Roma tarihinin başlıca
kişilerinden biri ve askerlik alanında bir “dâhi” sayılan Sezar, Calya’yı ele geçirip, başlıca rakibi Pompeius’u yenerek, Doğu’ya da egemen olmuş, İ.Ö. 44’te ömür boyu diktatörlüğe getirilmiştir. Ama aralarında evlatlığı Brutus’un da bulunduğu komplocular tarafından, Senato’da hançerlenerek ölmüştür.
İtalya’nın her yanına ve İspanya’ya yaydıktan sonra, Pompeius’un güçlü bir ordu topladığı Doğu’ya yöneldi. Pharsala’da yendiği (İ.Ö. 48) Pompeius’un Mısır’a kaçarak orada öldürülmesinden sonra, Mısır’da güçlü bir koruma rejimi kurup (Kleopatra’yı kraliçeliğe getirdi), Pompeius’un son yandaşlarını Afrika’da Thapsus’ta (İ.Ö. 46) ve İspanya’da Munda’da (İ.Ö. 45) yenerek, Roma’ya döndü. Senato’dan savaş ve barışa karar verme yetkisini, “tribunus kutsallığı”nı, seçim meclislerini yönetme ve yüksek görevlileri seçme hakkını elde edip, İ.Ö. 44’te ömür boyu diktatörlüğe seçilerek, fiili bir imparatora dönüştüyse de, Lupercus şenliklerinde Antonius’un önerdiği hükümdarlık tacını açıkça reddetti. Ama iktidarı tek başına kullanması sonucunda, İ.Ö. 15 Mart 44’te, evlatlığı Brutus ile Cassius’un yönettikleri bir komploda hançerlenerek, Senato’da Pompeius’un heykeli önünde öldü.