ÖZDEK i. (öz’den). Yeni. Uzayda yeri olan varlık. (Eşanl. CİSİM.) [Bk. MADDE.] | Kullanılması veya harcanması mümkün olan ve taşınabilen şey. Eşanl. AYNİYAT.
— Fels. Tini. Bir varlığın yapımında yararlı olan unsur. Zt. BİÇİM. (M) öZDEKÇt i. ve sıf. (özdek’ten özdek-çi). Fels. Yeni, özdekçilik görüşünü benimseyen kimse. |1 özdekçilik taraftarı veya görüşü. (M)
C ÖZDEYİŞ blş. i. Yeni. Bir ahlâk ilkesini veya genel bir yargıyı özetleyen söz. Esk. Vecize. (M)
ÖZDOGRU (Nüvit), türk tiyatro oyuncu ve yöneticisi (İstanbul 1925). İstanbul Robert Kolej Edebiyat bölümünü bitirdi (1946), Washington Devlet ve Wisconsin üniversitelerinin Dil, Hitabet ve Tiyatro fakültelerinde yükseköğrenim ve ihtisas yaptı. 1959’dan itibaren İstanbul Şehir tiyatrosunda oyuncu ve sahneye koyucu olarak çalıştı. İngilizceden oyunlar çevirdi Türkçemiz (1958) adlı eseri yayımlandı. Oynadığı bastıca oyunlar: Yaramaz Çocuk (1959), Boş Sayfa (1960), İçimizdeki Aslan (1962), Yaldızlı Saat (1963), Oppenheimer Olayı (19«5) v.d. (Bk. lüh. CILI ı. ÖZDÖLLENME blş. 1. Biyot. Aynı bireyden Üremiş aynı cinsiyette iki hücrenin bir-leşip döllenmesi.
— ANStKL. özdöllenme daha çok bitkiler âleminde, erkek ve dişi organı aynı zamanda olgunlaşan erdişi çiçeklerde görülür. Hiç atılmayan ve tomurcuk halinden doğrudan doğruya meyve haline geçen kle-istogam şişeklerde özdöllenme esastır. Hayvanlar âleminde bu çeşit döllenmeye pek seyrek rastlanır. (L)
ÖZDÖNUŞCM blş. i. Mat. Cebirde, bir İfadenin kendi içinde veya kendi üstündeki uygulaması veya dönüşümü. (L)
Foto. MEY D Ay
ÖZE sıf. (öz’den öze). Fels. Yeni. Yalnız bir tür veya bireyde görülen, aynı cinsin başka tür veya bireylerinde görülmeyen.
E,ani. HAS. ÖZGÜ, (M)
ÖZEK i. (esk. türk. k.). Merkez. || Özek ağacı, dört tekerlekli arabaların gövdesindeki orta ağaç. |j özek demiri, özek ağacını arabaya bağlayan demir.
— Biyol. özek doku. Bk. ÖZEKDOKU.
— Bol. Bitki eksenlerinin (sap ve kök) içinde bulunan ve değişik yapıları barındıran bölge. (Bütün iletken organlar [odun damarlar ve soymuk borular], çepeçevre ayıklayıcı bir zarla [içderi] kapü olan bu bölgede bulunur. Tohumlu bitkilerde bir tek özek vardır, genellikle buna merkez Silindir denir; eğreltilerde ise birbirinden ayrı birçok özek bulunur; bu duruma da çok üzeklilik denir.)
— Ormanc. Odunun düşük kaliteli kısmı. (Odun, tahta haline getirilirken bu kısım atılmağa çalışılır.) || Dış merkezli özek, ağaç kesitinin tam ortasında bulunmayan özek. || Yıldız özek, merkez kısmında özden başlayarak dışarı doğru uzayan yıldız biçiminde çatlaklar bulunan ağaç özeği. | Ağaç özeği, ağaç gövdesinin merkezi kısmı. || Kırmızı kayın özeği, kayın ağacının kırmızı renkli özeği; bu çeşit kayınlar bazı işlere yaramaz. || Siyah dişbudak özeği, dişbudak özeğinin anormal rengi.
— Sil. özek ağacı, koşulu topçuda art arabayı toparlağı ile birleştirmeye yarayan ağaç parça, (iü)
ÖZDÖNUŞCM blş. i. Mat.
14
Mar