KUŞLARIN KİNDEKİ M AYARLAMASI

KUŞLARIN KİNDEKİ M AYARLAMASI

GOİ MEVSİMİNDE

DOĞAN HUZURSUZLUKLAR __

Dünya güneş ve ay sistemlerinin üçlü jeofiziksel çevrimleri, dünyamızın günlük devirleri, bir yıl içersindeki hareketleri ile ayın turları, yeryüzünde yaşayan canlı yaratıkların tümü üzerinde periodik olarak çevresel şart ve sorunlarının değişimine ve bunlardan etkilenmelerine yol açmıştır. Bu sürekli değişikliğe uğrayan şart ve sorunlara uyabilmek gayesi ile yaratıklar kendilerince günlük, aylık ve yıllık zaman ayarlamalarını yapabilen «saatler» geliştirmişlerdir.
Yüzyılın başlarında çiçeklerin taç yapraklan üzerinde araştırmalarda bulunarak bunlann karanlık bir kilerde zaman zaman hareketsiz, zaman zaman da güneş ışığı alabilme çabası içersindeki ritmik hâl ve hareketlerini inceleme olanağını bulan Fransız asıllı De Mairan’dan sonra şu gerçek ortaya çıkmıştı : Bu da canlı yaratıklann tümünde görülen çeşitli düzen ve âhenk değişikliklerine sadece çevresel şart ve sorunlann neden olamıyacağı; buna karşıt jeofiziksel çevrimlere uyabilmek üzere bu yara-tıklann kendiliklerinden uygun bir düzenin kurulabilmesi için yeni bir sistem geliştirdiklerinin ispatlanmış olmasıydı. Bu yeni sistem «gizli zaman ayan» veya «biolojik saat sistemi» olarak tanımlanmıştı.

Günümüzde endojenik olarak ayarlanan günlük zaman düzenlemesinin (La-tincede: circadiânen devresi olarak bilinmektedir) tek hücrelilerden, çok gelişmiş kaburgalı hayvanlarla insanlan da kapsayacak şekilde tüm sistematik gruplar arasında geniş çapta yaygınlaşmış olduğunu söyleyebilmek mümkündür. İçteki günlük saatler tüm canlı yaratıkla-nn en değerli saydıklan eşyaiann başında gelmektedir.

Uzun zamandan beri canlı yaratıkların yıllık zaman ayarlamasını da kendiliklerinden yapabildikleri sanılmaktaydı. Örneğin: 1702 yılında Pernau asillerinden biri, kuşlann sadece açlık ve soğuktan dolayı âniden yola koyulup göçmediklerini; bunun nedeninin belirli zaman-
larda göç zamanının geldiğini hissedişlerinden doğduğunu ispatlamaya çalışmıştı. İlk kez 20 inci Yüzyılın başlarından itibaren botanikçiler, aylardır büyüyemeyen ve bir türlü filizlenemeyen, ancak daha sonraları belirli zamanlarda birdenbire gelişme gösteren bitki tohumları üzerinde araştırmalara girişmişlerdi. Gayeleri bitkilerin gizli takvim ayarlamasını nasıl oluşturduklannı ortaya çıkarabilmekti. Canlı yaratıklardaki gizli yıllık takvim ayarlamasının kesinlikle ispatlanmış deneyleri iîk kez 15 yıl önce memelilerle, yumuşakçalar cinsinden olan hayvanlarda yapılabilmişti. Geçen yıl içersinde yine ilk kez bu konuda San Fransiskoda uluslararası bir simpozyum düzenlenmişti.

Yapılan ilk deneylerden bu yana gizli yıllık takvim ayarlamalan yirmi beş hayvan türünde ispatlanabilmiş, birçok bitki çeşidinde de bu gerçeğe uyarlılık görülmüştür. Günümüzde bitki ve hayvanların bir yıl içersinde onbeş model çeşidine göre kendilerini ayarlayabildikleri bilinmektedir.

Değişmez Şartlar Altında Kontrol

Gizli yıllık takvim ayarlaması acaba nasıl ispatlanabilmektedir ? Bunun ispatlanabilmesi için herşeyden önce inceleyeceğimiz canlı yaratıklann değişmeyen çevre şartlan altında bulundurulması gerekecektir. Periyodik olarak değişikliğe uğrayan çevresel şartlar, türlü hâl ve hareket değişikliklerine yol açabileceğinden

herşeyden önce bunları önleme zorunlu-ğu doğmaktadır. Deneylerde yaratılan suni şartlar, hiçbir zaman mevsimlerin icabı olan çevre ısısını, gün ışığını, ışınların kuvvetini, havanın nemini ve besleyici maddeleri önleyici faktörler olma-maldır. Canlı yaratıkların bir yıl içersindeki davranışlarının, deneye girişmeden, daha önceleri «eğitime» tabi tutulduğu şeklinde bir inanca saplanılmasından emin olabilmek için, o canlının çevresel şartlarının küçüklüğünden itibaren sabit tutulması gerekecektir. Gizli yıllık takvim ayarlamasının ispatlanabilmesi için bu şartlar içersinde yıllık iki çevrimin kaydedilmesi zorunlu olacaktır. Burada yıllık takvimin gerek inceleme, gerekse ispatlama devresinin ne kadar zaman alıcı olduğu ortaya çıkacaktır. Bu nedenle incelemelerin günümüzde büyük araştırmaların yoğunluk kazandığı bir devreye rastlayışı bir mucize sayılmamalıdır.

Gizli yıllık zaman ayarlaması acaba kendini ne şekilde belli etmektedir ? Ön-
celeri bütün bir yıl süresince sabit kalan veya birbirinden biraz farklı çevresel şartların görüldüğü ekvator dolaylarında kışı geçiren kuş türleri üzerinde mevsim değişikliklerini haberdar edici takvim ayarlamasının etkili olup olmadığı hususu şüphe uyandırmıştı. Bu tür yavru kuşlar, örneğin bahçe öteğeni yuvasından alınıp kendi kendine bakabilecek duruma gelene kadar yetiştirildikten sonra, sabit çevresel şartlar ile donanmış deney labo-ratuvarına getirildiğinde şöyle bir tablo ile karşılaşılmıştır: Yavru kuşlar serbestçe uçuşan hemcinsleri ile aynı zamanlarda tüy dökmeye başlamışlardır. Tüy dökümünün ortalarına veya sonlarına yaklaşırken, yağlan depolayarak ağırlıklan-nı iki kat arttırarak, en kısa zamanda kış yuvalanna çekilmek üzere hazırlıklarını tamamlamışlardır. Hemcinslerinin kuluçkaya yattıkları yerleri terkederek gece uçuşuna geçtikleri devrelere isabet eden zamanlarda, deney kuşlarının da geceleri huaursuz oldukları, kafeslerinde

Bahçe öteğeni yirmi ay süre ile laboratuvarda sabit çevre şartları altında bulundurulmaktadır. Gece ve gündüz ayırımı on saatlik suni ışıklandırma ve ondört saatlik karartma ile gerçekleştirilmektedir. Erbezi torbasının uzun ka!d;ğı süre, geceleri göç etmek için duyulan^ huzursuzluk, vücut ağırlığındaki değişikliklerle kısa ve uzun tüylerin dökümü serbest’olan aynı cins kuşlarda rastlanan düzen ve davranışların benzeridir.
oraya buraya uçuşup durduklan ve keskin seslerle cıvıldaştıkları görülmüştür. Ornitologlara (kuş bilimcilerine) göre bu davranışları onların göç hazırlıklarına başlamak üzere sabırsızlandıklarının bir belirtisi olarak kabul edilmektedir.

Kışın serbest olan hemcinsleri Afrika’daki kış yuvalarına vardıklarında kafesteki kuşlarında göç öncesi huzursuzluklarının sona ermiş olduğu ve yine onlar gibi tüylenmeve başladıkları dikkati çekmiştir. İlkbaharda bahçe öteğenleri Avrupa ve Asya’da kuluçkaya yatacakları bölgelerdeki yuvalarına geri döndüklerinde, deney hayvanlarının da kendiliklerinden yağlanmaya ve göçten önce duydukları huzursuzluğu tekrar yaşamaya başladıkları görülmüştür. Bir yıl içersinde kuşların bu hareketleri gerçekte dört mevsimi yaşama olanakları olmamakla beraber, ritmik ve alışılagelmiş bir biçimde sürüp gitmektedir. Bu tür hayvanlarda tipik sayılan âhenk ve düzenin deney kuşlarında da aynı biçimde yaratılabildiği, kuluçka mevsiminde cinsel organlarının harekete geçtiği ve bu zamanlarda açık havada kaldıklarında yaptıkları gibi cıvıl cıvıl ötmeye başladıkları görülmüştür.
30
İçteki Gizli Saat Çoğu Zaman Biraz Geri Kalmaktadır

Benzer deney şartları altında memeli hayvanlarda yapılan incelemelerde de gizli takvim ayarlamalarını tesbit etmek mümkün olmuştur. Örneğin : Kuzey Amerika’da yaşıyan yeraltı hayvanlarından citellus lateralis cinsinin bir yıl süresince yüksek ısı ve bol miktarda besi maddeleri ile takviye edildiğinde periyodik olarak yağlandığı ve aylar boyunca uykuya daldığı dikkati çekmiştir.

Ancak göçebe kuşlarla memeli hayvanlarda sadece kış uykusu, tüy dökümü, göç hazırlıkları, mevsime göre cinsel organların gelişimi ve ağırlıklarında kaydedilen değişiklikler ritmik düzene bağlı kalarak ayarlanmamaktadır. Bunların ya-nısıra sölenterelerde büyüme ve gelişme devresi, yumuşakçalarda üreme ve deri soyulması, sürüngenlerde deri değişimi ile zindelik kazanışları, memeli hayvanlarda çiftleşme devreleri, boynuz değişimi, besi maddeleri ve su tüketişleri ile süt üretişleri ve muhtemelen bitkilerde büyüme ve gelişim devreleri de bu gizli düzenle kontrol altına alınabilmektedir.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*