ZÜRAFA

ZÜRAFA

çok uzun boynu, oldukça kısa gövdesi, uzun bacakları ve geniş lekeli postuyla kolayca tanınan bir memeli türüdür. Yeryüzünün bu en uzun boylu hayvaninin erkeklerinde, tepeden tırnağa kadar olan yükseklik 5,5 metreyi aşabilir. Dişilerin boyu belirgin biçimde, daha kısadır. Ön ve arka bacakları’ arasında Önemli bir uzunluk farkı yoktur. Ama gövdelerinin ön bölümü daha yüksek olduğundan sırtları sağrıya doğru al-ç^ır.. ‘ .. / .

Züıaia {Gtraffa camelopûrdalis) Afrika’da Sahra’nm güneyinde çok geniş bir^ alana yayılmıştır. Boynunun uzunluğuna karşın boyun omurları Öbür memelilerde olduğu gibi ye:di tanedir. Başı küçük ve dar, iri gözleri koyu renkli ve mahzun bakışlıdır. Duyu organları tehlikeyi hemen sezmesine yardımcı olur. Kulakları en küçük bir çıtırtıyı bile duyar. Gözleri ve burnu da çok keskindir. Zürafa çok sessiz bir hayvandır. Ama ıslığa ve iniltiye benzer sesler çıkarabilir. Kulakları arasında bir ya da iki çift tüylü deriyle örtülü küçük boynuz bulunur. Bazılarının alnındaki şişlik boynuzu andıracak bir çıkıntıya dönüşmüştür.
Zürafalar ağaçların yapraklarını yiyerek beslenir. Severek yedikleri mimoza ve akasya yapraklarını uzun boyunları sayesinde üst dallara kadar uzanarak toplayabilirler. Zürafa uzunluğu 45 santimetreyi aşan dilini kullanarak dikenli bitkilerin en küçük yapraklarını bile koparabilir. Su içmek istediğinde ön bacaklarını iki yana doğru açarak boynunu aşağıya doğru eğer. Boyun damarlarındaki özel kapakçıklar bu sırada kapanarak başa aşın kan gelmesini engeller. Zürafalar oldukça düzenli aralıklarla su içer. Ama Kalahari Çölü’nün kuzeyinde yaşayan zürafalann haftalarca su içmeden yürüdükleri görülmüştür.
Zürafanın kılları kısa ve düzdür. Uzun kuyruğundan püskül biçiminde sarkan kıllar ise sinekleri kovmaya yarar. Renk ve desenleri bölgeden bölgeye önemli değişiklikler gösterir. Postlannı kaplayan kızıl kahverengi iri lekeler sarımsı çizgilerle birbirlerinden ayrıl-
mıştır. Bu parçalı desenler hayvanın dış çizgilerini kırarak çok uzun boyuna karşın ağaçlar arasında görülmesini zorlaştırır. Kalın postundan elde edilen deri çok değerlidir ve bu nedenle bir zamanlar aşırı ölçüde avlanarak kırıma uğratılmıştır. Eskiden yaşadığı birçok bölgede artık zürafalara rastlanmaz. Ama koruma altına ahndıkları Doğu Afrika’da sayıları oldukça kabarıktır.
Hulion Picnıre Library
Dişi zürafa ve iki haftalık yavrusu. Zürafa yavruları doğduktan sonra 2-3 gün içinde yürücneye başlayabilir.
Zürafalar sürüler halinde yaşar ve bazen aslanlara yem olurlar. Normal olarak zürafalar rahvan giden bir atı andıracak biçimde yürür. Ama korktuklarında dörtnala kalkarak atlardan daha hızlı koşar ve saatte 55 kilometreyi aşan bir hıza ulaşırlar. Dişiler genellikle tek yavru doğurur. Yavrular iki ya da üç günde annelerinin peşi sıra koşabilecek ölçüde güçlenir.
Okapi {Okapia johnstoni), zürafanın varlığını sürdüren tek yakın akrabasıdır. Orta Afrika’da Zaire’nin sık ormanlarında yaşayan bu ender türü bilim dünyası ancak 1901’de tanıyabilmiştir

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*