Ronaldo’nun Hayali Türkiye’de gerçekleşti
Adını ünlü Portekizli futbolcudan alan 3 yaşındaki Arnavutluklu Ronaldo, kaval kemiği olmadan doğdu. Pek çok Avrupa ülkesi “Bacağını kesmemiz lazım” derken, İstanbul’da 3 aşamalı bir operasyon geçiren Ronaldo hızla sağlığına kavuşuyor
Sağlık Bakanlığı’nın sağlık turizmi çalışmaları sonuç vermeye başladı. Arnavutluklu 3 yaşındaki Ronaldo Taluli, milyonda bir görülen hastalığıyla Türkiye’de savaşıyor. Minik Ronaldo’nun kaval kemiği doğuştan yoktu. Bu yetmez gibi babası da onları terk etti. Annesi Rodina Taluli, Ronaldo için çalmadık kapı bırakmadı. Hastalığa Avrupa ülkelerinde çare aradı ama çocuğunu nereye götürdüyse “Bacağının kesilmesi gerek” yanıtı aldı. Çaresiz kalan annenin yüreği, oğlunun bacağının kesilmesine razı gelmedi. Ve Türkiye’ye başvurmaya karar verdi. Çocukla ilgili raporlar konsolosluk tarafından Sağlık Bakanlığı’na iletildi. Ve Ronaldo için yeni hayatın ilk ışığı böylece göründü. Ronaldo, 5 ay önce Türkiye’ye getirildi. O günden bu güne İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 3 aşamalı bir operasyon geçirdi. Operasyonları Prof. Dr. Ercan Olcay ve Doç. Dr. Cemil Ertürk yaptı. Ronaldo şimdi her 2 bacağının da uzatılması için yeni bir ameliyat olmayı bekliyor. Doktorları umutlu… Ronaldo tedavi sonunda ayağa kalkacak, yürüyecek ve hatta hayranı olduğu Real Madridli Cristiano Ronaldo gibi futbol oynayacak.
BABASI BIRAKIP KAÇTI
Anne Rodina Taluli, Türkiye’ye müteşekkir olduğunu belirterek yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Hamile olduğumu öğrendiğimde eşim ‘Erkek olacak ve ismini Ronaldo koyacağız’ demişti. Öyle yaptık. Ardından engelli olduğunu, kaval kemiği olmadan doğduğunu öğrendi eşim. Hastaneden eve gittik, bir hafta sonra da eşim bizi terk etti. Bir daha da ne aradı ne sordu. Oğlum futbolu çok seviyor. Özellikle ismini taşıdığı Real Madridli futbolcu Ronaldo’yu görünce heyecanlanıyor. Sağlığına kavuşsun, ilk işim onu Real Madrid’in maçına götürüp, Ronaldo’yla tanıştırmak olacak. Türkiye’ye ve Türk doktorlara minnettarım. Arnavutluk’ta bulunan Avrupa ülkelerinin konsolosluklarına gittim. Oğlumun ameliyat edilerek sağlığına kavuşturulmasını istedim. Ancak kimse destek olmadı. Kendi olanaklarımla gittiğim bazı Avrupa ülkelerinde ise “Bacağını keseriz” dediler. Son çare olarak Türk Konsolosluğu’na gittim. Beni çok iyi karşıladılar. Şimdi oğlum sağlığına kavuştu. Türkiye benim artık ikinci vatanım.”