Karlı havalarda güneşten gelen ultraviyole ışınları karlı ve buzlu alanlardan yansıyarak gözde çeşitli tahribatlar oluşturabilir.
Kış mevsiminin kendisini iyiden iyiye hissettirdiği bu günlerde ülkenin dört bir yanını beyaz örtü kaplamış durumda… Ancak seyrine doyulamayan kar manzaraları içimizi ferahlattığı gibi gözlerimizi de karartabilir. Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Faruk Eroğlu, kar körlüğünü, “Ultraviyole keratiti olarak da bilinen, gözün ani ve yoğun ultraviyole ışınlara maruz kalması sonucu oluşan bir göz rahatsızlığıdır” şeklinde tanımladı.
Birçok belirtiyle kendini gösteren kar körlüğü; göz kapaklarında ve konjonktiva tabakasında kızarıklıklara ve yanıklara yol açar. En önemli etkisini ise gözün en ön kısmında bulunan kornea tabakasında gösterir. Buna bağlı gözlerde yanma, batma hissi, sulanma, ağrı ve fotofobi (aşırı ışık hassasiyeti) oluşur. Göz kapaklarında istemsiz kapanma (blefarospazm) görülür. Gözde oluşturduğu hasarın şiddetine göre ise farklı derecelerde bulanık görmeye de yol açabilir. Ani ve yoğun şekilde ultraviyole ışınlara maruz kalan gözlerde hassasiyet ve şikâyetler 6-8 saat sonra başlar ve birkaç gün sürebilir. Fakat gözlerde oluşan hasarın boyutuna göre bu süre 1 haftaya kadar uzayabilir.
Kar körlüğünün gözlerde oluşturduğu tahribatın ve rahatsızlığın etkisini en aza indirmek için Op. Dr. Faruk Eroğlu’nun önerileri ise şöyle:
• Gözleri bol suyla yıkayın.
• Göz kapaklarına soğuk pansumanlar yapın.
• Gözlerde oluşan ağrıyı hafifletmek için suni gözyaşı, çok ağrılı durumlarda ise ağrı kesiciler doktor kontrolünde kullanılabilir.
• Kar körlüğüne maruz kalan kişinin, özellikle ağrı ve bulanık görme şikâyetleri varsa, hiç vakit kaybetmeden bir göz hekimine başvurması gerekir.