katman

katmanların itme gücünden meydana gelen sürtünme, yeteri kadar çok ısıya neden olur­sa volkanlar meydana gelir. St. Helen dağı, Pasifik Okyanusu plâkaları ile Amerika kıta plâkalarının çarpışmasının sonucudur. Dep­remler kıtaların iç kısımlarında pek sık oluş mazlar. Tıpkı toprağın 1811-12 depremle­rinin kötü etkilerini hâlâ taşımakta olduğu Missouri ve 1975-76 Çin depremleri gibi. Bilim adamları, bu sarsıntılardan, plâkaların içindeki çatlaklan veya zayıf noktaları so­rumlu tutarlar.

Kıta kaymasının başlangıcı 600 milyon yıl kadar öncesine dayanır. Fakat jeologlar bulgulara dayanarak ilk zamanlardan başla­tıyorlar. Michigan Üniversitesinden Henry Pollack, “iki milyar yıl önce 60’dan fazla,

3   miyar yıl önce ise belki de yüzlerce plâka vardı” diyor. Nedenine gelince; genç yerkü­renin, büyük ısısını atması için daha çok plâ kaya ve dolayısıyla, kabukta daha çok çatla­ğa gereksinim vardır.

Yer küre, az miktarda soğumuş olmasına karşın dönmeye devam eder. Bilim adamları, ancak 6 miyon yılda, Los Angeles ve San Francisco’nun, 5. eyaletler arası sınır boyun­ca, birinin güneye, diğerinin ise kuzeye yö­nelerek birbirlerini geçeceklerini hesaplamış­lardır. Hareket, dünya soğuyuncaya kadar durmayacaktır, böylece konveksiyon, plâka­ları sürükleyemez. Pollack “diğer bir iki milyar yılda dünya dönmeyecek kadar ağır hale gelecektir. Katman tektoniği, gezegensel değişmenin sadece bir evresi olabilir” de­mektedir.

Eğer bilim adanılan plâka tektoniği hak­kında bu kadar kendilerinden emin konuşa- biliyorlarsa, neden depremleri önceden tali­min edemiyorlar? Yanıtı şu: Tahmin edebi­lirler ancak on yılı aşıkın sürelerle San And- reas Fayını inceleyen sismologlar, söylemeye yetkileri olmadığı halde, California’nın bu yüzyılın sonlarına doğru büyük bir deprem­den zarar göreceğini söylüyorlar. A.B.D Je­olojik Araştırma Merkezinden üavid Hill “Sorun, artık bu depremin olup olmayacağı değil, ne zaman olacağıdır.” diyor. Califor- nia Enstitüsü Sismografık Teknoloji Labora­tuarı Müdürü Don Anderson, 2 yıl önce baş­lamış olan, yaklaşık çeyrek yüzyıllık, dö­nemde, sismik olaylann artmış olduğunu or­taya çıkarmıştır.

Depremleri tahmin etmekte kullandığımız tek ipucu dönemler değildir. Güney Califor- nia’daki su kuyulan, uranyum bozunması sonucu oluşan, çok az miktarda radon gazı ile kaynamaktadır. Çin ve Rus jeologralan, büyük bir depremden önce, bir fay çevresin-

ŞEMA 2: Depremler, genellikle plâka sınır­larında oluşurlar. California’daki San And- reas Fay’mdaki gibi, iki plâka dikey veya yatay olarak zil yönlerde yan yana hareket ettikleri zaman, bazen birbirlerini tutarlar Daha sonra plâkalar birbirinden ayrılıp gev- şeyinceye ve gerilimden kaynaklanan enerji depremler halinde ortaya çıkıncaya kadar basınç depo edilir.

deki toprağın gerilerek çatladığını ve yeral- tındakı uranyum kaynaklarından süzülerek gelen suyun, kırılan yer kabuğundan dışarı sızdığını ileri sürüyorlar. Radon gazının var­lığı ve yükselmiş su seviyesi, Çinlilerin 1975’deki Xintagı depremini 4,5 saat önce­den tahmin edebilmelerine yardım etmiştir.

KURBAĞALAR: Çinliler, seri halindeki küçük sarsıntıları ve hayvanların bazı garip davranışlarını içeren diğer kanıtları da göz- önünde tuttular. Depremden önce kurbağa­ların sudan dışarı fırladıklan ve geyiklerin açığa çıktıktan bilinir. Fakat Çinliler bu denli çok bilmiş görünmelerine karşın, yüzbinlerce insanın ölümüne yol açan ve her- şeyi harabeden 1976 Tangshan depremini tahmin etmekte yanılgıya düştüler. Kısa süreli ipuçlarının kusuru, sürekli olmayışla- nydı. Colombia Üniversitesi Lamont-Da- herty Jeolojik Gözlemevinden Yaslı Aggar- wal, “bir deprem olduktan sonra, kesinlikle birşeylerle arasında bağlantı kurabilirsiniz” diyor

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*