Ukrayna hedefleri ne kadar gerçekçi?
Türkiye ile Ukrayna arasında serbest ticaret anlaşmasından ikili ticaret hacmine iddialı ekonomik hedefler açıklandı. Potansiyel yeterli mi, hedeflere ulaşmak mümkün mü? Türk ve Ukraynalı uzmanlara sorduk.
Türkiye ile Ukrayna arasında Ankara’da düzenlenen 5’inci Üst Düzey İşbirliği Konseyi toplantısında siyasi, ekonomik ve askeri ilişkilerin geliştirilmesi için adımların hızlandırılması kararı çıktı. Toplantının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ukrayna Devlet Başkanı Viktor Poroşenko’nun düzenlediği ortak basın toplantısında iki ülke arasında bir serbest ticaret anlaşmasının bu yıl sonuna kadar sonuçlandırılması, 2023 yılına kadar ikili ticaret hacminin 20 milyar dolara çıkarılması gibi iddialı hedefler dile getirildi. Ancak, toplantıda öne çıkan, ikili ilişkilerden ziyade verilen Rusya karşıtı mesajlar oldu.
Peki Rusya’ya karşı güç birliği söylemi dışında, ikili ilişkilerin gelişme potansiyeli ne düzeyde, açıklanan hedefler gerçekçi mi?
Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu USAK’ın Avrasya Araştırma Merkezi (AVRAM) Başkanı Habibe Özdal, Rusya ile Türkiye arasındaki krizin bu yıl beşincisi düzenlenen Üst Düzey İşbirliği Konseyi toplantısına da söylem olarak yansıdığını, ancak masadaki asıl konunun ikili ilişkiler ve işbirliğinin yoğunlaştırılması olduğunu belirtiyor.
“Pazar büyüklüğü yetmiyor”
45 milyon nüfuslu Ukrayna, yatırımcılar açısından büyük fırsatlar barındırsa da pazarın büyüklüğü tek başına yeterli olmuyor. AVRAM Başkanı Habibe Özdal, 2023 yılına kadar ikili ticaret hacminin 20 milyar dolara çıkarılması hedefi ile ilgili şunları söyledi:
“Tabii 2023 şu an itibariyle oldukça uzun bir takvime işaret ediyor. Ama bu süre içinde halihazırdaki ticaret hacmini birkaç kat artırabilmek için pazar itibariyle iki devletin toplam nüfusunu topladığınızda çok büyük bir pazara sahip olmak yeterli değil. Bu konuda özellikle ihtiyatlı olunması gereken birinci husus şu: Ukrayna ekonomisi ciddi bir darboğazdan geçiyor. Evet Ukrayna Türk yatırımcıları davet ediyor, önemli de bir pazar. Ama önce yatırımcılar için söz konusu pazarın hem ekonomik hem hukuki olarak güven vermesi gerekiyor.”
“Zamana ihtiyaç var”
Özdal, Ukrayna’nın hukukun üstünlüğü ve ülke ekonomisinin bir parçası haline gelmiş olan yolsuzluklarla mücadelede ciddi adımlar atması gerektiğini belirtiyor. Habibe Özdal, “Ukrayna henüz hala içinde bulunduğu ekonomik kaostan çıkma derdinde. Bu yüzden zamana ihtiyaç var” diyor.
AVRAM Başkanı, iki ülke arasında serbest ticaret anlaşmasının bu yıl sonuna kadar sonuçlandırılması hedefi konusunda da, bir yılın oldukça kısa bir süre olduğuna dikkat çekerek, “Başarılabilirse gerçekten çok büyük bir başarı olacak” diye konuşuyor.
Ekonomik ilişkilerin geliştirilmesinden hangi ülkenin karlı çıkacağını söylemenin zor olduğunu kaydeden Özdal, ”Ama şu anda Türk ekonomisinin Ukrayna ekonomisiyle karşılaştırdığımızda göreceli olarak daha stabil olduğunu söylemek mümkün. Bu yüzden kısa vadede şu anda Türk yatırıımcıların Ukrayna’ya çekilmesi gerekiyor. Zaten Ukrayna’nın da serbest ticaret anlaşmasıyla esas hedefi bu. Türk yatırımcılar da şu anda özellikle Rus pazarında kaybedilen pazar payının üstesinden gelebilmek amacıyla yeni pazar arayışındalar. Ama Ukrayna biraz daha hukuki altyapısını da kuvvetlendirmek, ekonomik yapısını da sağlamlaştırmak açısından belirli bir süre sonra ancak cazip bir pazar haline gelecektir” diyor.
Peki Ukraynalılar ne düşünüyor?
Ukraynalı sivil toplum örgütü Maydan of Foreign Affairs’in direktörü Bogdan Yaremenko, imzalanacak bir serbest ticaret anlaşmasının daha ziyade Türkiye’nin yararına olacağı görüşünde. Ukrayna’nın Türkiye ile ticarette fazla verdiğine dikkat çeken Yaremenko, İşte bu nedenle Türkiye serbest ticaret bölgesinin bir an önce hayata geçirilmesi için bastırıyor. Bir yanda Ukrayna’dan tarım ürünleri ithalatına kısıtlama getirmeye çalışıyor, bir yandan da Ukrayna’nın eşit olmayan koşullarda anlaşmayı imzalamasını istiyor. Benim görüşüm, müzakereler sırasında Türkiye’nin tavizlerde bulunması gerektiğidir” diyor.
Ukraynalı bir başka uzman, Ortadoğu Araştırmalar Merkezi Başkan Yardımcısı Sergiy Danylov, iki ülke arasında serbest ticaret anlaşması imzalanmasının ikili ticari ve ekonomik ilişkilerde bir çığır açmayacağı görüşünde. Danylov, “Asıl önemli olan, Ukrayna ekonomisinin krizin ardından ne hızla iyileşeceği” diye konuşuyor.
© Deutsche Welle Türkçe
DW,BK,BÖ