1979 yılında Milliyet’i satın alarak medya sektörüne giren Aydın Doğan, siyasi ve sosyal çalkantıların kesilmediği 90’lı yılları çok hızlı büyüyerek geçirdi. 2000’li yıllara gazeteleri, dergileri, televizyonları, radyolarıyla vergi rekortmeni bir medya imparatoru olarak girdi.
Türkiye’nin en büyük medya grubunun sahibi olan Aydın Doğan ve ailesi, koalisyonlu yılların ardından gelen tek partili iktidar yıllarında geçmiş performansını gösteremedi.
Doğan Grubu’nun 2003 yılından itibaren iktisadi ve idari açıdan kritik bazı kararlarının, çok ilginç bir tesadüf sonucu, Türkiye’nin geçtiği seçim dönemlerinin hemen ertesine düştüğü görülüyor.
2 Kasım 2002 tarihindeki seçimlerle birlikte Türkiye’nin koalisyonlarla yönetildiği yıllar sona erdi fakat siyasi yasaklı olan Recep Tayyip Erdoğan’ın Meclis’e girişi ve başbakan oluşu ancak 9 Mart 2003 tarihinde Siirt şehri için yapılan ara seçimle mümkün olabildi.
Çok büyük bir tesadüf sonucu bu seçimin hemen arkasından 4 Nisan 2003’te Rahmi Koç artık dinlenmeye karar verdi ve Koç Holding’in yönetimini oğlu Mustafa Koç’a bıraktı. Aynı ayın içerisinde Aydın Doğan da Doğan Gazetecilik İcra Kurulu Başkanlığı görevini kızı Hanzade Doğan Boyner’e devretti.
28 Mart 2004 tarihinde Türkiye yerel seçim yarışına sahne oldu. Doğan Grubu’nun 2005 yılının nisan ayında Dışbank’ı Fortis’e satışıyla, bu seçim arasında bir bağlantı kurmak pek mümkün değil elbette.
Fakat 367 krizi, Cumhuriyet mitingleri, 27 Nisan bildirisiyle yükselen tansiyonu sona erdiren 22 Temmuz 2007 genel seçimlerinin ardından Hanzade Doğan’ın Doğan Gazetecilik İcra Kurulu Başkanlığı koltuğunu Faik Açıkalın’a bıraktığını görüyoruz. Bu değişimden sonra, 21 Ekim 2009 tarihinde cumhurbaşkanının halk tarafından seçiminin onaylandığı referandum yapıldı.
2009 yılı Doğan Grubu açısından oldukça hareketli geçti. 29 Mart 2009 tarihinde yerel seçimler yapılırken ekim ayında Aydın Doğan’ın Hürriyet’in yönetimini bırakacağı duyuruldu. Aralık ayının sonunda, önce Ertuğrul Özkök’ün yaklaşık 20 yıl boyunca oturduğu Hürriyet Genel Yayın Yönetmenliği koltuğundan ayrıldığını öğrendik. Sonrasında ise Aydın Doğan, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı kızı Arzuhan Doğan Yalçındağ’a bıraktı.
Yine çok büyük bir tesadüf sonucu, 12 Eylül 2010 tarihindeki Anayasa referandumunun hemen ardından ekim ayı içerisinde Doğan Grubu, Petrol Ofisi’ndeki hisselerini Avusturyalı ortağı OMV’ye sattı.
12 Haziran 2011 tarihindeki genel seçimlerden önceki nisan ayında Milliyet ve Vatan gazetelerini Demirören-Karacan ortaklığına devreden Doğan, seçimlerin ardından da ekim ayı içerisinde Star Televizyonu’nu Doğuş Grubu’na sattı.
Bu kadar tesadüfün üst üste gelmesi, 15 günden az bir zamanın kaldığı önümüzdeki yerel seçimler için de akla soru işaretleri getiriyor. Bu sefer Hürriyet mi, Kanal D mi?