ÜNİVERSİTE

Üniversite ya da diğer adıyla yükseköğretim, üniversitelerde ve meslek yüksekokullarda 2 yıllık yapılan öğretimdir. Avrupa ve gelişmiş batı ülkelerinden farklı olarak Türkiye’deki üniversiteler mesleki eğitim zorluğuna göre en az 3 ya da 4 yıllık devamlı eğitim veren lisansveya fakülte ve 2 yıllık eğitim veren ön lisans veya meslek yüksekokulu eğitim programları vardır. Bazı ülkelerde bölümüne ve ülkeye göre göre lisans eğitim süresi 5-6 yıllık olanları da vardır. Ayrıca “uygulamalı bilimler yüksekokulu” olarak adlandırılan 4 yıllık lisans eğitimi de vardır. Bunların yanı sıra yine Türkiye’de öğrencilerin derslere fiziki olarak katılma zorunluluğu olmayan bir öğretim şekli olan açıköğretim üniversitesi de ayrı bir çeşit eğitim şekli olarak sayılabilir. Uzaktan eğitim prensibine dayalı olan ve son zamanlarda bilgisayar ve internet erişiminin artmasıyla daha da yaygınlaşan öğretim biçimidir. Türkiye’de lisans, ön lisans ve yüksek lisans öğretimleri yapılmaktadır.Üniversite, Eflatun ve Aristo’nun hiçbir politik ve dinî baskı unsuru olmadan öğrencileri ile felsefi tartışma yarattıkları ortamdan esinlenerek günümüze kadar evrensel ölçekte bağımsız ve tüzel kişiliğe sahip kurumlar olarak “universitas” üniversite adını almıştır. Üniversite felsefi tartışma ortamında akıl sürecini duygusal sürecin önüne alarak kişilerin olayları görerek ve tartışarak farkına varılabilirliğini sağlayan ortamlardır.İlk Üniversite “Konstantinopoli Üniversitesi”, 425 yılında yükseköğrenim kurumu olarak 425 yılında imparator naibi III. Michael tarafından 849 öğrenci tarafından öğrenci loncası olarak kurulmuştur. Bugünkü anlamda ilk üniversitelere Abbasiler döneminde Bağdat’ta rastlanır. Eski Yunan ve Roma dönemlerinde bazı yüksek eğitim ve öğretim teşkilatları olmasına rağmen bunların bugünkü anlamda üniversite niteliği yoktur. Batıda üniversiteler İslam medeniyetinin Endülüs Emevi Devleti vasıtasıyla Avrupa’ya girmesiyle başlar. Fas, Kurtuba veGırnata üniversiteleri, ilim ve fennin kilise ve piskoposların tesirindeki ruhban sınıfına mensup öğretim üyeleri olan okullara girmesine vesile olarak, sadece hukuktan ibaret olan öğretim dalına tıp, astronomi, ilahiyat ve benzerlerinin de eklenmesini sağladı. O zamana kadar Avrupa kralları ve devlet adamları tedavi olmak için Kurtuba Üniversitesinin Tıp Fakültesine gelirdi. Bağdat’taki Nizâmiye Medresesi (1065), Osmanlılardaki ilk üniversite olan İznik Medresesi (1331) gibi misalleriyle de Selçuklular ve Osmanlılar döneminde hızla gelişen medrese müessesesi Tanzimat’a kadar fen derslerinde de söz sahibiydi (bk. Medrese). Fen dersleri kaldırılınca ilim ve fenni Endülüs Emevileri vasıtasıyla İslam medeniyetinden alan batı, doğuyu geçmeye başladı. Daha sonra (1863) Dârül-Fünun adı altında teşkilatlanan bu yüksek eğitim öğretim müessesesi çeşitli safhalardan sonra 1933’te İstanbul Üniversitesi olarak yeniden düzenlendi.Üniversitelerin idaresi rektör, senato ve yönetim kurulu tarafından sağlanır. Senato rektörün başkanlığında fakülte dekanları ve her fakülteden bir temsilci profesörden meydana gelir. Senatonun görevi üniversiteyle ilgili kanun, tüzük tasarılarını ve yönetmelikleri hazırlamaktır. Bütçe, seçim, yeni kürsü, enstitü açılması veya kaldırılmasıyla ilgili kararları, teklifleri inceler ve yürürlüğe koyar. Üniversite yönetim kurulu yine rektör başkanlığında, dekanlar ve seçimli üç profesörden meydana gelir. Rektörler, üç yılda bir üniversite öğretim üyelerinin seçtiği 6 adaydan, YÖK’ün seçtiği üç adaydan biridir. Rektör, Cumhurbaşkanı tarafından atanır. Genel Sekreter ise üniversitenin idari işlerine bakar. Yazı işleri, personel, kütüphane, hizmetliler buna bağlıdır.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*