Prostat hastalıkları üç sınıftır:
1-Enfeksiyonlu veya enfeksiyonsuz prostat iltihaplanması (prostatit)
2-İyi huylu prostat büyümesi
3-Prostat kanseri
Ancak, son 3-4 yılda ergenlik çağına ulaşmamış erkek çocukların hemen hemen üçte birinin prostat dokularındaki gelişimin farklı derecelerde gerilediğini; genç erkeklerde ise aynı sıklıkla değişime uğradığını görmekteyiz. Demek ki, yeni ve ciddî bir problemle karşı karşıya bulunuyoruz ancak farkında değiliz.
Akut enfeksiyonlu prostatit, honokoklara bağlı olabilir. Ancak genellikle basit bir enfeksiyona bağlıdır. Her yaşta olabilen, fakat daha çok genç erkeklerde görülen bir hastalıktır. Bu hastalıkta sık idrara gitme, her 10 dakikada bir olabilir, idrar yollarında yanma ve çok ağrılı idrara çıkma en sık görülen belirtilerdir. Akut enfeksiyonlu prostatitin tedavisi iyi yapılmazsa hastalığın tekrarlamasına, kronikleşmesine ve prostat büyümesine yol açabilir.
Kronik Prostatit
Akut prostatitten sonra ya da genetiği değiştirilmiş ve kimyasal katkı maddeleri ve katkılı vücut bakım ürünleri kullanımı sonucunda prostatitte bel üşümesi, bel ağrısı, meni azalması ve koyulaşması, spermlerin sayısında ve hareketinde azalma, spermlerin sakatlanması, idrar yollarında gıdıklanma ve yanma hissi, idrar yollarındaki yapışıklıktan kaynaklanan idrar yapmada zorluk, idrarla iltihap gelmesi ve baş ağrısı gibi belirtilerden bir kaçını veya hepsini görmek mümkündür.
Prostat Büyümesi
Belirtileri geceleri sık idrara çıkma, idrar yaparken zorlanma, idrarı tam boşaltmama hissi, idrar kaçırma veya idrar damlamasıdır. Genç yaşlarda da başlayabilen prostat büyümesi, 50 yaş sonrası her iki erkekten birinde görülür. Ancak, büyümüş prostat her erkekte şikâyetlere sebep olabilir. Ancak prostat idrar yolunu tıkamış, hasta idrar yapamaz hale gelmiş ve böbreklerde genişleme başlamışsa ameliyata başvurulmaktadır. Dünyada prostat ameliyatları %90 kapalı, %10 açık ameliyat şeklinde yapılır. Bu iki yöntemde de aynı sorunla karşılaşma ihtimali büyüktür.
Prostat Kanseri
Prostat büyümesi kanser riski taşır ve prostat kanseri gittikçe yaygınlaşmaktadır. Prostat büyümesi de, prostat büyümesi nedeniyle geçirilecek bir ameliyat da, kanser riskini azaltmaz. Günümüzde talep olduğu taktirde kanseri önlemek için, kısırlaştırma yöntemiyle yani erbezleri alınarak erkeklik hormonu tamamen ortadan kaldırılmaktadır. O zaman prostat büyümesi de prostat kanseri de olmaz. Ancak dînimizde değil insanı, hayvanı dahi kısırlaştırmak yasaktır ve kısırlaştırma kesinlikle tedavi yöntemi değildir.
Kadın ve erkek üreme organları kimyasal madde içeren ürünler sebebiyle 30 yıldır, GMO ürünler katkı maddeleri sebebiyle 13 yıldır ciddî bir değişime maruz kalmıştır.
Örneğin, diş macunu, şampuan, krem, traş malzemeleri, saç jölesi gibi ürünlerde parabenler, dioksin ve ftalatlar, ürünlerin dayanıklılığını sağlayan katkı maddeleri kullanılmaktadır. Bu katkı maddeleri östrojen hormonunu taklit eder. Erkek vücudunda depolanan bu katkı maddeleri bir kadın hastalığı olan endometriozise benzeyen duruma, spermlerin ölmesine, kısırlığa, eşcinselliğe ve prostat kanserine yol açar.
Oregon Üniversitesi’nde eşcinsel erkek koyunların beynine elektrotlar yerleştirilerek eşcinsellik sebebi araştırılmış ve bu koyunlarda hormonal dengenin bozuk olduğu tespit edilmiştir. Beyne enjekte edilen hormonlar sonrasında ise daha önce eşcinsel olan erkek koyunlar tekrar dişilerle çiftleşmeye başlamışlardır. Uzmanlar, aynı durumun insanlar için de geçerli olabileceğini ve çocukların eşcinsel olmasının rahatlıkla engellenebileceğini söylemektedirler.
Bu konudan söz etmemiz yalnızca araştırma sonuçlarını görmek içindir. Hormonal dengenin yeniden kurulması dışarıdan hormon takviyesi ile değil, ancak doğal yollarla sağlanabilir. İnsanlarda da hayvanlarda da hastalıkların sebebi sunî beslenme olduğuna göre, tedavi de beslenmenin düzeltilmesiyle yapılabilir. Beslenmeden, hormonal ve ruhî dengeyi bozan katkı maddeleri çıkarılıp doğal beslenmeye geçilmelidir.
Erkeklerde Kısırlık
Bilim adamları, günde 3 fincan kahve kullanan erkeklerde, yaş sınırı olmaksızın, üreme hücrelerinin DNA’sında belirgin genetik bozukluklara rastlamışlardır. Bu bozukluk embriyo ölümlerine veya genetik hastalığı olan bebeklerin doğmasına neden olabilir. Bize göre, kafein tek başına bu kadar hasar yapamaz. Kahvede bulunan katkı maddelerinin kafein ile sinerjizm etkileşimi yani birlikte, tek başına yaptığı etkiden kat kat daha fazla etkilemesi bu tahribatın sebebidir. Kahve etiketinde içerdiği katkı maddeleri çok kısa bir şekilde belirtilmektedir. Koruyucular, tat vericiler ve aromalar. Koruyucu, tat verici ve aromaların binlerce çeşidinden hangilerinin kullanıldığını yazmaya nedense zahmet edilmez. Ancak tüm aromalar gen teknolojisi ve nanoteknoloji yöntemiyle üretilir; hormonal sistemi ve ruh dengesini doğrudan etkiler. Onun için, kahvede katkı maddeleri olarak sadece aromalar bile kullanılsa, tek başına kısırlık ya da eşcinselliğe sebep olabilir. Koruyucular ise doğrudan kısırlık yapabilir.
Aynı şekilde bilgisayar ve cep telefonunun uzun kullanımı da bu etkiyi yaratır. Erkeklerin üreme organlarında ısının yükselmesi dölleme yeteneğini kayba uğratır. Örneğin, erkeklerin dar kot pantolon giymeleri, sıcak banyo yapmaları, iş yerinde sürekli oturarak çalışmaları, laptop bilgisayarları dizlerinde tutmaları. Ancak üreme hücrelerini tahrip etmede en büyük kuşkuyu, vücut bakım ürünlerinde ve gıdalarda bulunan, cinsler arasındaki farkı ortadan kaldıran aromalar, PHD, dioksin, fenol ve ftalatlar gibi katkı maddeleri ve antidepresanların üzerine çekiyor.
Tedavi
Bu durumdaki hastalar önce beslenme alışkanlıklarını düzeltmeli ve mide-bağırsak tedavisini uygulamalıdır. Hacamatlarını yaptırmalı ve hacamatlar arasında karaciğer ve böbrek temizlemelerini yapmalıdır.
150 gr. kırmızı pancar suyu + 50 gr. soğan suyu + 50 gr. su karışımı veya
Eşit miktarlarda havuç suyu + kırmızı pancar suyu + soğan suyu + su karışımı içenler mükemmel sonuç alırlar.
Sebze suyu karışımını içerken kan grubu “O” ve “B” olanlar ekmek, makarna, börek, çörek gibi buğday ürünlerini hiç yememeli; bütün kan grupları ise tıbbî ilâçlardan, hazır yiyecek ve içeceklerden kesinlikle uzak durmalıdır.
Hacamatlar:
Kürek kemikleri arası ve altı
Kafa arkası
Bel ve kuyruk sokumu
Dizler
Yapılan hacamatlar iyileşmeyi hızlandırır. İlk iki hacamat 3 gün, sonraki iki hacamat 1 hafta ara ile, sonra da ihtiyaca göre gerektikçe yapılır.
Sülük Tedavisi:
Hacamatlar bittikten bir ay sonra yapılır:
Kasıklar, testisler ve göbeğe
Cinsel organ-makat arasına ve makata
Bel ve kuyruk sokumuna
Ayaklara
Bu sırayla, toplam 4 defa, 14-20 gün ara ile, ayaklara 21, diğer bölgelere 11’er sülük konur. Sülükler düştükten sonra sülüklerin tuttuğu noktalara mutlaka kupa çekilir.
İlâçlar:
4 hafta boyunca her sabah 1 tatlı kaşığı yeni öğütülmüş çörek otu + 1/3 çay kaşığı dövülmüş mürri safi, bal şurubu ile içilir.
3 ay boyunca kısa aralıklarla, her akşam bele, kasıklara ve erbezinin alt kısımlarına çörekotu yağı veya acı kavun yağı ile daire şeklinde iyice masaj yapılır. Acı kavun mevsiminde aynı işlem acı kavun suyu ile yapılır.
Çekirdekleriyle beraber yeni öğütülmüş 100 gr. keçiboynuzu + 3 baş dövül- müş sarımsak, yeterli miktarda balla yoğrulur ve her akşam 1 çorba kaşığı alınır. Çörekotu ilâcı bittikten sonra başlanır ve kısa aralıklarla ay devam eder.
1 çorba kaşığı anason, 1 bardak kay- nar su ile 15 dakika demlenir ve süzülüp ikiye bölünür.
Günde 2 defa olmak üzere yarımşar bardak içilir.
İlkbaharda yeni fındık yaprakları toplanarak kurutulur. 1 çorba kaşığı ezilmiş yaprak 1 bardak kaynar su ile demlenerek, gün boyu aç karnına 2-3 defada bitirilir. 2 hafta fındık yaprağı çayı, 2 hafta anason çayı olacak şekilde dönşümlü olarak içilir.
1 çorba kaşığı keten tohumu sıcak veya soğuk su ile karıştırılıp, üzerine bez sarılır ve 1-2 saat bekletildikten sonra günde 1 defa tohumlarla beraber içilir. Buna 1-2 ay devam etmek prostat şişliğini indirir.
Keten tohumu öğütülmeden veya her seferinde taze öğütülerek kullanılır. Öğütülmüş keten tohumunun bol su ile yutulması gerekir!
Hergün 3 tane acı badem, 3-5 tane tatlı bademle birlikte yenir. Her ilâca zaman zaman ara verilir, fakat acı badem aylarca, ara vermeden kullanılabilir.
Çiğ soğan yemeklerle, domates ise yemek olarak tek başına çiğ yenir. Soğanın tüm kanser çeşitlerini önleme, domatesin ise özellikle prostat kanserini önleme özelliği vardır. Ancak sera domatesi veya transjenik domates değil, doğal domates şifalıdır.
Baharatlardan kimyon, çemen, kekik, safran ve zencefil kullanılır.
Prostat hastaları misvak kullanmalıdır. Misvağın ucu suyla değil, tükürükle ıslatılır ve ön dişler yardımıyla yumuşatılıp, fırça haline getirilir. Günde 5 defa 1,5-2 dakikalık sürelerle dişetleri ve dişler misvaklanır.
Sevgili kardeşlerim ve büyüklerim, Allah’a sonsuz hamd ve şükrederim bana böyle bir hizmet kapısı açtığı için. İnşaallah siz okuyucularımla nice süreler birlikte oluruz. Bu yazımda etrafımda sık sık duyduğum ancak ameliyatla iyileşebileceği söylenen prostat hastalığından korunma ve tedavi yöntemleri hakkında sizlere tavsiyelerde bulundum. Sağlıkla, mutlu kalın.
Hoşçakalın, saygılarımla.