ZONGULDAK

ZONGULDAK ilinin âdı geçince akla hemöW kömür gelir. Ülkemizdeki • tek ■ taşkömürü üretim alanı İZpnguldak ilinin şınırlan^^ i dif. Bulunuşundan günüıtıüze kadar. Özellikle sanayide kuljanılah değerli bir enerji kaynağı olması hedeniiyİe öriemiiıi koruyan taşkömürü, karaelmas olarak da adlandmhr.Bu nedenle bazı kaynaklarda Zonguldak’tan “karaelmas diyarı” adıyla söz edilir.

Zonguldak yöresinde varlığı saptanan ve bir bölümünde üretim yapılan taşkömürü yataklarının yer aldığı bölge Ereğli^ Zonguldak Kömür Havzası olarak adlandırılır. Bu havza batıda Ereğli mendireğinden doğuda Kastamonu ili sınırları içindeki İnebolu’ya kadar uzanır. Güneyde sınırı Devrek, Yenice, Karabük ve Araç yörelerine kadar genişleyen havzadaki taşkömürü yatakları kuzeyde Karadeniz dibinin altlarına doğru soku-
ZONGULDAK İLİNE İLİŞKİN BİLGİLER
YÜZÖLÇÜMÜ: 8.629 km*. ‘ ‘‘ ‘ ’ ’ ‘
NÜFUS: 1.079.713 (1990 gfeçici sonuç).
İL TRAFİK NO: 67.
İLÇELER: Zonguldak (merkez), Alaplı, Amasra, Bartın, Çaycuma, Devrek, Eflâni, Ereğli, Gökçebey, Karabük, Kurucaşile, Safranbolu, Ulus, Yenice.,
İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Alâplı, llıksü. Kapuz, İnkumü ve Amasra plajları; Milli Egemenlik Ormanı, Göl Dağı, Yayla, Kocanrıan, Bostanözü, Çamlık, Baklabostan ve Gürleyik orman içi dinlenme yerleri; Cumayanı, Kızıl-elma ve Mencills mağaraları; Amasra Kalesi; Amasra’daki Kilise, Fatih ve İskele camileri, Eyiceler ve Hacı Nuri mescitleri; Bartın’daki Orta Cami ve Yuka-rıcânii (Halil Bey Carnisi); Safranbolu’daki Gazi Süleyman Medresesi; Eskicami (Gazi Süleyman Paşa Camisi), Taş Minare, Köprülü, Hidayettullah, Dağde-len, kazdağlı, İzzet Mehmed Paşa ve Kaçak (Lütfiye) camileri; Kalealtı ve Ali Baba tekkeleri; Cinci Hanı; Eski ve Yeni, hamamlar; Taşköprü, Tokatlıköprü ve İnceköprü; Safranbolu evleri.
lur. Bu sınırlar, içinde havzanın yüzölçümü 13.350 km^’yi bulur. Bu alanıa yaklaşık 2/200 kin’si Karadeniz’in altındadır: Oldukça geniş bir ailanı kaplayan havzânıa bir bolumu Kastamonu ili sınırlan iyndedir;^^””-‘
Resmi kaynaklara göre taşkömürü ilk kez Uzun Mehmed adlı bir köylü tarafından Ereğli’nin doğusundaki Köseağzı yöresinde 8 Kasım 1829’da bulunmuştur. Bazı kaynaklar ise Hacı İsmail adlı bir gemicinin aynı yörede bulduğu taşkömürü parçalarını 1822’de İstanbul’a götürdüğünü ve Padişah II Mahmud tarafından ödüllendirildiğini yazar. Öte yandan havzada daha eski tarihlerden beri küçük çapta taşkömürü’üretimi yapıldığını. Uzun Meh-med’in kömürü buluş öyküsünün gerçek olmadığını ileri sürenler de vardır.
Doğal YapıKaradeniz Bölgesi’nin Batı Karadeniz bölümünde yer alan Zonguldak ili toprakları hiçbir kesimde 2.000 metreyi aşmaz. İl topraklarının yaklaşık yarısı dağlardan, üçte biri dalgalı düzlüklerden, geri kalanı da tarım alanı olarak değerlendirilen alçaktaki ovalardan oluşur. •’
İl topraklarını Kuzey Anadolu Dağları’na {bak. Kuzey Anadolu DaGlari) bağlı dağlar engebelendirir. İlin kuzey ve kuzeydoğusunda yer alan dağlar, bu dağ sırasının kıyı dağlarından olan Küre Dağları’nın batı uzantılarıdır. Kuzeybatı kesimi ise Göl Dağı (771 metre) ve Orhan Dağı (905 metre) engebelendirir. Bu yükseltilerden Göl Dağı Zonguldak Dağları’na Orhan Dağı ise Kıyı Dağlan’na (Akçakoca Dağlan) bağhdır. Zonguldak ilinin güney kesimini ise Kuzey Anadolu Dağla-
264 ZONGULDAK
Târihi İÖ 6. yüzyıla kadar uzanan Amasra kenti doğal kumsallarıyla turizm açısından da önem taşır.
Şemsi GılnerArkut Dağı bu kesimdeki başlıca dağlık alanı oluşturur. Arkut Dağı’nın kuzey kesiminde 1.999 metreye erişen Keltepe, Zonguldak ilinin en yüksek noktasıdır. Doğu kesimdeki önemli yükseltiler ise Göktepe (1.416 metre) ve Sançiçek Tepesi’dir (1.726 metre).
Dağların kıyıya ve akarsu vadilerine doğru alçalarak silikleştiği yerlerde görülen yayla düzlükleri yer yer bitkisel üretim de yapılan hayvancılık alanlarıdır. Geniş kıyı düzlüklerine rastlanmayan ildeki en önemli ovalar vadi tabanlanmn genişlediği kesimlerdedir.
Zonguldak ili topraklarından kaynaklanan sular, bazı küçük akarsular ile Bartın ve Filyos çaylan aracıhğıyla Karadeniz’e ulaşır. Bu küçük akarsulardan ikisi üzerinde kurulan Gülüç ve Kozlu baraj lannm ardında suların birikmesiyle oluşan yapay göller Zonguldak ilindeki başlıca göllerdir. Î1 sınırları içinde’ önemli bir doğal göle rastlanmaz.
Fazla girintili çıkıntılı olmayan Karadeniz kıyısının birçok yerinde yazın denize girilen doğal kumsallar vardır. Bu kıyıdaki en önemli girinti, kuzey rüzgârlanna kapalı olan ve içinde Ereğli limanı bulunan koydur. Başlıca çıkıntılar ise bu koyu oluşturan çıkıntının
ucundaki Baba Burnu ile Hisar Burnu, Yıkık-burun ve Çakraz Burnu’dur. Bu kıyı açığında yer alan bazı kaya parçalarından oluşan küçük adalardan en önemlisi, Amasra açığındaki Büyükada’dır.
Zonguldak ili Karadeniz Bölgesi’nin batı kesiminde görülen ılıman bir iklim tipinin etkisi altında kalır. Ama iç kesimlere doğru gidildikçe, özellikle kışın kara ikliminin etkilerine rastlanır. Yılhk ortalama sıcaklığın 13,4°C olarak hesaplandığı il merkezinde ölçülen en düşük hava sıcakhğı — 8°C, en 3rük-sek hava sıcaklığı da 40,5°C’dir. En çok kışın yağış alan Zonguldak kentinde yıilık ortalama yağış miktarı 1.200 milimetreden fazladır. Zonguldak ilinin iç kesimlerine daha az yağış düşer.
Nemli ve fazla soğuk olmayan bir iklimin etkisi altında kalan Zonguldak doğal bitki örtüsü açısından zengin bir ildir. Î1 alanının yaklaşık yüzde 60’ı ormanla örtülüdür. Karadeniz kıyısına bakan dağlann yamaçlan geniş-yaprakh, iç kesimdeki dağhk alanlar ise daha çok iğneyapraklı ağaçlardan oluşan ormanlarla kaplıdır. Ormangülü gibi ormanaltı bitki örtüsü açısından da zengin olan bu ormanlar kıyı dağlannda ıhlamur, kestane, gürgen, meşe ve kayınlardan, iç kesimlerde ise kara çam, köknar ve san çamlardan oluşur.

Tarih
Karadeniz kıyılarında bulunan tarım ürünlerini ucuza alarak kendi ülkeleri ile öbür ülkelere satan bazı Egeli denizciler İÖ 6. yüzyılda bu kıyıdaki bazı iskelelerde ticaret amacıyla küçük yerleşme yerleri kurdu. Emperion olarak adlandırılan bu ticaret iskelelerinden baş-lıcaları Herakleia Pontika (ya da Herakleia Pontike) ve daha sonraları adı Amastris olarak değiştirilen Sesamos’tu. Bir ticaret kolonisi olması nedeniyle yöreye ve Anadolu’ ya egemen olan güçler Herakleia Pontika’ya dokunmadılar ve kent uzun bir süre özerk olarak kaldı. Daha sonra bir Ceneviz (Ceno-va) kolonisi hahne gelen kent, 1380’de OsmanlIlar tarafından Cenevizliler’den satın alındı. Osmanlılar tarafından Bender-i Ereğli olarak adlandırılan kentin adı giderek Ereğli’ ye dönüştü.
Sesamos da Megaralı gemiciler tarafından kurulmuş olan bir ticaret iskelesiydi. Büyük İskender’in Anadolu’yu Makedonya Krallığı’ na bağlamasından sonra, Pers asılh olduğu sanılan Prenses Amastris, merkezi Sesamos’ ta olmak üzere bir yönetim kurdu. Bu nedenle Sesamos’un adı da Amastris biçiminde değiştirildi. Bartın’ın da iskelesi olan Amastris 13. yüzyılda BizanslIlar tarafından Cenevizliler’e kiralandı. 1460’ta Fatih Sultan Mehmed tarafından Osmanlı topraklanna katılan Amastris’in adı daha sonra Amasra’ya dönüştü. BizanslIlar tarafından yapılan ve Ce-nevizliler’in bazı bölümler eklediği Amasra Kalesi gümüzde de büyük ölçüde ayaktadır.
19. yüzyılın ortalarında taşkömürü üretim çahşmalanna başlanan bu yöre, o dönemde Kastamonu vilayetinin sınırları içindeydi. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924’te il yapı^ lan Zonguldak’m yakın tarihinde, taşkömürü üretiminde çalışan işçilerin ücret ve sosyal hak istemlerinin yerine gelmesi doğrultusunda ortaya koydukları mücadele ve grevlerin önemli bir yeri vardır. Bu grevlerden ilki 1908’de Fransız şirketinde çalışan işçiler tarafından Ereğli’de yapıldı Sonuncusu ise tüm havzadaki üretim bölgelerindeki 40 bini aşkm işçi tarafından 30 Kasım 1990’da başlatılan grevdir. Neredeyse tüm il halkının desteğini kazanarak büyük ölçekte çeşitli gösteri ve yürüyüşlerle süren bu sonuncu grev, hüküme-
tin 1991 başlarında. Körfez Savaşı nedeniyle grevleri ertelemesi kararıyla sona erdi ve kısa bir süre sonra da toplusözleşme yapılarak sonuçlandı.
Ekonomi
Zonguldak ili ekonomisi büyük ölçüde madenciliğe, yani taşkömürü üretimine bağlıdır. Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) tarafından işletilen Ereğli-Zonguldak Kömür Hav-zası’ndaki yüksek nitelikli taşkömürü içeren maden yatakları rezervinin 1 milyar tondan fazla olduğu sanılmaktadır; Bu yataklar havzadaki jeolojik yapının neden olduğu güçlükler yüzünden kolay işletilemez. İşletme güçlüğünün yanı sıra modern madencilik yöntemlerinin de yeterli ölçüde kullanılmadığı havzada taşkömürü damarlarına ulaşabilmek için> birçok kuyu ve galeri açılmıştır. Bu kuyulardan bazılarının derinliği 800 metreyi aşarl Havzada 1986’da 6.500’den fazla iş kazasında 23 işçi yaşamını yitirmişti. 1988’de havzadan elde edilen temiz taşkömürü miktarı yaklaşık 3,3 milyon tondu. Can güvenUği tehlikesinin yüksek, verirnin ise düşük olduğu havzadaki işletme maliyetlerinin yüksekliği nedeniyİ&maden ocaklarının kapatılması tartışması Hükümet tarafından son grev sırasında kamuoyunun gündemine getirildi. Oysa ildeki taşkömürü üretiminde 40 binden çok kişi, taşkömürü
. Anadolu Yayıncılık Arşivi
Zonguldak’ta bir taşkömürü çıkarma ve işleme tesisi.
üretimine dayanan öbür sanayi tesislerinde de çok sayıda işçi çalışmaktadır.
1936’da yabancı şirketlerden satın alınarak devletleştirilen havzada çalışmak için başta Karadeniz Bölgesi’nin doğu kesimi olmak üzere birçok yöreden Zonguldak’a göç oldu. Bu nedenle Zonguldak halkı oldukça değişik etnik kökenden gelen çeşitli insanlardan oluşur. Halkının ancak yüzde 38’i il ve ilçe merkezlerinde yaşayan il nüfusu çok düşük bir hızla artar.
Ülkemizdeki en eski ağır sanayi kuruluşlan Zonguldak Hindedir. Kısa adı KDÇİ olan ve yapımına 1937’de başlanan Karabük Demir-Çelik îşletmeileri Türkiye’nin ilk demir-çelik tesisidir. 1965’te işletmeye açılan ve kısa adı ERDEMİR olan, Ereğli Demir-Çelik İşletmeleri ise aynı konuda üretim yapan ikinci kuruluştur. Demir-çelik tesislerinin Karabük ve Ereğli’de kurulmasının başlıca nedeni taşkömürü üretim alanına olan yakınlıklarıdır. Bu yakınlık düşünülerek kurulan bir başka teAnadolu Yayınalık Arşivi
Safranbolu özgün mimarisiyle dikkat çeken evleriyle ünlüdür.
sis de Türkiye’nin ilk bölgesel elektrik santralı olan ve birinci ünitesi 1948’de tamamlanan Çatalağzı Termik Santralı’dır (ÇATES). Zonguldak ilinde yer alan öbür sanayi kuruluşlarından başhcaları un ve unlu ürünler, orman ürünleri, kâğıt, tuğla ve kiremit, ateş tuğlası, çimento, çivi ve kriko fabrikalarıdır. Küçük sanayi etkinliği açısından oldukça canlı olan ilin Karadeniz kıyısında bazı gemi ve tekne yapım yerleri bulunur.
Eskiden tüm ulaşımı büyük ölçüde denizyoluna bağh olan Zonguldak ili. Irmak hattının açılmasıyla 1937’de ülkenin demiryolu ağına bağlandı. Kozlu’ya kadar uzanan bu demiryolundan başka Ereğli ile Armutçuk arasında da bir demiryolu hattı vardır. Eskiden yolcu taşı-macıhğında büyük önem taşıyan il. kıyılarındaki limanlardan günümüzde daha çok yük taşımacılığında yararlanılır. Zonguldak ili ger lişmiş karayolu bağlantılarına sahiptir.
Ekime elverişli toprakları yetersiz olan Zonguldak ilinde bitkisel üretim fazla önem taşımaz. Daha çok büyükbaş hayvan yetiştiriciliği yapılan ilin kırsal kesiminde halkın bir bölümü ormanlardaki taşımacıhk.ve kesim gibi işlerde çahşarak geçimini sağlar. Kıyı kesimindeki ekonomik etkinliklerden biri de balıkçılıktır.
Geniş ormanları ve 200 kilometreyi bulan kıyısıyla Zonguldak azımsanmayacak ölçüde turizm potansiyehne sahip olan bir ildir. Yenice ormanlarındaki Kavaklı yöresinde bulunan porsuk iağaçlan ile Çitdere yöresinde yer alan Istranca meşelerinin yayıldığı alanlar, 1987’de doğayı koruma alanı olarak aynlmış-tıir. Soyları tükenmekte olan geyikler ile karacalar açin Ulus ve Yenice ilçelerinde koruma ve üretme alanları vardır. Doğal güzellikleri ile ilgi çeken birçok alanda da orman içi dinlenme yeri kurulmuştur. İl kıyılarında doğal kumsalların bulunduğu bölümler yazın büyük ilgi görür. İlin gözde plaj lan Alaplı, İnkumu ve Amasra kıyılanndadır. ■
Toplum ve Kültür
OsmanlI döneminde bu yöredeki köy, kasaba ve kentlerde yaşayan halkın bir bölümü Rum-1ar ile Ermeniler’den oluşuyordu. Bartın Çayı, Zonguldak ili topraklarını akaçlayan başlıca akarsulardan biridir.
lirdi. İlkel yöntemlerle işletilen bu kömür ocaklannda çalışacak işçi bulma güçlüğü karşısında, 1867’de çıkanlan bir kararnameyle yörede yaşayan 14 yaşından 50 yaşına kadar tüm erkeklerin madenlerde çalışması zorunlu hale getirildi. Yeraltında çalışma süresini günde 10 saat olarak belirleyen bu kararnamedeki, bir ay çalışıp bir ay dinlenme uygulaması günümüzde de sürdürülmektedir.
Zonguldak ilinde toplumsal yaşamın biçimlenmesi ve kentleşme süreci tümüyle taşkö-
mürü üretimi ile bu üretime bağlı olan öbür sanayilerin gelişme, çizgisini izlemiştir. Yöredeki yükseköğretim etkinlikleri bile madencilik ve sanayiye eğitimli işgücü sağlayacak doğrultuda düzenlenmiştir. Zonguldak ilindeki başlıca eğitim ve kültür kurumlan Hacettepe Üniversitesi’ne bağlı Zonguldak İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile Zonguldak Meslek Yüksekokulu ve Ereğli Meslek Yüksekoku-lu’dur.
İl Merkezi: Zonguldak
Zonguldak kenti ildeki kentsel yerleşmeler arasinda en yeni olanıdır. İlkçağda Sandrai adıyla anılan Üzülmez Deresi’nin ağzındaki bataklığın kıyısında yer alan balıkçı köyüne eskiden Sandraka ya da Sandrake denirdi. Günümüzdeki adı, buradaki sazlık ve bataklıklara verilen “zongahk” adından kaynaklanır.
19. yüzyılın ikinci yansında havzada taşkömürü üretimi yapan yabancı şirketlerin yönetim birimleri Kozlu’daydı. Zonguldak kıyısı yükleme ve boşaltma tesislerinin yapımına daha uygun olduğundan, daha sonra, önemli bir taşkömürü yükleme tesisi olan limanın burada kurulmasına karar verildi. 1899’da kaza merkezi yapılan Zonguldak, yabancı şirketlerin yönetim birimlerinin de buraya taşınmasıyla gelişmeye başladı. I. Dünya Savaşı sırasında Rus donanması Zonguldak limanını
Zonguldak kentinden bir görünüm.
Anadolu Yayıncılık Arşivibombardıman etti. Savaş sonrasmda havzadaki denetimlerini güçlendirmek isteyen Fran-sızlar, askeri birlik çıkararak 8 Mart 1920’de Zonguldak’ı işgal edip tüm maden ocaklarına el koydular. Kısa bir süre sonra 19 Haziran 1920’de Fransızlar’m çekildiği Zonguldak kenti 1924’te il merkezi yapıldı. 1950’lerde yeni limanın yapılmasından sonra daha da gelişen kent, eskiden ocak ağızlarında beliren küçük birer yerleşme olan çevresindeki mahalle ve semtlerle bütünleşti. 1950’de 35 bin olan nüfusu, 1960’ta 50 bini, 1980’de de 100 bini aştı. Ülkemizin en önemli madencihk, sanayi ve ticaret merkezlerinden biri olan Zonguldak, Samsun ve Trabzon’dan sonra Karadeniz Bölgesi’ndeki üçüncü büyük kenttir. Zonguldak kenti kara ve demiryollanyla ülkemizin öbür önemli nierkezlerine bağlanır. Zonguldak limanından günümüzde yalnızca yük taşımacılığında yararlanılır.
Kentin nüfusu 120.300’dür (1990 geçici sonuç)..

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*