SER VERİP SIR VERMEMEK
Bir zamanlar Server Baba namında bir veli yaşarmış. Zamanında devlet mâliyesi çok sıkışık duruma düşer. Hükümdar şöhretini duyduğu veliye haber gönderir. Veli de bir miktar iksir tozu gönderir. Bakır eritilen kazanlara atılmasını söyler. Yalnız aynı kazandan bir kepçe de kendine verilmesini ister. Bu bir kepçeyi de fakirlikten şikayet eden dervişine verir. Hükümdar daha sonra bu sırrın kendisine de öğretilmesini Server Baba’dan ister ve ısrar eder. Server Baba “Bu mümkün değil. Ben bu sırrı yazar, dilimin altına koyarım. Siz de beni idam ederseniz, ancak öyle alırsınız.” idam edilir. Dilinin altındaki kağıtta şu yazılıdır.
“Ser verip sır vermeyen Server Baba”
işte o zamandan beri çok iyi sır tutanlara “Ser
verir, sır vermez.” diye söylenilegelmiş.