Yoğurt Kralı: Avrupa’daki mültecilerin hali içler acısı
Chobani yoğurtlarının kurucusu ve CEO’su Hamdi Ulukaya, Avrupa sınırlarına adım atan mültecilerin bulunduğu koşullar nedeniyle hayal kırıklığına uğradığını söyledi. Avrupa’nın mültecilere daha iyi davranması gerektiğini vurgulayan Ulukaya, “Mültecilerin içecek çorbalarının bile olmayacağını düşünmemiştim” diye konuştu.
Memleketi Erzincan’dan ABD’ye göç ettikten sonra Chobani isimli bir yoğurt markası oluşturarak başarılı girişimciler arasına ismini yazdıran hamdi ulukaya, mültecilerin yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik girişimlerini sürdürüyor.
Ulukaya, geçtiğimiz hafta Yunanistan’ın Midilli adasındaki mülteci kamplarını ziyaret etti. Ziyareti sırasında çoğunluğu Suriye’den gelen mültecilerin içinde bulunduğu çaresizliğe dikkat çeken Ulukaya, “Bu insanların barınacak yerleri, yiyecekleri olmalıydı. En azından bir tas çorba bulunmalıydı. Ne yazık ki; hiç biri yok” dedi.
Avrupa sınırları içinde bulunan Yunanistan’da gördüklerinin düşündüğünden çok daha kötü olduğunu vurgulayan Ulukaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burasının Avrupa toprağı olması nedeniyle daha iyi koşullarla karşılaşacağımı sanmıştım. Bu insanlar büyük felaketlerin yaşandığı topraklarını terk ettiler.
Ve koşulların daha iyi olacağını umdukları Avrupa’ya geldiler. Onların içinde bulundukları duygusal travmadan bahsetmiyorum. Tamamen maddi koşulları kastediyorum. İnsani ihtiyaçların giderilmesi, fiziksel koşullar… bunların çok daya iyi olacağını düşünüyordum. Çok büyük düşkırıklığına uğradım.”
Türkiye’den Midilli’ye ulaşan mültecilerin sağ çıkmayı başardıkları ölüm kalım yolcuğundan sonra barınacak bir çatı, yiyecek bir tas çorba hayal ettiklerini ifade eden Ulukaya, “Mültecilere yardımcı olmaya çalışan yardım kuruluşlarından görevliler var. Ellerinden gelenin en iyisini yapıyorlar. Ancak birkaç gün ya da bir hafta bilemediniz bir ay sonra bu insanlar yalnız kalıyorlar” diye konuştu.
Gazetelerdeki haberleri okuyarak mültecilerin durumunu anlamanın mümkün olmadığını ifade eden Ulukaya, “Gerçek resmi anlamak için bu insanları yakından görmek gerekir. Onlarla konuşunca, onları yakından görünce insanın yüreği parçalanıyor” dedi.
Bu yıl içinde The Giving Pledge adlı girişime imza koyarak yaşadığı süre içinde mal varlığının yarısını mültecilere bağışlamayı taahhüt eden Ulukaya, bu amaçla tent.org adıyla bir vakıf kurdu.
İnsanlık için daha iyi bir dünya oluşturulmasına katkıda bulunmak amacıyla hareket etmeye devam edeceğini kaydeden Ulukaya, “2. Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük insanlık dramı yaşanıyor. Bunu durdurmak bizim, hepimizin elinde. Bu nedenle bu yıl bir adım attım” diye konuştu.