Kısa anlamlı hikaye

LÂLELİ CAMİİ

LÂLELİ CAMİİ

Aksaray’dan Beyazıd’a doğru giderken solda altı çarşı olan iki minareli bir camı vardır: Son günlerde oldukça güzelleşen bu câtniyi. (189) sene evvel Padişah Üçüncü Mustafa yaptırmış olduğu halde Lâleli Camii diye söyletir. Belki içinde namaz kılanların çoğu Üçüncü. Mustâfa’nın carhiine neden ismine izafe edilen bir ad koymayıp da «Lâleli» dendiğini bilmezler. ‘ i Rivayete göre;. Sultân Üçüncü Mustafa’nın camiyi ikmâl ettirdiği günlerde muhitte bir veliden bahşederler, her sözünde derin hikmetlerden, bir takım sırlardaıi ‘bahsettiğini söylerler. Padişah,- göğsünün üzerine taktığı bir lâle ile oturan bu zatı merak edip, ziyarete gider. Büyük bir veli yolduğundan balkın aala şüphe etmediği bü zat Padişahın ıbir çok suallerini cevaplandırırken, dünyada en büyük nimetin ne olduğunu soran Sultan’a: — Dünyada en büyük nimet yeyip içtikten sonra def-i hacettir, der. Padişah bu cevabı ibeğenmez. H atta bir bakıma kaba bir mânâ taşıyan bu nezaketsiz cevaptan sonra kalkıp gider. O gece yediği yemeği, içtiği suyu dışarı çıkaramayan Sultan, sabahlara kadar sarayın içinde dört döner. Güç bela eriştiği şafak vaktinde alel-acele bir abdest alır, namazım kıldıktan sonra doğruca Lâleli Baba’nın evine koşar. Gece sabahlara kadar gözlerine uyku girmediğini şafağı iple çektiğini, içinde bulunduğu zahmetten kurtulması için dua istediğini yalvarırcasına anlatır. Lâleli Baba: / —Allah’ın nice nimetlerine sahip .bulunduğumuz halde alışkanlık sebebiyle bunların kıymetini bilmiyoruz. Yeyip içtikten sonra def-i hacet etmenin ne demek olduğunu öğrendiniz değil m i?ıder ve ilâıve eder: — Eğer yaptırdığınız şu camiyi bana bağışlar, Padişahlığınızı da, bütün selâhiyetleriyle ıbana bırakırsanız, kurtulmanız için dua ederim. Camiyi derhal bağışladığını, bu andan itibaren (Lâ­ leli Câmii) olduğunu bildiren padişah saltanatını veremiyeceğini ifade etmek isterse de artık tahammülü tü­ kenmekte olduğu için nihayet saltanattan da vaz geçti­ ğini, yeter ki içinde bulunduğu sıkıntıdan kurtarılması için dua etmesini rica eder. Lâleli Baba o zaman şu karşılığı verir: -r- Bir saltanat ki bir def-i hacete feda ediliyor! Doğrusu buna saltanat demeye bin şahit ister! Lâleli Babanın duasını ancak bu suretle alan Sultan, içinde bulunduğu halden hemen dönüşünde kurtulur. Ve duası sebebiyle başını kurtardığı Lâleli Babaya Camiini bağışladığı için de Lâleli Camii diye söylenir. Unutmayalım ki kendimizde varlığı ile gururlan*- dığımız dünyevî meziyetlerimizin hemen heppi bir def-ı hacete i eda edilebilir, öyle ise iboşu boşuna gururlanmayalım da bunların kadrini bilelim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir