(d. 20 Nisan 1901, Paris – ö. 30 Eylül 1990, St. Hilaire, Fransa), kendi zaaflannı, korkulannı ve fantezilerini incelediği yapıtlanyla tanınmış Fransız yazar. Gerçeküstücülere yakın olduğu ilk döneminde Simulacre (1925; Suret) adlı bir şiir kitabı yayımladı. Aynı sıralarda yazdığı romanı Aurora ise ilk kez 1946’da basıldı. Gerek bu roman, gerekse şiir kitaplan, Leiris’nin ince nüktelerle sözcük oyunlanna ve çağnşımlar yaratmaya olan düşkünlüğünü ortaya koyuyordu. Ruhsal bir bunahm geçirerek 192v’da yazmaya ara veren Leiris, etnoloji öğrenimi görmüş olmasına dayanarak Dakar ve Cibuti’de yapılan bir araştırma gezisine katıldı (1931-33). Fransa’ya döndükten sonra Paris’teki İnsanlık Müze-si’nde çalışmaya ve yeniden yazmaya başladı.
Otobiyografik nitelikteki yapıtı L’Âge d’homme (1939, yb 1946; Olgunluk Çağı) büyük ilgi topladı. Kendi kendini cezalanaı-ncı bir tutumun egemen olduğu yapıt, Leiris’nin fiziksel ve ahlaki zaaflânnı ortaya koyduğu “De la littérature considérée comme une tauromachie” (1946; Edebiyatı Boğa Güreşçiliği Gibi Kabul Etmek Üzerine) adlı denemesinde, edebiyatçılığın boğa güreşçiliği kadar cesaret gerektirdiğini savundu. 1948’de ikinci otobiyogra-
319 Leishmania
fisi La Règle du jeu’ye (Oyunun Kuralı) başladı. Biffures (1948; Karalamalar), Fourbis (1955; Kanşık İşler), Fibrilles (1966; Parçacıklar) ve Frêle Bruit (1976; Belli Belirsiz Gürültü) adlanyla bölümler halinde yayımlanan bu yapıtta, çocukluğunda duyduğu eziklikleri, cinsel fantezilerini, ölüm ve bedensel yıkım üzerine düşüncelerini işledi.
Dlusal Bilimsel Araştırma Merkezinde araştırma müdürü olarak çalışırken ve daha sonra Afrika’ya giden Leiris, Antiller ve Çin’de de alan araştırmalanna katıldı. L’Afrique fantôme (1934; Hayalet Afrika), Le Sacré dans la vie quotidienne (1938; Gündelik Yaşamdaki Kutsal Şeyler) ve Race et civilisation (1951; Irk ve Uygarlık) bu alandaki yapıttandır.
Leisewitz, Johann Anton (d. 9 Mayıs 1752, Hannover – ö. 10 Eylül 1806, Braunschweig, Almanya), Alman oyun yazarı. En önemli yapıtı Julius von Tarent (1776), Friedrich Schiller’in coşkunluk akımının tipik ürünlerinden sayılan yapıtı Die Räuber’t (1781; Haydutlar, 1958) esin kaynağı olmuştur.
Hukuk öğrenimi gören Leisewitz, Braun-schweig’da önemli kamu görevlerine getirildi. Göttinger Hain (Göttingen Korusu) adlı edebiyat birliğinde bir süre Friedrich Klopstock’un izinden gitti. Etkileyici bir trajedi olan Julius von Tarent, Goethe’den çok Lessing’in etkisini taşır. Coşkunluk akımı yazarlannın sık sık kullandığı kardeş katli temasını işleyen oyun, kişisel duygular ile devlet arasında temel bir çatışma olduğu varsayımından yola çıkar. Ölçülü bir üslubu olan oyunun kişileri de çok iyi çizilmiştir. Die Pfändung (1775; Rehin) ve Der Besuch um Mittemacht (1775; Gece Yansı Ziyareti)
Leisewitz, Kaurdorf’un bir portresinden C.F.T. Uhlemann’ın yaptığı oymabaskı
Bavaria-Verlag
adlı kısa oyunlarda ise Julius von Tarent’te-ki trajik çatışmanın dışında tutulan toplumsal adaletsizlik temasına daha çok yer verilir.
Leishmania, Kinetoplastida takımından kamçılı tekhücreliler cinsi. Omurgahlann asalağı olan bu tekhücreliler kan emici sineklerden Phlebotomus cinsi tatarcıklar tarafından bulaştınlır. Leishmania omurgalı ve omurgasız konaklarda iki ayn biçimde görülür. Omurgasızlardaki layşmanya adıyla tanınan biçimi yuvarlak ve kamçısız, tatarcıklardaki leptomonas adıyla tanınan biçimi uzun ve kamçılıdır. İnsanlarda yol açtığı hastalıklar ve bu hastalıklann ortaya çıktığı bölgeler bakımından aynm göstermesine karşın eş yapılı üç Leishmania tipi genellikle ayn türler olarak sınıflandınhr. Karaciğer, dalak, kemik iliği ve öbür iç
Jacob 320
organlara bulaşan L. donovani Afrika, Avrupa ve Asya’da kalaazar(*) adı verilen hastalığa neden olur. L. tropica Afrika, Avrupa ve Uzakdoğu’da şark çıbanına(*) yol açar. Bu hastalığa yakalanan insanların ayaklarında, bacaklarında ve yüzlerinde küçük sivilcelerden büyük yaralara kadar değişen lezyonlar görülür. Orta ve Güney Amerika’da Amerika layşmanyasma neden olan L. brasiliensis türü, ağız ve burun mukozalarında lezyonlara yol açar.
İrisler, Jacob (d. 1640, Frankfurt am Mam – ö. 16 Mayıs 1691, New York kenti), New York’taki İngiliz koloni yönetimine karşı ayaklanarak 18 aydan fazla denetimi elinde tutan (1689-91) milis komutanı. Amerika’ya, 20 yaşında göç ederek New Netherland kolonisinin en zengin tüccarları arasına girdi. Yönetimin 1664’te HollandalIlardan Ingilizlere geçmesinden sonra da kolonide kaldı. Koloninin New England Dominyonu adı altında New England’la birleştirilmesine şiddetle karşı çıktı. Bu düzenlemeyi dayatan II. James’in 1689’da tahttan indirilmesinden yararlanarak bir ayaklanma başlattı. Küçük çiftçilerden ve kent emekçilerinden aldığı destekle ayaklanmacıların kurduğu yönetimin başına geçti ve başkomutanlığı üstlendi. Ardından vali yardımcısı unvanını alarak bir konsey atadı ve bütün kolonide denetimi sağladı. Aynca Fransızlara ve Yerlilere karşı girişilecek ortalç eylemleri planlamak üzere 1 Mayıs 1690’da Kuzey Amerika’daki ilk koloniler arası kongreyi topladı.
Yeni İngiltere kralı III. William’a bağlılığını bildirmekle birlikte, Ocak 1691’de Ingiliz askerleriyle birlikte koloniye gelen binbaşı Richard Ingoldsby’nin yetkisini tanımayı reddetti. Martta valiliğe atanan Albay Henry Sloughter’ın gelişinden hemen önce çatışmalar başladı. Tesfim olmak zorunda kalan Leisler ihanetle suçlanarak damadı Jacob Milbome’la birlikte idam edildi. El konan mülkleri 1695’te parlamento karany la mirasçılarına verildi.
ugh) yakınlarındaki Drumshanbo’da arazi yüksekliği 425-550 m arasında değişen bir dm platoya dönüşür. Ailen Gölü 36 km2’lik bir alanı kaplar.
Leitrim İngiliz egemenliği öncesinde O’Rourke kabilesinin ülkesi olan eski Br6ifhe Krallığı’nın bir bölümünü oluşturuyordu Tieman O’Rourke 1171’de II. Henry’ye bağlılığını bildirdikten sonra öldürüldü. Sir Bnan O’Rourke, 1588’de İngiliz donanma-sınca yok edilen Armada’dan(*) kurtulabilen 1.000 kadar İspanyol’a barınak sağladı. Bunun üzerine ülkeden sürülerek 1591’de idam edildi. Leitrim’in nüfusu 1841’den sonra sürekli azaldı.
İldeki toprakların büyük bölümü verimsizdir ve genellikle otlak olarak kullanılır Güneyde sığır, yüksek kesimlerde sığır ve koyun beslenir. Başlıca ürünler patates ve yulaftır. Küçük pazar merkezleri olan kasabalardaki sanayi dokuma, elektrik aksesuarları ve otomobil parçalan gibi ürünleri kapsar. Nüfus (1986) 27.035.
Leix bak. Laoighis
Leixöes limanı, Portekizce porto de leixö-es, Porto kentine ve Portekiz’in kuzey kesimine hizmet veren liman. Atlas Okyanusu kıyısında, Porto’nun 9 km kuzeybatısında, Matosinhos kenti sınırlan içinde yer ^br. Yapay bir sığınak olan Leixöes biri 1597 m, öbürü 1.232 m uzunluğunda iki kavisli dalgakırandan oluşur. 1890’da tamamlanan dok tesisleri 1930’lann ve 1970’lerin başlarında genişletilmiştir. Limandan ihraç edilen ürünlerin başında Porto şarabı gelir.
L«ıtneriales, ikiçeneklilerden(*), tek bir
tAhTSL?itneria floridana) içeren takım. ABD mn güney ve güneydoğu kesimlerindeki bataklık ve ırmak kıyılannda yetişen çalı ya da ağaççık biçimindeki bu tür sınırlı bir coğrafi dağılım gösterir. Reçine kanallan taşıyan, yumuşak, hafif, sık damarlı ve açık san renldi odunu ve gövdelere almayV olarak dizilen düz kenarlı basit yapraklan vardır. Erkek ve dişi çiçekleri ayn bitkilerde bulunur; erkek çiçeklerin oluşturduğu tırtıllar seyrek ve sarkık, dişi tırtıllar ise diktir. Tozlaşma rüzgâr aracılığıyla olur. Evrimsel akrabalıkları pek bilinmeyen, ama Hamamelidales takımındaki bitkilerle ortak bir kökene sahip olduğu düşünülen bu ağaç taksonomik açıdan tek başına değerlendi-nlir.
Leitrim, İrlanda dilinde liatroim (Gri Sırt), İrlanda’da, Connaught (Connacht) bölgesinde il (county). Yüzölçümü 1.525 km2 dır. Kuzeyde Donegal, doğuda Kuzey İrlanda ve Cavan, güneyde Longford, batıda da Roscommon ve Sligo ile çevrilidir Güneyinde buzul birikintileriyle kaplı düzlükler uzanır. Çok sayıda turbalıklara ve küçük göllere karşın, düzlüklerin büyük bölümü tanm alanı olarak kullanılır, ilin batı sınınnı oluşturan Shannon Irmağı teknelerle il merkezi Carrick-on-Shannon’a kadar ulaşıma elverişlidir. Ailen Gölü (lo-
Leızhou Yarımadası, Çince leizhou ban-dao, Wade-Giles yazımında lei-chou pan-tao, Çin’de, Guangdong yönetim bölgesinin güney kıyısında yanmada. Kuzey-güney doğrultusunda yaklaşık 120 km, doğu-batı doğrultusunda ise 48 km boyunca uzanır. Hainan Adasından (dao) 16 km genişliğinde dar bir boğazla aynlan yanmada, doğu kıyısında büyük bir körfez oluşturacak biçimde kavis yapar; bu körfezdeki Naozhou ye Dunghaı adalan, Zhanjiang Körfezini {gang) denizden gelen rüzgârlardan korur. Yönetsel bakımdan Zhanjiang yöresinin (“’W bir parçası olan yanmada, Tonkin Körfezinin doğu ucunun bir bölümünü oluşturur. Adını 20. yüzyılda Zhanjiang’ın gelişmesine değin Leizhou yöresinin merkezi ve başlıca kenti olan doğu kıyısındaki Leizhou (bugün Haikang) kentinden alır.
Fransızlar, 1898-1946 arasında yanmada-nın doğu kıyısı ile açıklanndaki iki büyük adayı kapsayan 842 km2’lik bir alanı kiraladılar. Genellikle Guangchouwan olarak bilmen bu bölgeye Kouang-Tch6ou-Wan adını verdiler ve yörenin merkezi olan Zhanjiang ın adını Fort Bayard olarak değiştirdiler. II. Dünya Savaşı’nda Japon işgaline uğrayan bölge, 1946’da Fransızlar tarafından Çin’e geri verildi. Leizhou Yanmadası basamaklar halinde denize doğru alçalan ?? ?all..bir Plat°y« kapsar; platonun büyük bolümü bazaltlar ve tortul kayaçlardan oluşmuştur. Yanmadanın kuzey ve güney kesiminde yükseklikleri 250 m’ye kadar ulaşan çok sayıda sönmüş yanardağ vardır. Toprak yapısı ve yağış miktan bölgeden bölgeye farklılıklar gösterir; ortalama yıllık ya(ğ’§ miktan yanmadanın doğu kesiminde 1.000 mm’yi aşarken bu miktar batıya doğru azalır. Yanmadanın tümü yakındaki anakaradan ve Hainan Adasından çok daha kuraktır; genelde tropik bir iklimin hüküm sürdüğü bölgede kışlar ılık geçer. Ortalama sıcaklık ocakta 16°C-18°C arasında, haziran ayında ise 30°C-33°C arasında değişir. Bu
yüzden buharlaşma oram oldukça tir. Rüzgânn hızını ve buharlaşmayı mak için 1955’te başlatılan ağaç c çahşmalan günümüzde de sürdürül tedir.
Eskiden yanmadanın doğal bitki ön« oluşturan ormanlar, kuzeydeki tepe” dışında hemen tümüyle yok edilmiş ve yüzden ekili olmayan topraklar büyük ‘ de aşınmaya uğramıştır. Günümüzde nmadanın büyük bölümü fundalıklar, çalılıklar ve savanlarla kaplıdır. Gen ince olan toprak katmanı koruyucu ’ örtüsünün yangınlar ve aşın otlatma so yok olmasından dolayı yağmurlar ve sularla hemen tümüyle sürüklenmiştir, alanlar yanmadanın yaklaşık yüzde 20’ kaplar. Başlıca bitkisel ürün tatlıpatata Leizhou Yanmadasmda Guangdong’un < ki kesimlerine oranla daha az pirinç ye’ rilir. Bölgede manganez ve cıva yata vardır.
Başlıca kentler doğu kıyısındaki Zhanji ve Haikang ile yanmadanın güney u'”,~’1 Xuwen ve kentin Haian adh limanı Kuzey-güney doğrultusunda uzanan bir miryolu hattı Zhanjiang’ı Lianjiang’a ” lar. 1958’den sonra, Lianjiang yakml— ki Hedi Baraj Gölünden (shuiku) başlav^» ve Zhanjiang varoşlarından geçerek gft-neyde Haikang’a ulaşan Gençlik Kan* yapılmıştır. Bu kanalın başka bir kolu r ‘ batı kıyısına doğru uzanır.
Lejeune, Louis-François, Baron (d. İ’
Şubat 1775, Strasbourg ? – ö. 29 Şubat 1&M* Toulouse, Fransa), general, ressam Fransa’da taş baskının sanatsal ama. kullanılmasını sağlayan taş baskı ustası.
Napoléon’un seferlerinin pek çoğuna kat*f> dı. Savaş alanında yaptığı taslaklara dav ‘ narak gerçekleştirdiği savaş resimleri bü bir ilgi gördü. 1806 seferi sırasında Müniu taşbaskının yaratıcısı Aloys Senefeldert» atölyesini gezdi. Gördüklerine hayran kates rak taş üstüne “Kazak” adh yapıtını çizdi ıti hemen 100 tane bastı. Bu kopyalaıdanc birini daha sonra Napoléon’a sundu. ı Lejeune birçok manzara resmi ve port»: de yaptı. 1837’de Güzel Sanatlar Yuksdg okulu nun yöneticisi ve Toulouse’daki n zenin müdürü oldu. *
Lejitimistler, Fransızca légitimiste_Fn*~ sa’da, 1830’dan sonra, Bourbon hanedan^ nm en eski kolunun son temsilcisi O*«—? bord kontu Henri Dieudonné’nin Fr tahtı üzerindeki hak iddiasını destel kralcılara verilen ad. Lejitimistler ya, cumhuriyetçilere değil, Bonaparte ve ans hanedanı yanhlanndan oluşan « monarşist partilere de karşıydı. Phamh—_ kontunun uzlaşmaz tutumu, İkinci İmpaS torluğun (1852-70) yıkılmasının ardmdaa. yeniden monarşiye geçme olasılığının befr-dığı koşullarda bile Orléans hanedanı yaı*-lanyla Lejitimistler arasında ittifak kunA* maşım engelledi. Chambord 1883’te vâris bırakmadan ölmesinden sono^ Lejıtimistlerin çoğu, Orléans hanedan«** kral adayı Paris kontu Louis-Phiüppe-Al^ bert’ı desteklemeye başladı.
lejyon (Latince legio), Eski Roma’da büyük sürekli askeri örgütlenme bi olarak ortaya çıkan askeri birlik. R: ordusunun gelişmesiyle birlikte, 4-6 dolayında ağır piyadeden oluşan ve süvari birliğiyle ok ve mızrak gibi sila’ ’ donatılmış hafif piyadelerce destek,, standart bir birime dönüştü. Roma’mn ; tik dünyayı fethederek egemenliği almasını sağlayan askeri sisteme de adı verildi.
Cumhuriyet döneminde Roma lejyonları taktik açıdan Eski Yunan ve Makedonya’ nın phalanks’lanna(*), aynca Pers ve Mısır ordulannın çok sayıda askerden oluşan birliklerine göre daha esnekti. Başlangıçta Roma yurttaşları ve egemenlik altındaki halklardan toplanan yedek askerler ayn lejyonlarda örgütleniyorlardı. İç savaşlar sırasında bu ayrım ortadan kalkarken, arazi ve başka maddi ödüller elde etme beklentisi de yurtseverliğin önüne geçti. Her lejyonun övündüğü kendi gelenekleri vardı. 10. Lejyon Jufîus Ceasar’ın gözde birliği olarak ünlenmişti. İmparatorluk döneminin ilk yıllarında 28 olan lejyon sayısı, sınır boylarında barbar saldırılarının sıklaşmasıyla daha da artırıldı.
Rönesans sırasında, Machiavelli, Cumhuriyet dönemi Roma’sının lejyon örgütlenmesinin ve yurttaş milislerinin yeniden canlandırılmasını savundu. 18. yüzyılda Saxe kontu Hermann-Maurice de anılarında benzer biçimde örgütlenmiş ideal bir birlik düşüncesini ortaya koydu. Lejyon terimi zamanla seçkin birliklerden oluşmuş karma kuvvetler için kullanılmaya başladı. Bu tür lejyonların örnekleri arasında Amerikan Bağımsızlık Savaşı sırasında Yarbay Banastre Tarleton’m komutasındaki piyade ve dragon birliklerinden oluşan Tory Lejyonu ile Ispanya’da I. Carlismo Savaşı’nda (1833-39) parlamento kararıyla oluşturulan ve Sir George Evans komutasındaki İngiliz paralı askerlerinden oluşan İspanyol Lejyonu sayılabilir.
Günümüzde lejyon terimi yabancı gönüllülerden ya da paralı askerlerden oluşan birlikler için kullanılmaktadır. Savaş halindeki devletlerin özellikle de bağımsızlık için savaşan küçük devletlerin yabancı gönüllülerden oluşturduğu düzensiz birliklere çoğu kez yabancı lejyonu denir. Bu birüklerin en ünlüsü, Fransa nın yeni ele geçirilen Cezayir’deki direnişi kırmak için 1831’de Fransız subayların komutasındaki yabancı gönüllülerden kurduğu ve daha sonra başka sömürgelerde de kullandığı Yabancı Lejyonu’dur (Légion étrangère).
lejyoner hastalığı, ilk kez 1976’da tanımlanan ve etkeni Legionella pneumophilia olan zatürree türü. Bir savaş gazileri demeği olan Amerikan Lejyonu’nun Philadelphia’ da düzenlediği bir toplantı sonrasında, 182 lejyonerin bu hastalığa tutulması ve 29’unun ölmesinden ötürü hastalığa bu ad verilmiştir. Atlanta’daki Salgın Hastalıklar Denetim Merkezi’nin elde ettiği bulgular ve laboratuvar incelemeleri sonucunda hastalık etkeninin birçok özelliği anlaşılmış ve bakterinin daha önce hiç karşılaşılmamış bir tür olduğu saptanmıştır. Araştırmacılar, Legionella pneumophilia’nın yavaş büyüdüğünü ve yalnız besince zengin, nemli ve pH’si 6,9-7,0 arasındaki kültür ortamında çoğalabileceğim ortaya çıkardı. Bakteri musluk suyunda bir yıl kadar canlı kalabilir. Saklanan doku ve serum örneklerinde yapılan araştırmalar sonucunda çok farklı bölgelerde ortaya çıkan ve nedeni belirlenemeyen zatürree benzeri hastalıkların aslında lejyoner hastalığı olduğu anlaşıldı. Hastalığın kendine özgü ilk belirtileri halsizlik, baş ağrısı ve bunları izleyen yüksek ateş ve titremedir. Kuru öksürük, soluk darlığı, göğüs ve kann ağrısı sık görülür; bazı hastalarda zihin bulanıklığı (konfüz-yon) ortaya çıkabilir. Lejyoner hastalığı genç ve sağlıklı bireylere de bulaşabilir. Ama bu hastalığa yakalananların daha çok yaşlılar, yatalaklar, kullandıktan ilaç ya da başka bir hastalık nedeniyle bağışıklık me-
kanizmalan baskı altına ahnanlar olduğu saptanmıştır.
Hastalık pnömokok kökenli zatürree gibi bireyler arasında doğrudan temas yoluyla bulaşmaz. Ama birçok Avrupa ülkesinde ve Çin’e gidip gelenlerde görülen hastalığın kesin kaynağı belirlenememiştir. Legionella pneumophilia’mn merkezî hava-koşullan-dırma (klima) birimlerindeki suya bulaşması sonucunda bakterinin havaya su damlacıkla -n içinde saçılabileceği düşünülmektedir. İçme suyu şebekeleri, su taşıma sistemleri ve inşaatlardaki sular da hastalık kaynağı olabilir.
Tedavide eritromisin adlı antibiyotik yeğlenir; ağır vakalarda buna ek olarak rifam-pisin de verilir. Hastalığa karşı bir aşı ürefme amacıyla çalışmalar yapılmaktadır; Günümüze değin lejyoner hastalığının tanısına yönelik bir test geliştirilememiştir.
Leiris, Michel
26
Haz