Padişahın Polis Köpeği
İkinci Abdülhamid Han’ın sarayındaki Fox kırması olan köpek, hayret verici bir zekâ ve hassasiyete sahipti.
Sultan Abdülhamid Han’ın sarayında bulunan köpeğin saraya kabul edilme hikâyesi çok enteresandır. Sultan, bir cuma günü Hamîdiye Camii’nde namazını kılıp, dışarıya çıkmış, kapının önünde bekleyen arabasına doğru birkaç adım atmıştır.
İşte tam o sırada bir sokak köpeği, yıldırım gibi koşarak, hünkârın arabasının önüne kendisini atmış ve yerde yuvarlanmaya başlamıştır. Etraftan koşuşan saray vazifelileri ve muhafızlar hemen köpeği kovalamışlar, sultan da arabasına binerek saraya dönmüştür…
Ertesi cuma, gene namazdan sonra, sultan arabasına binerken aynı köpek ve aynı sahne!.. Üstelik bu sefer arabanın önüne atılarak yuvarlanan sokak köpeği, muhâfızlar tarafından kovalanmadan önce, sultanın ayaklarına da sürtünmek fırsatını bulmuştur.
Üçüncü hafta, cuma selâmlığından sonra, bu hâdise tekrar edince, sultan son derecede şaşırmıştır… Üstelik bu defa köpek, sultan ile birlikte saltanat arabasına girmeye de çalışmıştır!..
Muhafızlar ise köpeği şiddetle, hiddetle kovmaya çalışırlarken, sultan müdâhale etmiş ve:
“Bu hayvana dokunmayınız. Onu saraya götürünüz!., demiştir.
İşte bu köpeğin saraya girişi böyle olmuştur. Bu hayvan beyazlı siyahlı, uzun zaman hayatını sokakta geçirmiş, fox kırması bir köpekti. Fakat hayret verici bir zekâ ve hassasiyeti vardı. Sarayda birisi suç işlese bu köpek, suçluyu paçasından, eteğinden tutar sultanın huzuruna getirirmiş. Bir defasında Sultan Abdülhamid Han, saraydaki marangozhanesinin yanmasına sebep olanları tes- bit etmek istemiş ve üç harem kadınını huzuruna çağırmıştı. Bu üç kişiye bunu kim yaptı diye sormuş ama cevap alamamıştı. Bunun üzerine köpeğine:
“… Bu işi yapan kim ise git onu bana tut, getir!” deyince, köpek saraylılardan birine doğru ilerlemiş ve onu eteğinden çekerek sultanın önüne getirmiştir. ؛١٤