HAKİKAT SOHBETLERİ

“KURU İDİK YAŞ OLDUK

AYAK İDİK BAŞ OLDUK

KANATLANDIK KUŞ OLDUK

UÇTUK ELHAMDÜLİLLÂH”

Kuru nedir? Hayatı olmayan, suyu çekilmiş, bitmiş bir ağaç, tamtakır bir ağaç dalı. Odun olmaktan başka bir şeye yaramaz. Biz böyleydik. Kuru ağaç yapraklandı, kokulandı, meyvalandı, nûrlandı. Yaş oldu.

Ayak idik yerlerde sürükleniyorduk. Hayvani bir yaşantının içindeydik ve insanlıkla hiçbir ilgimiz yoktu. Ayaktık ama merhamet-i ilâhiyye, şefâat-i peygamberiye, himmet-i pirân, bizi yerde sürünmekten kaldırdı. Baş etti. Bu da yetmedi. Kanat verdi. Kanatlandık kuş olduk. Şimdi artık mâna semâlarında uçuyoruz., aşk deryalarında yüzüyoruz,güzellik gökyüzüne doğru ulaşıyoruz. Gönlümüz bir gülistan oldu. Gönül Kâ’besi temizlendi

Hazret-i YUNUS ! Sen kuru iken yaş, ayak iken baş, kanatların yokken kanatlanıp sonsuzluk fezalarında uçan ankâ, manâ denizinde yüzen balık oldun . Bunu nasıl başardın ? Bizede söyle. Biz onu yapalım.

Bakın ne cevap veriyor.

“TAPTUK’UN  TABUSUNDA

KUL OLDUK  KAPUSUNDA

MÎSKÎN YUNUS  ÇİĞ  İDİK

PİŞTİK  ELHAMDULİLLÂH”

Muhabbetullah çiği pişirir.Hakk dostları böyledir. Bu iş bir nasip işidir, gönül işidir. Ama talep etmek lâzım Allah’a cc dua etmek istemek lâzım. Yarabbi kapımı buldur , mürşidimi buldur demek lâzım.

 

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*