Şubat ayının karlı bir gecesinde Şiran’ın Sadık köyünden bir taze
gelin doğum yapmak özere kızakla kasabaya getirildi. Ne kasabada, ne
civarında doktor ve ebe bulunmadığından, köyünden 120 kilometre ötede
Jlelkit’e gitmeyi düşündüler. Bindikleri eski bir jeep, sellerin bozduğu
köprüden geçemedi, lâstikleri patladı. Lastiklerin tamiriyle uğraşılırken
£ün ışıyordu; ilk çocuğuna hamile kadın, doğum sancılarına daha fazla
dayanamadı, sonra ne diyelim?…
Demek şimdi Çimen dağlarına kar yağıyor
Çimen dağlarına yağan fardan
Kordondaki evin camlan buğulanmıyor
A k ıp giden taksiler ne kod ar rahat.
Benim göğsümden de çekse ayaklarını
Sıragöz köprüsü bastıkça bastırıyor.
Çimen dağlarından süzülüp gelen sular
Hani bıldır bir taze gelin geziniyordu
Saçını taradınız. yüzünü yıkadınız
gelin ettiniz
Sıragüz köprüsüne gelipte durmuş
B ir eski jeep içinde bir gelin ayşe
Doğum sancıları böyle mi gelir?
Vay beni doğurana, doğurana vayyy
Kalksam bağırsam bir yol K elkit çok uzak
Sadık’ta yanan ışık kaldı mı dersin?
K im yatar geceleyin sabaha k*m uyanır
B ir idare lâmbasıyla açtım k°P\lQrı
Nekadar nur topu çocuk bekliyor, dayamış ^u/ağm?
G üller açılsında, beşik donansında
Sadık’ta, Siirt’te, fakir dağ köylerinde
Ovada k ll çadırda
Nekadar gelin ayşe sancılar içersinde
Sıra güller.ne gelmiş işlemesinin
Senin dayanılmaz sabrıny benim umudumla
B u beşik donanmadı daha donanacak
Doktorum erişmedi erişecek
Güller açacak
BERİN TAŞAN