HEMELİTRA i. Heteroptera takımından . böceklerin üst kanadı; bu kanatların yalnız İlk yarısı sert, uç kısmı zar’gibidir. (He-melıtranın sert kısmına kabuk, geri kalan kısmına zar denir.) [l]
HEMEN zf. (fars, hemân). Derhal, çabucak, vakit geçirmeden; Bunun cevabını hemen vermeye elbette ki lüzum yoktu (Ş S Aydemir), Teğmen Murat efendi, birliğiyle gelince hemen yukarı çıksın (K. Tahir). Aldığı mektuba hemen cevap verdi. II Yaklaşık olarak, aşağı yukarı: Hemen her gün İstanbul a dair mektuplar neşreder (Vâ-Nû). Hemen bütün zamanını bana veriyordu (A , . ‘inPmar). j[ Esk. Yalnız, sadece. II öyle, öylece.
♦ Hemencecik veya hemencek zf. O anda., derhal, çabucak: Bundan sonra işleri-rmz dairelerde hemencecik görülüverecek (Kemal Tahır).
♦ Hemen hemen zf. Az sonra, birazdan. Hen,ıen,, hemen güneş batacak, o hâlâ gel-mî \ ‘I olarak, aşağı yukarı: Mülgan, bugunlerde benim için bir abladan fazla xT,r /Î?’ hemen hemen bir anne olmuştu (R. N.^ Guntekin). Şimdi ise iş hemen hemen a-çıga vurulmuştu (H. R. Gürpınar), [m] HEMEPİN i. (fr. hemepine’den). Bazı balıklarda omurların orta kısmında bulunan ve aortu çevreleyen kemik parçası, (l) HEMER(O)—, yun. hemera, gündüz’den alınan ve bazı kelimelerin bileşimine giren yunanca unsur, (l) –
HEMELİTRA i.
07
Mar