modern uygulamasını etkilemektedir, örneğin, bir bilgisayara bağlanmış kârdiograf, kalp çalışmasında herhangi bir bozukluğu, hatta klasik elektro- kardiogram’ın hiç bir zaman sa^tayam\yacağ\ sessiz düzgünsüzlükleri, kaydetmektedir.
Tıptaki yeni teknoloji tanılamada olduğu kadar tedavide de büyük ilerlemelere olanak sağlamaktadır. Taşınabilir yapay bir böbrek, daha şimdiden karmaşık ve pahalı diyaliz işleminin yerini almaktadır. Yapay bir kalp geliştirilmiştir ve \nsan\ar üzerinde denenmeyi beklemektedir.
Tabiatiyle, bu yeni teknolojinin aksaklıkları yok değildir. Bazı kişiler bunun doktoru hastadan uzaklaştırdığını ileri sürmektedirler. Diğerleri ise maliyetini eleştiriyorlar. Ve daha başkaları çok fazla teknolojinin bazı hallerde yaşamı uzatmakla birlikte bunun anlamlı yaşam olmadığını savunuyorlar. Buna rağmen, yeni teknolojiyi kullanan doktorların daha önce olduğundan çok daha fazla hayat kurtardıkları ve sağlanan sonucun da yaşam süresinin uzaması ve çocuklarda ölüm oranının azalması olduğu gerçeğini kimse yadsımamaktadır. Aynı şekilde, tıbbi teknolojik evrimin kalıcı olduğunda kimsenin kuşkusu yoktur. Kısacası, iyileştirme sanatı tıb bilimi olmuştur. Ve Dan McCoy’un bu sayfalarda resimlerdirdiği tıp sanatı, fotoğraf sanatı ile dramatize edilmiştir. Bunlar çeşitli yollarda bize tıb biliminin yeni görünümlerini sağlamaktadır.
UFUK ABD’den
