OTOMOBİL

MOTORSİKLET

43Dİ undân 40 yıl önce H2 Mach I piyasaya çıktığında gürültülü, hızlı ve dengesiz fakat dönemin en başarılı malzemeleriyle üretilmiş bir silah gibiydi. Bu yılın başında H2R tanıtımı ile ortalığı karıştıran Kawasaki, yol versiyonu H2’yi test etmemize imkan tanıdı. Sonuç mu? Kaybolmayan bir gülümseme ve vücudumuzda devir saatiyle doğru orantılı adrenalin pompalanması.
Teknik verilerden ve detaylardan önceki sayılarda bahsetmiştik. 200 beygir gücünde bir canavardan bahsediyoruz. Evet piyasada bir çok spor motosiklet kağıt üzerinde 200 beygir ve buna yakın güçler üretiyor. Özellikle BMW SI000RR HP4 ve Yamaha RIM bu konuda çok ciddiler. Ancak şöyle bir durum var, Kawasaki Ninja H2 200 beygirlik gücünü arka tekerleğe veri

44
yor ve supercharger takviyesine sahip. Çok fazla güçlü ve çok fazla hızlı. Üzerindeki yeni Bridgestone Slick yarış lastiklerine ve pist asfaltına rağmen, viraj çıkışlarında arka lastiğin can çekiştiğini duyabiliyorsunuz. Quickshifter hızlanmayı adeta pürüzsüz hale getiriyor. Kawasaki Ninja H2’de, karenajların tasarımı maksimum yol tutuş için milimetrik hesaplanmış.İNANILMAZ KISA VİTES ORANLARI Bizi şaşırtan noktalardan biri de H2’nin inanılmaz kısa vites oranları oldu. Şöyle ki; Kaliforniya Auto Club Speedway pistinde, bugüne kadar hiç bir litrelik spor motosiklet 6. vitesi göremedi. Hatta daha başarılı bir örnek verirsek, fabrika çıkış bir ZX6R bu düzlükte 5. vitese kadar çıkabiliyor. H2 6. viteste neredeyse devrinin sonuna kadar gelebiliyor. Bu korkunç bir his. Her şey çok hızlı gelişiyor. H2 de bazı diğer spor motosikletlerde olduğu gibi Auto-Blip sistemi yok, yani debriyajsız vites düşürme şansınız yok. Tabi ki bu durum eksi puan demek değil, yine de bu ufak elektronik sistem de olsaydı çok daha güzel olabilirdi.ELKTRONİK SİSTEMLER Elektronik demişken, H2 oldukça iyi elektronik sistemlere sahip. Güncellenen çekiş kontrol sistemi, motorun sınırlarını zorlama konusunda korku eşiğinizin üzerinde işler yapmanıza yardımcı oluyor. Başka bir motosiklette hayal bile edemediğiniz şekilde zorlayabiliyorsunuz. Kalkış kontrol sistemi ve ayarlanabilir motor freni gibi sistemler mevcut. Kısıtlı zamandan dolayı bütün bu sistemleri tam olarak test edemesek de inanılmaz bir güven duygusu ve akıllara zarar bir şekilde limitlerde gitmemize oldukça yardımcı oldular. Yönlendirme konusunda ZX6R’dan veya selefi ZXI0R’dan oldukça hantal kalıyor. Bazı durumlarda ciddi kas gücüne ihtiyaç duyabiliyorsunuz. Yine de boyutları ve ağırlığı göz önüne alınınca oldukça iyi bir hakimiyeti var. 20şer dakikalık 2 kısa seans boyunca aklımızda hep aynı düşünce vardı; etiketinde yazan fiyat ve bu canavar her kuruşunu hakediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir