V latife parçalanıyor, odun ateşi üstünde çekiç- Augustinkültüründen daha muammalı değildir,
leniyor, sıvı maden taş veya balmumundan gu K^ıid^rüj|erjn <je yer altında tamamiyle
kalıplara dökülüyor, ayrica altın tellerden nefis geometrik şekilde ve siyah, koyu kırmızı ve beyaz
filigran işleri yapıyorlar#, flüyük bir özen ve renkterden olusan tapmaklar, vardır.
-%ustalıkla bütün bu parçalar* dövülüyor, parlatılıyor ve matlaştırılıyordu. Göze en hoş gelen ve zamanımıza kadar
Musica Jndiyanları (Kızılderilimi) Kolbmbi- \ erişen altın işleri —şimdiye kadar elde edilen,
ya’dan önceki dönemde yaşayan budunların için- bilgi ve tecrübeye göre — çok sonraki Qimfe*$&-
de en üst aşamayı elde edenlerdi ve Guatavita Kızılderililerinin kültürüne aittir. Önlar şel#
ÇölUndeki El Dorado (altın adam) efsanesi de mükemmelliği ve zariftik bakımından &y gibi
onların bölgesine aitti. , “ilkeP4, küHfljJerden beklenenini çok aşmıştır^
Musica’lar birçok Tanrı laraDirden taparlardı, Fakat burdafapılmış olanlar yalnız altındaıV<
bunların arasında güneşte beraber ay da vardı. El değildir : Parlatılmış seramikler ve yüksek dere- –
Dotado töreniyle onlar Tanrı farın lütüfkâr olma- cede gelişmiş dokuma sanatının Örnekleri de
farına çalışıyorlardı. Büyük Peygamberlerinden görülmeğe değer. f
Ispanyol fatihleri bütün bunları gördükten sonra herhalde hayranlıklarını birtarafa bırakmış ve altının yalnız maddî değerini gözörıünde tutmuş olacaklardır.
El Dorado adıyla işittikleri şeyi bulmak için gösterdikleri açgözlülük yüzünden ölçülmeyecek kadar değerli olan kültür kalıntılarını yok etmeleri, bugün geçmişin bu zenginliklerine şaşırmış ve sessiz bakmamızın nedenini oluşturur.
Bogota’nın altın müzesinin o paha biçilmez koleksiyonları, ortadan silinmiş Indiyan de*Jet- lerinîS gizlerini açığa çıkarmağa yeâftemektedlf. Eski ftünyanın o büyük kültürleri karşısında Eski Kolombfyalılar, Örf ve adetlerırtfv tarihlerini kökenlerini ve çöküşlerini anlamamıza yardımcı olacak Hiç bir yazılı belge bırakmış değildirler. Bilim adamları tahminlerden çıkardıkları sonuçlara dayanmak zorunda kalmışlardır ve onların daha birçok kuşağı bu biricik altın koleksiyonuna bağımlı olmak zorundadır.