Sonuçları “American Journal of Epidemiology”de yayınlanan araştırmaya göre günde iki fincan kahve içmek, inme riskini yüzde 14, üç ya da dört fincan kahve tüketimi ise riski yüzde 17 azaltıyor.
Daha önce yapılan araştırmalarda da kahvenin “kolesterol düşürücü” niteliği olduğu ve ağrı kesicilerin etkisini artırarak çekilen acıyı azalttığı ortaya çıkmıştı.
Uzmanlar, nefes açtığı ve kemikleri güçlendirdiği de bilinen kahvenin fazla tüketilmemesi konusunda da uyarıda bulunuyorlar.
Bir araştırmada da kahvenin karaciğere olan faydası ortaya kondu.
Siroz hastalığı çok ilerlediği vakalarda, karaciğer kaybına yol açabiliyor. İstatistiklere göre 1980-2010 yılları arasında da, 675 bin ila 1 milyon kişinin sirozdan dolayı kaybetti.
Siroz hastalığı obezite ve kronik alkol kullanımı gibi birçok faktörden kaynaklanabilir. Örnek verdiğimiz bu iki durumda da, karaciğerdeki kollajen gibi lif benzeri bağ dokular uyarılarak sağlıklı hücreler yerine skar dokusu üretilebilir.
Daha önceki yapılan çalışmalarda kahve temelli kafeinin anormal karaciğer fonksiyonlarına ve hücreler arası lifli bağ dokunun artmasına karşı koruyucu etkileri olduğu gösterilse de, bu veri üzerinde geniş kapsamlı bir çalışma yürütülmemişti.
Bu iki etkinin karaciğerde hücre aralarındaki lifli bağ dokunun artmasına karşı koruyucu özelliği olduğunun bulgularına daha önce yapılmış çalışmalarda ulaşılmıştı.
Ayrıca araştırmada bütün kahve çeşitlerinin (öğütülmüş, hazır, kaynatılmış ve filtre kahve gibi) aynı etkiyi verip vermediği konusunda da net bir bilgi bulunmuyor.