NU’MAN IN KIZI ESMA’YI PEYGAMBERİMİZ NİÇİN GERİ YOLLADI
Esmâ Ümeyme binti Numanul Kindi
(1/1)
Sümeyye:
Esmâ (Ümeyme) binti Numanu´l-Kindî´nin Zevceliğe Kabul Olunmasının Peygamberimiz Aleyhisselama Teklif Edilişi ve Medine´ye Getirilişi
Hicretin 9. yılında, Rebiülevvel ayında,[578] Numan b. Ebi´l-Cevn b. Esvedü´l-Kindî Peygamberimiz Aleyhisselamın yanına Müslüman olarak gelmişti. Kendisi Necd´de otururdu. [579]
Numan b. Ebi´l-Cevn, kral hanedanındandı. [580]
Numan b. Ebi´l-Cevn:
“Yâ Rasûlallah! Amcasının oğlu ile evli iken onun ölümü ile dul kalıp sana varmayı arzu eden, Araplar içinde en güzel bir dulu sana nikahlayayım mı?” diyerek, kızını Peygamberimiz Aleyhisselama zevce olarak vermeyi teklif etti.
Peygamberimiz Aleyhisselam da, onunla evlenmek için, oniki buçuk ukiyye mehir verdi.
Numan b. Ebi´l-Cevn:
“Yâ Rasûlallah! Esma (Ümeyme)´nin mehrini kısma!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Ben ne kadınlarımdan hiçbirine bundan üstün mehir verdim, ne de kızlarımdan hiçbirine hiçbir kimse bundan üstün mehir verdi” buyurdu.
Numan b. Ebi´l-Cevn:
“Yâ Rasûlallah! Aileni yanına getirmek üzere bir adam gönder! Ben de göndereceğin adamla birlik te gideyim. Aileni sana onun yanında göndereyim” dedi. [581]
Peygamberimiz Aleyhisselam, ashabından Ebu Useydü´s-Sâidî´yi Numan b. Ebi´l-Cevn´le birlikte gönderdi.
Numan b. Ebi´l-Cevn kızı Esma (Ümeyme) Hatunun yurduna vardığı zaman, o, evinde oturuyordu.
Yanına girmesi için, Ebu Useyd´e izin verildi.
Ebu Useyd:
“Resûlullah Aleyhisselamın kadınlarını, erkeklerden hiçbir erkek göremez. [582]
Senin mahremin olmayan erkekler, seninle ancak perde arkasından konuşabilirler!” dedi.
Esma (Ümeyme) Hatun öyle yaptı.
Ebu Useyd, orada üç gün kalıp dinlendikten sonra. [583] Esma binti Numan´ı deve üzerinde, hevdeç içinde, [584] ebesi olan dadısı da yanında olduğu halde[585] oradan alıp Medine´ye getirdi ve Benî Sâidelerin köşküne indirdi.
Bu köşk, Zübab dağının arkasındaki Şavtta, [586] Şavt diye anılan hurma bahçesinin içinde idi. [587]
Benî Sâide kadınları, Esma (Ümeyme) binti Numan Hatunun yanına girerek:
“Hoşgeldin!” dediler.
Esma Hatunun yanından çıkanlar, hep, onun güzelliğinden bahsediyorlardı. [588]
Ebu Useydü´s-Sâidî, Esma (Ümeyme) Hatunu getirdiğini, o sırada Benî Amr b. Avfların yanında bulunan Peygamberimiz Aleyhisselama gidip haber verdi. [589]
Hz. Ömer´in kızı ve Peygamberimiz Aleyhisselamın zevcesi olan Hz. Hafsâ, Hz. Âişe´ye:
“Sen onu kınala! Ben de onun saçını tarayayım!” demiş ve böyle yapmışlardı.
Sonra, bunlardan birisi Esma Hatunun yüzünün ve vücudunun güzelliğini kıskanarak, ona:
“Peygamber Aleyhisselam, yanına girdiği kadının:
´Senden Allah´a sığınırım!1 demesinden hoşlanır! [590]
Sen kral hanedanındansın.
Resûlullah Aleyhisselam senin yanına girip senden hazlanmak isteyince, ondan Allah´a sığın!
O zaman sen kendisinin hoşuna gidersin, makbulü olursun!” diyerek telkinde bulundu. [591]
Peygamberimiz Aleyhisselam ashabıyla birlikte Şavt bahçesine kadar yürüyerek gittiler. Oradaki iki bahçenin yanına eriştikleri zaman, ikisinin arasında oturdular.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onlara:
“Siz şurada oturunuz!” buyurduktan sonra, kendisi, kendisi için getirilmiş olan Esma (Ümeyme) Hatunun Şavt´ta konuklandığı eve gitti.
O sırada Esma (Ümeyme) Hatunun dadısı da yanında bulunuyordu. [592]
Peygamberimiz Aleyhisselam Esma Hatunun yanına girdi. [593] Kapıyı kapattı. [594]
Esma Hatuna:
“Kendini bana bağışla!” buyurdu.
Esma Hatun:
“Bir kraliçe, kendisini, uydusunu hiç bağışlar mı?!” dedi.
Peygamberimiz Aleyhisselam, onun hırçınlığını yatıştırmak için, elini onun üzerine koymak iste di. [595]
Esma Hatun, hoşlanmıyomnuş gibi davranarak: [596]
“Senden Allah´a sığınırım!” dedi. [597]
Yüzünü elleriyle kapatü. [598] Gömleğini yüzüne çekti. Peygamberimiz Aleyhisselamdan gizlendi. [599]
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Demek sen benden Allah´a sığınıyorsun hâ?!” buyurdu.
Esma Hatun sığınma sözünü üç kere tekrarladı. [600]
Peygamberimiz Aleyhisselam:
“Sen pek Büyük bir Makama sığındın! [601]
Sen pek Büyük bir Makama sığındın! [602]
Sen pek Büyük bir Makama sığındın! [603]
Allah´a sığınan emîn olur! [604]
Git, ev halkına kavuş!” buyurdu. [605]
Hemen ondan yüzünü çevirdi. [606]
Sahabilerinin yanına vardı ve:
“Ey Ebu Useyd! Râzife denilen beyaz keten kumaşından yapılmış iki elbise giydirip, onu ev halkı na götür, kavuştur!” buyurdu. [607]
Ebu Useyd, Peygamberimiz Aleyhisselamın emrini yerine getirdi . [608]
Esma Hatun dönüp yanlarına vardığı zaman, kavmi bağrıştılar
“Sende muhakkak bir yaramazlık var! [609]
Senin başına ne felaket geldi?” dediler.
Esma Hatun:
“Aldatıldım! (Tuzağa düşürüldüm!) [610] Bana şöyle şöyle denildi” diyerek kendisine söylenilenleri birer birer anlatınca, [611] ev halkı Esma Hatuna:
“Sen bizi Araplar içinde teşhir ettin, dillere düşürdün!” dediler.
Esma Hatun, Ebu Useydü´s-Sâidî´ye:
“Olan oldu artık! Ben şimdi ne yapayım? Sen bana onu söyle?” dedi.
Ebu Useydü´s-Sâidî:
“Sen evinde otur! Mahrem olmayana örtülü bulun!
Resûlullah Aleyhisselamdan sonra, hiçbir talip de seninle evlenmeyi umamaz!
Çünkü, sen Resûlullah Aleyhisselamın kadınlarından, mü´minlerin analarındansındır!” dedi.
Hz. Esma; Necd´deki ev halkının yanında, Hz. Osman´ın halifeliği zamanında vefat edinceye kadar oturdu.
Hiçbir yabancıya görünmedi.
Hiçbir talip de, kendisiyle evlenme talebinde bulunamadı . [612]
Hz. Esma; Peygamberimiz Aleyhisselama karşı-aldatılarak-yapmış olduğu çirkin hareketinden dolayı:
“Beni ´Sakıyye=bedbaht kadın!´ diyerek çağırınız!” derdi. [613]
Yüce Allah ona rahmet ve mağfiret ihsan buyursun![614]
[578] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 8, s. 145, Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1 , s. 457, Zehebî, Siyeru a´lâmi´n-nübelâ, c. 2, s. 185, İbn Hacer, el-İsâbe, c. 4, s. 234.
[579] İbn Sa´d, Tab akât, c. 8, s. 143, Zehebî, Siyeru a´l âm i ´n-n übelâ, c. 2, s. 184.
[580] İbn Sa´d, c. 8, s. 144, Ahm ed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 498, Buhârî, Sahih, c. 6, s. 1664.
[581] İbn Sa´d, Tabakât, c. 8, s. 143.
[582] İbn Sa´d, c. 8, s. 143-144, Zehebî, Siyeru a´lâmi´n-nübelâ, c. 2, s. 184.
[583] İbn Sa´d, Tabakât, c. 8, s. 144.
[584] İbn Sa´d, c. 8, s. 144, Zehebî, c. 2, s. 185.
[585] Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 498, Buhârî, c. 6, s. 164, Bedrüddin Aynf, Um detü´l-kârf, c. 20, s. 231.
[586] Aynı kaynaklar.
[587] Ahmedb. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 488, Buhârî, Sahih, c. 6, s. 163.
[588] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 8, s. 144, Zehebî, Siyeru a´lâmi´n-nübelâ, c. 2, s. 185.
[589] İbn Sa´d, Tabakât, c. 8, s. 144.
[590] İbn Sa´d, c. 8, s. 144-146, Belâzurî, Ensâbu´l-eşrâf, c. 1, s. 457, Zehebî, c. 2, s. 185.
[591] İbn Sa´d, c. 8, s. 144-146, Belâzurî, c. 1, s. 457, Zehebî, c. 2,5.185, İbn Hacer, c. 4, s. 234.
[592] Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 498, Buhârî, c. 6, s. 163-164, Bedrüddin Aynf, c. 20, s. 231.
[593] İbn Sa´d, Tabakât, c. 8, s. 146, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 498, Buhârî, c. 6, s. 164.
[594] İbn Sa´d, c. 4, s. 146, İbn Hacer, c. 4, s. 234.
[595] Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 498, Buhârî, c. 6, s. 1 64, İbn Hacer, c. 4, s. 234.
[596] Buhârî, Sahih, c. 6, s. 1 64, Bedrüddin Aynf, Umdetu´l-kârf, c. 20, s. 232.
[597] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 8, s. 146, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 3, s. 498, Buhârî, c. 6, s. 164, Belâzurî, Ensâbu´l- eşrâf, c. 1, s. 456, Yâkubî, Târîh, c. 2, s. 86.
[598] Belâzurî, c. 1, s. 458, Yâkubî, c. 2, s. 86.
[599] İbn Sa´d, c. 8, s. 146, Belâzurî, c. 1, s. 458 Zehebî, Siyeru a´lâmi´n-nübelâ, c. 2, s. 185, B. Aynf, c. 20, s. 232, İbn Hacer, Fethu´l-bârf, c. 9, s. 313.
[600] Belâzurî, c. 1, s. 458, Yâkubî, c. 2, s. 86, B. Aynf, c. 20, s. 232.
[601] İbn Sa´d, c. 8, s. 146, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 498, Buhârî, c. 6, s. 164, Belâzurî, c. 1.S.458.
[602] İbn Sa´d, c. 8, s. 146, Belâzurî, c. 1, s. 458, Bedrüddin Aynf, c. 20, s. 232, İbn Hacer, c. 9, s. 313.
[603] Belâzurî, c. 1, s. 458, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 4, s. 1786, İbnEsîr, Usdu´l-gâbe, c. 7, s. 17, Bedrüddin Aynf, Umde, c. 20, s. 232.
[604] İbn Sa´d, c. 8, s. 145, Belâzurî, c. 1, s. 456.
[605] İbn Sa´d, c. 8, s. 145, Belâzurî, c. 1, s. 456-458, İbn Abdilberr, c. 4, s. 1786.
[606] Belâzurî, c. 1, s. 456457, İbn Abdilberr, c. 4, s. 1786.
[607] İbn Sa´d, c. 8, s. 146, Ahmed b. Hanbel, c. 3, s. 498, Buhârî, c. 6, s. 164, İbn Hacer, el-İsâbe, c. 4, s. 234.
[608] İbn Sa´d, c. 8, s. 146.
[609] İbn Sa´d, c. 8, s. 146, Belâzurî, c. 1, s. 457, İbn Hacer, el-İsâbe, c. 4, s. 234.
[610] İbn Sa´d, c. 8, s. 146, İbn Hacer, c. 4, s. 234.
[611] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 8, s. 146.
[612] İbn Sa´d, Tabakâtü´l-kübrâ, c. 8, s, s. 146, İbn Hacer, el-İsâbe, c. 4, s. 234.
[613] İbn Sa´d, Tabakât, c. 8, s. 146, Zehebî, Siyeru a´lâmi´n-nübelâ, c. 2, s. 185, İbn Hacer, el-İsâbe, c. 4, s. 234.
[614] M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 7/225-229.