Kara Ahmed Paşa Kütliyesi, İstanbul’da Topkapı semtinde, Topkapı Caddesi ve Arpacı Emini Sokağı üzerinde, Mimar Sinan’ın yaptığı cami, medrese, sıbyan mektebi, türbe ve çeşmeden oluşan külliye. Yazıtı yoktur, Veziriazam Kara Ahmed Paşa adına, onun 1555’te öldürülmesinden sonra yapıldığı sanılmaktadır. Ahmed Paşa’nın sağlığında başlandığını, ölümü üzerine yarım kalıp bir süre sonra tamamlandığını
Kara Ahmed Paşa Camisi’nin iç görünüşü, İstanbul
Haşan Kuruyazıcı
ileri süren kaynaklar da vardır. Sinan bu külliyenin camisinde, Edirne’deki Üç Şere-feli Cami’nin Beşiktaş’taki Sinan Paşa Ca-misi’nde denediği plan şemasını daha da geliştirerek ve yanlardaki ikişer küçük kubbeyi kaldırarak uygulamıştır.
Caminin planı yaklaşık 20 m x 29 m boyutlannda, enine bir dikdörtgendir. 12 m çapındaki kubbe duvarlara değil, altı tane porfir sütuna oturur. Bu sütunlardan ikisi kıble, ikisi kuzey duvannın hemen önünde, öbür iki sütun ise yanlardadır. Caminin doğu ve batı beden duvarlan yan sütunlann yaklaşık 5 m dışına çekilmiştir. Böylece kubbenin taşıyıcı strüktürünü oluşturan sütunlar günümüz mimarlığındaki uygulamaya benzer biçimde, bölme işlevi gören duvarlardan ayrılmış, gizlemeye çalışılmadan ortaya çıkanlmıştır. Sütunlan birbirine bağlayan büyük penci kemerlerin oluşturduğu altıgenin doğu ve batıya bakan dört kenan, ikişer yarım kubbeyle desteklenmiştir. Dikdörtgen biçimli iç mekânın iki yanında, bu yanm kubbelerle yan duvarlar arasında kalan bölümler de ikişer sivri tonozla örtülmüştür. Beş kubbeli son cemaat yeri aynalı tonozla örtülü birer göz daha eklenerek iki yana doğru uzatılmıştır. Küçük, ama etkileyici mermer cümle kapısının yanlarında çok büyük iki pencere vardır. Sinan’ın birkaç yıl sonra Tahtakale’deki Rüstem Paşa Camisi’n-de geliştirerek kullanacağı bu pencereler, içerideki mahfilin de önünden geçerek hiç bölünmeden iki kat boyunca yükselir ve 20. yüzyıl mimarlığındaki camdan perde duvarlan akla getirir. Minare cami kütlesinin kuzeybatı köşesindedir.
Şadırvanlı iç avlunun üç yanını çeviren revaklar dördüncü (kıble) yandaki son cemaat yerinden daha alçaktır; kubbeleri de onunkilerden daha küçüktür. Kuzeydeki revakın arkasını boydan boya, iki yandaki (doğu ve batı) revaklann arkasını da yaklaşık yarıya kadar saran toplam 16 öğrenci hücresi “U” biçimindeki medreseyi oluşturur. Bunların tam ortasında, kıble ekseninin uzantısı üzerinde, kubbeli dershane yer alır. Dershaneyle iki yanındaki hücrelerin arkasındaki iki dehliz, arkadaki dar avluya geçit verir; burada helalar vardır.
Sıbyan mektebiyle türbe kuzeybatıda, helaların bulunduğu avlunun arkasından geçen sokağın öbür yanındadır. Yazıtında 1558/59’da yapıldığı belirtilen türbe büyük olasılıkla külliyenin ilk tamamlanan yapısıdır. Altıgen bir gövdeyle bunun üstündeki onsekizgen kasnağa oturan çift çeperli bir kubbeden oluşur. Gövdenin köşeleri gömme sütunlarla daha belirginleştirilmiştir. Türbenin hemen yanındaki sıbyan mektebi kare planlı iki mekândan oluşan yalın bir yapıdır.