VURMALI ÇALGILAR.

VURMALI ÇALGILAR. Sesin vurma, sallama ya da sürtme ile elde edijdiği müzik aletleri vurmalı çalgılar ailesindendir.

 

Vurma-h çalgılar iki gruba aynlır: Çan, gpng gibi kendi titreşimleriyle ses çıkaran çalgılar {bak. Ses) ve davul gibi gövdeye gerilmiş derinin tokmak ya da çubukla vurulduğunda tityeş^ mesiyle ses elde edilen aletler. Vurmah çalgı-lann dünyanın her yerinde çeşitli türleri vardır. En basit ve en çok kullanılanlan zil, kaynana zınltısı, kastanyet ve içi küçük çakıl taşıyla doldurulmuş su kabaklandır. Davul ise, dünyanın hemen hemen her yerinde bulunan en yaygın vurmah çalgıdır (öflA:. Davul), ir. ^ ^
Vurmalı çalgılar, üflemeli ve yaylı çalgılarVurmalı çalgılar ailesi: 1 Bas davul; 2 zil; 3 kastanyet; 4 kirişli davul; 5 üçgen; 6 timbal ya da timpani; 7 ksilofon. dan sonra orkestranın üçünpü bölümünü oluşturur. Temel işlevi ritmi belirtmektir. Timbal, çan ve ksilofon kesin perdelere akort edilir ve notayla belirli bir melodiye göre çalınır. Üçgen, çıngırak, kirişli davul ve zilin perdesi yoktur, yalnızca ritim vermek için kullanılır. Perdesi belirli olan öteki vurmalı çalgılar klavye (tuşlar) aracılığıyla ya da tokmak ve çubukla ç’abnir. Piyano ve küçük bir piyanoya benzeyen çelesta akortlu ve klavyeli vurmah çalgılardır. Çelestanm ses alanı dört oktavdır, tınısı çan sesini andınr. Tuşlara bâğu çekiçlerin ince çelik levhalara vurmasiyla ses elde edilir. ‘ ‘ ■
Klavyeli olmayan vurmalı çalgılar ksilofon, glockenspiel, marimba ‘ve vibrafondur. Gloc-kenspiel farklı sesler çıkaran boru çanlardan oluşur. Tahta, ebonit ya da ıhetal tokmaklaria çâlımr. Ksilofon tahta bir çerçeve üzerine büyükten küçüğe doğru dizilmiş, yassı tahta çubuklardan oluşur. Çubuklann her biri ayn notalara ayarlıdır. Uçlan keçe ya da plastikle kâph bir çift ‘ tokmakla vurularak çahmr. Meksika’da ve Güney Amerika’da yaygın olarak kullanılan marimba ve vibrafon ksilo.-fona benizer. Vibrafon bir dizi çelik dilden oluşur. Elektrikle çahşan döner paletler ses yükseltici borulan açıp kapayarak, kesintisiz ve dalgah bir ses oluşmasını sağlar (bak.
Ksilofon). Vurmah çalğılann orkestrada kullanılan en önemli üyesi tirripani ya da timbal olarak bilinen akortlu davuldur.
Belirli bir notayla çalınmayan ve yalnızca ritmi vurgulamaya yarayan öteki vurmah çalgılar büyük (bas) davul ve kirişli davuldur. Bu çalgılar askeri bandolarda ve orkestralarda kullahıhr. îkisi arasında orta büyüklükte bir davul olan küçük (tenor) davul daiha çok askieri bandolarda kullanılır.
Tef, zil, kastanyet, üçgen, gong, tamtam, bohgo okul orkestralannda yaygın olarak kullanılır. Richard Wagnerin Ren Altını operasında kullandığı örs ve çıngırak da vurmalı çalgılar ailesindendir. Tefin kökeni çok eskiye dayanır. Kenanna küçük çanlar ya da ziller bağlanmış tahtadan bir kasnak ve kasnağa gerilmiş deriden oluşur. Gergin deriye parmak uçlanyla vurularak, ya da çalgı sallanarak ritim tutulur. İspanyol halk müziğine özgü kastanyet, iç yüzejâ çukur iki küçük tahta parçasından oluşur^ Başpaimak ve ortapar-mak arasında tutulup birbirine vurularak çalınır. Üçgen, açık bir eşkenar üçgen biçiminde kıvnlmış metal bir çalgıdır. Bir ucu titreşimin uzama:sı için açık bırakılmıştır. Çalgıcının tutmasına yarayan naylon ya dâ biağırsaktari bir ilmiğe asılır. Sesi tizdir. Metal bir çubukla vurularak çalınır.

Günümüzde birçok müzisyen değişik sesler elde etmek için, çubuk ya da tokmak yerine testere kullanmak gibi ilginç yollara başvurmaktadır.
Ayrıca bak. CAZ; ÇAN; PİYANO; Pop MÜZÎK; ZİL.
Türk Müziğinde Vurmalı Çalgılar
Türk sanat müziğinde kullanılan başlıca vurmalı çalgılar kudüm, tef, bendir, halile, darbuka ve santurdun
Kudüm, yanm küre biçiminde, üzerine deri gerilmiş bir çift bakır kâseden oluşur. Kâselerin çapı yaklaşık olarak 30 santimetredir; Devrilmemesi için;’. içi pamuk dolu meşin simitlere oturtulan kudüm, “zahme” adı verilen bir çift çubukla çalınır. Sesin daha az ve daha tok çıkması istendiğinde, zahmelerin ucuna keçe sarılır. Kudüm kâseleri arasında, ses açısından genellikle dörtlü arahk (la-rcj sol-do, do-fa gihi) bulunmasına dikkat edilir. Bu hem derilerin gerginliğini, hem de kalınlığını farklı tutmakla sağlanır. Pes ses veren kâse sağ tarafa (çalana göre), tiz ses vereni ise sola konur. Düm’leT sağdakine, te ke ve tek’ler ise soldakine vurulur. Dindışı müzikte de önemli bir yeri olan kudüm, Mevlevi müziğinde neyden sonraki en önemli çalgıdır. Kudüm çalana “kudümzen” denir.
Kudümün biraz daha küçüğü nakkare adını taşır. Bu çalgıya halk arasında “çifte nağra” denir. Nakkare daha çok mehter müziğinde ve halk müziğinde beUi yörelerde kullanılır.
Biçimsel olarak gene kudüme benzeyen, ama boyutları onunkilerden çok daha büyük olan kös de mehter rriüziğine özgüdür. Kösler sefer sırasında ât ya da deve ile taşınırdı.
Daha önce tanımlanan tef ya da def Türk müziğinde eskiden beri kullanılan bir vurmalı çalgıdır. Bir ara kullanılmamış, ama sonradan, özellikle ince saz takımlannda kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde de kullanılmaktadır. I
Bendir ya da daire, çapı 50 santimetreyi bulabilen büyükçe teftir. Genellikle zilsiz olan bendir, tekke müziğinde olduğu gibi, dindışı müzikte de kullanılmıştır.
Özellikle mehter müziğinde kullanılmış olan halile ya da zil, tekke müziğinde ve dindışı müzikte de belli işlevler üstlenmiştir.
Darbuka, pişmiş topraktan ya da metalden
gövdesine deri gerilerek yapılan, büyük olasılıkla çok eski bir Arap çalgısıdır. Türk sanat müziğinde eskiden de kullanılmakla birlikte,
20. yüzyılda önemi artmıştır. Toprak gövdeli darbukaya halk arasında “dümbelek” denir.
Santur, kanuna benzer telli bir çalgıdır. Tellerinin metal olması ve bunların mızrapla değilj küçük ahşap tokmaklarla titreştirilme-siyle kanundan ayrılır. Dize ya da özel sehpasına konarak çalınan santur, özellikle 19. yüzyılda çok rağbet görmüş sonra gözden düşmüştür.. Santur çalan sanatçıya “santuri” denir. Günümüzde, birkaç amatör dışında santur çalan kalmamıştır.
Davul Türk I halk müziğinin en önemli vurmah çalgılanndandır. Basık bir silindir görünümünde olan davulun kasnağı esnek ağaçlardan, bükülerek yapılır. Her iki yüziine de deri gerili olan davul omuza asılarak çahnır. Sağ eldeki büyük tokmakla düm‘\&T, sol eldeki ince çubukla ise tek’leı vurulur. Bir açık hava çalgısı olan davul, zurnayla birlikte ayrılmaz bir ikili oluşturur. . .io
Türk halk müziğinde davuldan başka, dümbelek ya da dümbek denen toprak darbuka, zilli maşa (tahta), kaşık, zil (parmaklarla çalınabilecek kadar küçük bir tür halile ya da metal kastanyet), çalpara (ya da şakşak) gibi vurmah çalgılar da kullanıhr. Bu son çalgı, çok sert ağaçlardan yapılan ve her zaman iki parçadan oluşan bir tür kastanyettir.
Zilli maşa, mangal maşasını andıran, metalden, iki kollu bir çalgıdır. Her iki kolun ucuna da ince zincirlerle çıngıraklar bağlanmıştır. Zilli maşa başka ;bir metal çubukla vurularak çahnabileceği .gibi, sallanarak da çahnabilir.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*