Katona, Jözsef

Katona, Jözsef

(d. 11 Kasım 1791, Kecs-kemet – ö. 16 Nisan 1830, Kecskemet, Macaris-
79 katot ışınlı osiloskop
tan), Bank ban adlı tarihsel trajedisiyle tanınmış Macar oyun yazan ve hukukçu.
Hukuk öğrenimi görmekle birlikte tiyatroyla da ilgilenerek edebi önemi az birkaç oyun yazdı. 1815’te yazdığı ve 1821’de sahnelenen Bank bân ancak ölümünden sonra dikkat çekti ve zamanla Macar tiyatrosunun en iyi yapıtlarından biri sayıldı; oyunu temel alan bir opera günümüzde de Macaristan’da büyük ilgi görmektedir. Tiyatro çalışmalarında beklediği başanyı elde edemeyen Katona, asıl mesleğine döndü ve son yıllannı doğduğu kentin başsavcısı olarak geçirdi.
katot, elektronlann, elektroliz kabı ya da elektron lambası gibi aygıtlarda doğru akım yüküne girdikleri eksi uç ya da elektrot; pillerde ve öteki elektrik enerjisi kaynakla-nnda ise elektronlann geri döndüğü artı uç ya da elektrottur. Elektrokimyada indirgenme katotta oluşur. Bir gaz boşalmalı lambada, elektronlar katottan uzaklaşma yönünde hareket eder, ama buna karşılık artı yüklü iyonlar (akım taşıyıcıları) katota doğru yönelir. Karş. anot.
katot ışınları, içinde düşük basınçlı bir gaz bulunan elektrik boşalmalı lambada, negatif elektrottan (katot) çıkan ya da kimi elektron lambalarında ısıtılmış filamandan salınan elektron demeti. Sert bir hedef (antikatot) üzerine odaklanan katot ışınları bu hedeften X ışınlan salınmasına yol açar; vakum içinde küçük bir cisim üzerine odaklandıklarında ise çok yüksek sıcaklıklar oluştururlar (katot ışınlı fırın). Katot ışınları fosforışıl maddeler (örn. çinko sülfür) üzerine düştüğünde bu maddelerin ışıldamasına neden olur. Bu özellikten, katot ışınlannın elektrik ya da magnetik alanlar yardımıyla denetimli bir biçimde saptınlabilmesi olanağıyla birlikte, katot ışınlı lambada yararlanılır. Katot ışınlı lamba, alternatif akım ve gerilimlerin değerlerini ve değişmelerini izlemekte kullanılan katot ışınlı osilosko-pun(*) temel öğesini oluşturur. Katot ışmla-nnın ışıldamaya yol açma özelliğinden, televizyon ve radar resim lambalannda da yararlanılır. Radyoaktif çekirdeklerden salınan elektronlar katot ışını olarak değil, ß (beta) ışını olarak adlandınlır.
katot ışınlı osiloskop, katot ışınlı lamba aracılığıyla elektrik sinyallerinin grafik olarak görülebilmesini sağlayan aygıt. Osiloskop ekranında iki ya da daha fazla değişken arasındaki ilişkiyi grafik biçiminde veren bir görüntü oluşur; bu görüntüde yatay eksen genellikle zamanın, düşey eksen ise osilos-kopa uygulanan giriş geriliminin bir fonksiyonudur. Hemen hemen her fiziksel olgu, bu olguya karşılık gelen bir elektrik gerilimi-ne dönüştürülebilir; bu nedenle osiloskop bütün fiziksel olguların incelenmesinde kullanılabilen çok yararlı bir aygıttır.
Katot ışınlı osiloskopun öteki izleme ve çizim aygıtlarına oranla en büyük üstünlüğü yüksek yanıt hızıdır. Genel amaçlı osilos-koplar iie frekansı 100 megahertze (MHz) kadar olan değişimler izlenebilir. Özel amaçlı, yüksek hızlı osiloskoplarda 2.000 MHz’lik yanıt hızlarına ulaşılır.
Osiloskopun ana öğesini havası boşaltılmış bir cam tüp olan katot ışınlı lamba oluşturur. Tüpün bir tarafı televizyon resim tüplerindeki gibi, fosforışıl maddeyle kaplanmış bir ekrandır; tüpün öbür ucunda bir elektron tabancası(*) ile bu tabancadan çıkan elektron demetini odaklamaya ve saptırmaya yarayan düzenek bulunur. Elektron tabancasından çıkan elektron demeti.
Katowice 80
bu demeti yatay ve düşey doğrultuda saptı-rabilecek biçimde yerleştirilmiş metal levha çiftleri arasından geçirilir, böylece demetin fosforışıl ekrana çarpmasıyla oluşan parlak beneğin devinimi ve ekranda çizeceği şekil denetlenmiş olur. Ekranda bu saptırıcı levhalara uygulanan gerilimlerin grafiğini temsil eden bir görüntü oluşur. Elektron demeti, tüpün dışına yerleştirilmiş saptırma bobinlerinden geçirilen akımların değiştirilmesi yoluyla da saptırılabilir. İncelenmek istenen uzunluklar, hızlar ya da başka niceliklerle orantılı yatay ve düşey saptırma gerilimleri (ya da akımları) elde edilerek ekran üzerinde hemen her türlü grafiği oluşturmak olanaklıdır.
Bazı durumlarda osiloskop ekranında birden fazla dalga biçiminin aynı anda gözlenmesi gerekebilir. Ekranda aynı anda dört ya da daha fazla görüntü elde etmek amacıyla çeşitli tekniklerden yararlanılabilir. İki izli bir yükselteç ve tek bir elektron tabancasıyla ekranda aynı anda oluştuğu izlenimini veren iki görüntü elde edilebilir; gerçekte, yükselteç, izlenen iki sinyal arasında yüksek hızla anahtarlama yapmaktadır. Ayrılmış demetli katot ışınlı tüpte de tek bir tabanca vardır; bu tabancadaıi çıkan elektron demeti ikiye ayrılır ve bu demetlere ayrı ayrı düşey saptırma uygulanır. Çift tabancalı katot ışınlı tüpte ise iki ayrı elektron tabancası vardır; bu tabancaların odaklama ve parlaklık denetimleri de birbirinden bağımsızdır. İki tane iki izli yükselteç ve çift tabancalı katot ışınlı tüp kullanılarak ekranda aynı anda dört görüntü elde edilebilir.
Katot ışınlı osiloskop en çok yararlanılan test aygıtlarından biridir; mühendislikte, bilimsel araştırmalarda ve sanayide yaygın olarak kullanılır.
Katowice, Polonya’nın ortagüney kesiminde il (wojewodztwo). 1975’te çluşturulmuş-tur. Yukarı Silezya (Görny Slşsk) kömür havzasında 6.650 km2’lik bir alanı kaplar. Batıda Opole, kuzeyde Czestochowa, doğuda Kielce ve Krakow illeri, güneybatıda da Çekoslovakya ile çevrilidir. Büyüklük bakımından Polonya’da birinci sırada, Avrupa’ da da ilk sıralarda yer alan zengin kömür yatakları 5.418 km2’lik bir alana yayılır;
1.000 m derinliğe kadar inen rezervler 70 milyar ton olarak tahmin edilmektedir. Ekonomisi kömür madenciliğine dayanan ildeki sanayi kuruluşları arasında ülkenin en büyük çinko ve kurşun dökümhaneleriyle makineli el araçları, madencilik donanımları ve kimyasal maddeler üreten fabrikalar sayılabilir. Dokuma, sentetik elyaf ve bira fabrikaları ile taşocaklan, plastik fabrikaları ve gıda işleme tesisleri de ekonomik açıdan önem taşır. Nüfusun beşte dördü kentlerde oturur. Katowice, birçok sanayi kuruluşunun toplandığı Yukarı Silezya’nın en yoğun nüfuslu ilidir. Nüfus (1986 tah.) 3.916.400.
Katowice, Almanca kattowitz, Polonya’ nın ortagüney kesimindeki Katowice ilinin (wojewoaztwo) merkezi kent. Yukarı Silezya (Görny Sl^sk) kömür havzasının ortasında yer alır. Yöredeki yerleşime ilişkin ilk kayıtlar 1598’e değin iner; uzun yıllar küçük bir köy olarak kaldıktan sonra 1865’te Kattowitz adıyla belediye oldu. 1860’larda bölgede kömür çıkarımının başlamasıyla hızla büyüdü. 1922’de Polonya’ya katıldı. Giderek çevredeki köyleri ve yapı işçilerinin yaşadığı kentleri de içine aldı. Bunlardan Koszutka’nm nüfusu 40 bin dolayındadır. Katowice’nin ekonomisi kömür madenciliği ve ağır sanayiye dayanır. Önemli bir demiryolu kavşağı olmanın yanı sıra bir
havaalanı da vardır. “Jan” adını taşıyan kömür madeni, dünyanın bütünüyle otomati-ze olmuş ilk maden ocağıdır. Huta-Katowice metal sanayi kompleksi, 1970’lerde Polonya’ nın en büyük kalkınma projelerinden biri olmuştur. Katowice müzik, sanat ve teknik okulları, kütüphaneleri, tiyatroları ve spor merkezleriyle aynı zamanda bir kültür merkezidir. Nüfus (1986 tah.) 363.300.
katran, ağaç, kömür, turba gibi organik maddelerden damıtma yoluyla elde edilen koyu renkli, ağdalı sıvı. Ayrıca bak. ağaç katranı, kömür katranı.
katrantaşı bak. pekştayn
Katsina, Nijerya’nın kuzey kesiminde, bugün Kaduna eyaleti sınırlan içinde kalan bölgede kurulmuş tarihsel krallık ve emirlik. Yedi ana Hausa devletinden (Hausa Bakvai) biri olan krallık, efsaneye göre 10. ya da 11. yüzyılda kurulmuştur. Krallığı, Hausalann efsanevi atası Bayezide’nin torunu Kumayo’nun (Kamaiyu), komşu Durbi ta Kusheyi’de hüküm süren Durbava emiri (sarkın) Janzama’yı yenerek kurduğuna inanılır. Kumayo ve Durbava aileleri, 14. yüzyılda Korauların Durbavaları yenilgiye uğratmasına değin krallığı dönüşümlü olarak yönettiler. Müslümanlık ülkede 1450’lerde yayılmaya başladı ve 15. yüzyıl sonlarında hüküm süren Muhammed Korau ilk Müslüman kral oldu. Onun hükümdarlığı sırasında, Gıdamis, Trablusgarp ve Tunus’tan Katsina’ya giden deve kervanları, krallığın giderek zenginleşmesini sağladı. Bu yüzden Katsina, Batı Afrika’daki Songay (Gao) ve Bornu (bak. Kanem-Bomu) gibi büyük krallıklar arasında rekabet konusu oldu. 1513’te Songay’ın işgal ettiği ülkede girişilen büyük yıkım, 1526’da Arap gezgin Leo Africanus tarafından aktarılmıştır.
Krallığın merkezi olan Katsina kentinin çevresindeki surlar 16. yüzyılın ortalarında inşa edildi. Katsina hükümdarı 1554’te Son-gay’ı, 1570’te de Sahra üzerindeki ticarette en önemli rakibi olan Kano Devleti’ni yenilgiye uğrattı. 1591’de Fas ordusunun Songay’ı yenmesinin ardından Katsina, 18. yüzyılın sonuna değin Bornu İmparatorlu-ğu’na bağlı bir krallık olarak kaldı. Kano’y-la arasındaki ticari rekabet, 15. yüzyıl sonlarından 1650’ye değin aralıklarla süren savaşlara neden oldu; bu tarihte güneybatıdaki Kororofa (Jukun) Kralhğı’nın baskısıyla iki devlet barış antlaşması imzaladı. Katsina 1671’de Kororofa kuvvetlerince hemen hemen tümüyle yıkıldıysa da, varlığını korumayı başardı ve 18. yüzyılın başlarında en zengin dönemine girdi. Ticari gücüyle Hausa Devletleri’nin en önemlilerinden biri olan Katsina, bugünkü Nijerya ve Nijer’in çeşitli bölgelerine yayılmıştı. İslam araştırmaları konusunda da, kuzeybatıdaki Timbuktu’yu geride bırakarak Batı Afrika’nın en önemli merkezi oldu. Yüzyıl içinde bir başka Hausa devleti olan Gobir’le yaptığı savaşlar sonucunda gerileme dönemi başladı.
Katsina’ya 15. yüzyıldan başlayarak Fulani (Peul) çobanlan yerleşti. 1804’te Fulani cihadının önderi Usman dan Fodio, önce Gobir’e, ardından öteki Hausa emirlerine karşı ayaklandı. Bindawali Fulani önder Umaru Dallaci, Katsina kentini yönetim merkezi seçerek ilk Katsina emiri oldu. Sokoto sultanının temsilcileri ile emir, yönetimde ortaklaşa söz sahibiydi. Bunun üzerine Hausa soyluları ve halkın büyük bölümü Dankam’a ile bugün Nijer’de yer alan Tassawa (Tessaoua) ve Maradi’ye kaçarak Hausa Katsinası emirliğini kurduklarını ilan ettiler. Hausalann 19. yüzyıl bo-unca süren akınlan, hem Fulani emirlerine em de Katsina kentine ağır darbe vurdu.
1903’te Katsina emiri Kuzey Nijerya’daki İngiliz yöneticilere bağlılık yemini etti. İngi-lizler ve Fransızlar 1904’te bugünkü Nijer-Nijerya sınınnı belirlediklerinde Katsina Emirliği Nijerya’da kaldı ve yüzölçümü 21.531 km2’ye indirilerek Kano ilinin bir parçası durumuna getirildi.
1931’de Kano ve Zaria illerinin birleştirilmesiyle Katsina ili kuruldu. Savanlardan oluşan 24.611 km2’lik alanı 1967’de Ortaku-zey eyaletine (1975-76’da Kaduna eyaleti adını aldı) bağlı bir yönetim birimi haline getirildi. Eski emirlik topraklannda bugün Katsena, Kano ve Bugace gibi Müslüman Hausalar ile Fulaniler ve Maguzavalar (pagan Hausalar) yaşar. Ekonomi tarıma dayanır; en önemli ürün yerfıstığıdır, güneyde ise pamuk üretilir. Ayrıca hayvan yemi olarak arpa ve süpürgedarısı yetiştirilir; taşkın ovalarında sebze bahçeciliği yapılır. Halkın çoğu sığır, koyun ya da keçi besler; hayvan derisi de bir gelir kaynağıdır. Yörede ulaşım, Kano’yu Nijer’deki Maradi’ye bağlayan karayoluyla sağlanır.
Kaduna eyaletinin en büyük kenti olan Katsina, gene büyük bir ticaret merkezi durumundaki Funtua ile birlikte yerel yönetim merkezi niteliği taşımaktadır.
Katsina, Nijerya’nın kuzey kesimindeki Kaduna eyaletinin kuzeyinde kent. Nijer sınırı yakınlarında yer alır. Büyük olasılıkla 1100 dolaylarında, Hausa krallarının merkezi ve Durbi hükümdarlarının yıllık toplantılarını yaptıkları yer olan Ambuttai’nin yakınlarında kuruldu. Durbava kralı Janza-ma’mn karısı olan Daura prensesi Katsina onuruna kente bugünkü adı yerildi. Yaklaşık 1513-54 arasında Songay İmparatorluğu’ nun yönetimi altında kalan kent, 16. yüzyıl sonlarından 18. yüzyılın sonlanna değin, Hausa devletlerinin kültür merkezi ve Sahra Çölünü geçen kervanların konaklama yeri oldu. 1815’ten sonra Gine Körfezine uzanan yeni ticaret yollarının açılmasıyla Kano kentinin önem kazanması üzerine eski konumunu yitirdi.
Bölgenin geleneksel hükümdarları olan ve günümüzde de danışmanlık rollerini sürdüren Fulani (Peul) emirleri Katsina’daki Kangiva (Fil Başı) Sarayı’nda otururlar. Sarayın hâzineleri arasında Gajere adlı bir kılıç da bulunur; üzerinde 13. yüzyıl Arap-çasıyla yazılmış bir yazı bulunan bu kılıç,
14. yüzyılın başlannda, Kumaya-Durbava hanedanının devrilmesiyle sonuçlanan çarpışmalarda kullanılmıştır. Kentin en büyük camisi olan Gobarau’nun palmiye dallan ve çamurdan yapılmış olan 15 m yüksekliğindeki minaresinin 18. yüzyılda inşa edildiği sanılmaktadır. Kenti çevreleyen 21 km uzunluğundaki surların büyük bölümü bugün yıkıntı halindedir; surların dışında hükümete ait küçük bir yerleşim alanı vardır.
Katsina günümüzde önemli bir yerfıstığı ve hayvan postu toplama merkezidir; kentte toplanan bu ürünler ihracat için kara ve demir yoluyla 148 km güneydoğudaki Ka-no’ya gönderilir. Katsina pazannda süpürge-otu, dan ve soğanın yanı sıra taşkın ovalann-da (fadama) yetiştirilen sebze, yerfıstığı, çivitotu ve pamuk gibi ürünlerle keçi, koyun, sığır ve kümes hayvanlan ticareti yapılır. Nüfusun büyük bölümünü Hausalar oluşturur. Geleneksel el sanatlan arasında pamuklu kumaş dokumacılığı ve boyamacılığı, deri ve metal işlemeciliği, nakış işleri ve çömlekçilik sayılabilir. 1970’lerden sonra çeşitli sanayi tesislerinin kurulmaya başladığı kentte, bitkisel yağ fabrikalan ve bir çelik haddeleme tesisi bulunur.
Katsina 1970’lerden sonra bir bölgesel eğitim merkezi olarak da gelişmeye başladı;
kentte Katsina Sanat, Bilim ve Teknoloji Yüksekokulu’nun bir kampusu (1974) ve Kaduna Devlet Hukuk Yüksekokulu ile hükümete ve dinsel kuruluşlara ait öğretmen okulları vardır. Bir hastanenin de bulunduğu kent, Kano ve Maradi (Nijer) arasındaki karayolu üzerinde, eyaletteki karayolu ağının kavşak noktasında yer alır. Nüfus (1983 tah.) 149.300.
Katsu Kaişıı, hakuşaku (Kont), katsu yoşîkunİ ya da katsu ava olarak da bilinir (d. 12 Mart 1823, Edo [bugün Tokyo] – ö. 21 Ocak 1899, Tokyo, Japonya), Japon deniz kuvvetlerinde reform yapan deniz subayı. 1868’de Japonya’da Tokugava şo-gunluğunun devrilerek iktidarın Meici Res-torasyonu’yla yeniden imparatora geçmesinde etkili olmuştur.
Deniz subayı olarak eğitim gören Katsu, 1860’ta Batı’ya yelken açan ilk Japon gemisi “Kanrin Maru”nun komutanlığına atandı. Bu seferde ABD’ye kadar giden Katsu, ülkesine döndükten sonra Japon donanmasını yenileştirmeye ve kıyı savunmasını güçlendirmeye çalıştı. Tokugava şogunluğun-daki ılımlıların başına geçtiyse de imparatorla şogunun yandaşları arasında büyüyen sürtüşmeyi yatıştıramadı. İmparator yanlılarıyla iyi ilişkiler kurdu. Mayıs 1868’de imparatorluk ordusu Edo kentini sarınca savaşmadan teslim oldu ve imparator yanlılarının şoguna ılımlı davranmalarını sağladı. 1872’de donanma bakanı olarak yeni hükümete davet edildi ve kısa sürede yeni yönetimin en etkili görevlilerinden biri oldu.
Katsura İmparatorluk Villası, Japonya’ da Kyoto’nun güneybatı banliyösünde yer alan yapı grubu. 17. yüzyıl başlarında Katsura Irmağı kıyısında bir prensin konutu olarak yapılmıştır. Yaklaşık 6,5 hektarlık bir alana yayılan malikânenin içindeki havuz ve derelerin suyu ırmaktan sağlanmıştır. Malikâne 1590’da imparatorun küçük kardeşi Prens Toşihito’ya verilmiş, o da 1629’daki ölümüne değin bu arazi üstündeki yapıları geliştirmiştir. Sonraki yıllarda onun oğlu Prens Toşitada, ana yapıya yaptırdığı ekler, iki yeni çay pavyonu ve bahçedeki taş kaplamayla yapıyı büyük ölçüde tamamlatarak bugünkü biçimini kazandırmıştır.
Malikâne bambudan yapılmış çitler ve yüksek bambu dizileriyle çevrilmiştir. Ko-şoin, çu-şoin ve şin-şoin (eski, orta ve yeni salonlar) diye anılan birbiriyle ilişkili üç ana yapı, özel olarak oluşturulmuş bir alanda yer alır. Tipik birer şoin(*) olan bu yapıların birbirini kesen kademeli çatıları ve serbest düzenlemelere açık iç mekânları vardır. Arazinin eğimi nedeniyle orta ve yeni salonlar ahşap dikmeler üstüne yerleştirilmiştir.
Her iki prens de çay törenlerine düşkün olduğu için malikânede, her biri bir mevsimde kullanılmak üzere düşünülmüş dört çayevi bulunmaktadır. Bunlar yalın malzemelerle oluşturulmakla birlikte, çok incelikli yapı ayrıntıları içerirler.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*