Tokadı günümüzün aksine öyle her insan atamazdı. Osmanlı tokadını ancak yıllarca eğitim gören ‘Delibaş’ adındaki uzmanlar atabiliyordu. Delibaşlar bu tokadı atabilmek için özel bir beslenme programı yapıyor ve güçlü kalmak için hamur,pirinç gibi besinler alıyorlardı. Ayrıca yağlı elleriyle mermerlere vurarak oldukça ağır bir antrenmandan geçiyorlardı.
Neden atıldığına gelirsek; Genelde askerle çarpışırken silah elden düşünce tokat düşmana atılırdı. Osmanlı tokadının etkisi şiddetine göre bayıltıcı hatta ölümcül bile olabiliyordu. Bunu yanı sıra atlatı tokatlamak için de kullanılıyordu. At ne kadar acı çekerse o kadar hızlı koşuyordu.
Osmanlı Tokadı nasıl atılır?
Ağır eğitimlerden geçen tokatçı elini kaldırdığı gibi kafasına göre tokadı vuramıyordu. Diğer dövüş sanatları gibi bunun da bir tekniği bulunuyordu. Üstte atları tokatlamaktan ve şiddetinden bahsetmiştik bazı Osmanlı tokatları öyle sert oluyordu ki düşmanın atlarını bile etkisiz halde bırakabiliyordu.
Tokat, elin her iki tarafıyla atılabilir, istenildiği zaman el tükmükle ıslatılabilirdi. Islaklık düşmana daha büyük acı verebilmek için kullanılırdı. Elin ve kolun hizasız şekilde omuzdan geriye açılması ve hedeflenen yere şiddetle temas edilmesiyle tokat misyonu tamamlanmış olur. Enseye ve yanağa atılır. Özellikle enseye atılan tokat sizi ölüme bile götürebilir.
Osmanlı Tokadı’nın yan etkileri
Osmanlı tokadının kesin olarak hangi tarihte ortaya çıktığı bilinmese de bazı kazı çalışmaları bize tokadın etkilerini gösteriyor. Osmanlı yıllarına ait yapılan kazı çalışmalarında birçok insanın kafatası ve ense kökünde tokat izleri bulundu.
Bu tokat izleri sadece insan bedeninde değil metal miğferlerde bile bulunuyordu. Tokat; boyun kırılmasına ve beyin kanamasına sebep oluyordu. Ayrıca kulağa yakın bir noktaya atıldığında sıvıları akıtıp tüm vücudun denge mekanizmasını bozuyordu.
Büyük tokatçılar ve racon
Osmanlı tokadı bir süre sonra ordudan çıkışıp sokaklara kadar indi. Kabadayılar ya da diğer insanlar artık Osmanlı tokadını kutsal bir dövüş sanatı olarak görüyordu.Kavgalarda yumruk kullanmak deilkanlılığı olumsuz şekilde etkilediği için genelde mahalle kavgaları tokatlarla geçiyordu. En hızlı tokadı vuran ise kavgayı bitirmiş oluyordu. Bu halk arasında bir ‘racon’ haline gelmişti.
Osmanlı’nın ünlü tokatçılarına başta yazdığımız gibi ‘Delibaş’, ya da ‘Başıbozuk’denirdi. Bu insanlar düzensiz birlik halinde olurlardı ve az psikopatlardı. Delibaşların attığı tokatların sonucu kurban ya sakat kalır ya da ölürdü.