Genel

ÖZGÜL sıf.

ÖZGÜL sıf. (¿>Vden öz-gffl). Yeni, özellikle bir türe ait olan, türsel. Esk, Nev’î, || t. Kadın adı.
— Fiz. Eşanl. öz, || özgül ağırlık. Bk. AĞIRLIK, jf özgül ısı. Bk, Isınma ISI ’sı.
— Tıp. Bir hastalık türüniin karakteristiğini teşkil eden. J| Belirli bir hastalığa ve yalnız o hastalığa etkili olan bir tedaviye denir: Ensülin, şeker hastalığının özgül ilâcıdır. || Bir şeye özgü, özel olan: Kinin sıtmaya karşı özgül bir ilâçtır. (LM) ÖZGÜLLÜK i. (özgül’den özgül-Iük). Yeni. özgül olma hali. Eşanl. TÜRSELLİK. Esk. Nev’iyet.
— Asalakbil. Asalak özgüllüğü, ancak tek bir türde (hattâ tek bir alttürde) veya art arda belirli iki türde yaşayabilen asalak hayvan veya bitkilerin özelliği. (Şeftali mildiyusu, marul mildiyusu, çavdarmahmuzu mantarları, önce sivri tatlı su salyangozunda, sonra koyunda yaşayan karaciğer kelebeği bunlara Örnek olarak gösterilebilir.)
— îstat. Bir değişkenin özgüllüğü. Bk. Faktöriyel ANALIZ.
— Psikol. Duyuların özgüllüğü kanunu, aynı uyartının farklı duyulara uygulanması halinde değişik uyumlar meydana getirdiğini ileri süren psikofizyolojik kanun. (Meselâ göze uygulanan bir elektrik akımı, görsel duyumlar meydana getirirken cilde uygulanınca dokunmaya ait duyumlar meydana getirir v.b. Bunun karşılığı olarak aynı duyu organına uygulanan çeşitli uyartılar, aynı mahiyette duyumlar doğurur: meselâ, bir elektrik uyartısı ile bir vuruş, göze uygulanınca, her ikisi de, görsel duyumlar meydana getirir. Daha 1840’tan itibaren bu kanun, Johannes MUller tarafından, «duyusal sinirlerin özgül enerjisiyle ilgili fizyolojik kanuna uygun hale getirildi.)
— Tıp. özgül olan bir şeyin niteliği: Bir belirtinin, bir ilâcın özgüllüğü. || Karakterleri sabit ve belirli, sebepleri her zaman birbirine benzeyen bir hastalığın durumu. (LM)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir