçalatıldı. Peki, Filistin’de bir devlet kurmak için koca Osmanlıyı yıktıran, dönemin tüm güçlü devletlerini üzerimize saldırtan bir örgüt, Osmanlı’nın yerine kurulacak devleti kendi haline mi bırakacaktı?</p> <p>Lozan Barış(?) Anlaşması’nın tutanaklarını bir okuyun. Birinci dönem ile ikinci dönemi bir kıyaslayın. Sonra da birinci dönemde reddedilen tüm maddelerin, ikinci dönemde neden hiç tartışılmadan kabul edildiğini, hatta diğer üyelerin Türkiye aleyhine olan taleplerinin, neden bizzat Curzon tarafından cevaplandırılıp reddedildiğini anlamaya çalışın, bakalım anlayacak mısınız?</p> <p>Sonra da o hay huy içinde neden İzmir’de İktisat Kongresi düzenlendiğini, bunun, kimin telkini olduğunu öğrenin. Lozan Barış Anlaşması görüşmelerinin kesilip sonra yeniden başlamasına kadar geçen zaman içinde <strong>Haim Naom</strong>’un ilişki trafiğini bir inceleyin ve sonra işlerin neden bu kadar seri bir şekilde çözümlendiğini anlamaya çalışın.</p> <p><span style="font-size: medium;"><strong><span style="color: #0000ff;">TÜRKİYE’NİN KURULUŞU İÇİN NEDEN 23 SEÇİLDİ?</span></strong></span></p> <p>O görüşmeler neticesinde Sevr’in 67 maddesinin olduğu gibi, diğerlerinin de tadillerle nasıl Lozan Barış Anlaşması maddesine dâhil edildiği, kıyafet ve harf inkılâbının nasıl zorunlu hale getirildiği meselesi üzerinde durun. Sonra kendi kendinize şu soruyu sorun:</p>
Habil’i oynamak nereye kadar Kürt kardeşim
04
Nis