Hz. Peygamber’in Ebu Süfyan ile Hanımı Hind’i İslâm’a Davet Etmesi
Ebu Süfyan, Hind’i terkisine alarak kendisine ait bir araziye gitti. Ben de onların önlerinde yürüyordum. Gençtim, bir merkebe binmiştim. Aniden Rasûl-ü Ekrem’in sesini işittik (veya Rasûlullah gelerek bize yetişti). Ebu Süfyan “Ey Muaviye! Merkebden in, ona Muhammed binsin!” dedi. Merkebden indim, Rasûl-ü Ekrem ona bindi. Önümüzden biraz gittikten sonra bize dönüp bakarak şunları söyledi:
“Ey Harb’in oğlu Ebu Süfyan! Ey Utbe’nin kızı Hind! Allah’a and içerim ki siz öleceksiniz, sonra haşre gönderileceksiniz. İhsan eden kimse cennete, kötülük yapan da cehenneme gidecektir. Ben size hakkı söylüyorum. Siz benim ilk uyardığım kimselersiniz!”.
Bunları söyledikten sonra Rasûl-ü Ekrem Fussilet suresinin 1. ayetinden 11. ayete kadar olan bölümü okudu. Ebu Süfyan
“Ey Muhammed! Sözün bitti mi?” diye sordu. Rasûl-ü Ekrem
“evet”
dedi, sonra Rasûlullah merkebden indi, ben merkebe bindim. Hind, Ebu Süfyan’a yönelerek
“Sen bu sihirbaz için mi oğlumu merkebden indirdin?” dedi. Ebu Süfyan
“Hayır! Allah’a yemin ederim, o sihirbaz da değildir, yalancı da değildir” dedi.[1]
[1] İbn Asakir, (Muaviye’den); Kenz, VII/94; Tabarani ve Heysemi, VI/20, (Ravileri Humeyd b. Münheb müstesna güvenilirdir, onu ise tanımıyorum).
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/69.
Hz. Peygamber’in Hz. Osman ile Hz. Talha’yı İslâm’a Davet Etmesi
Affan oğlu Osman ile Ubeydullah oğlu Talha (Allah ikisinden de razı olsun), Zübeyr b. Avvam’ın arkasında, Allah Rasûlü’nün yanına geldiler. Rasûlullah onlara İslâm’ı arzetti. Kur’an okudu. İslâm’ın haklarını onlara haber verdi ve “Keramet Allah’tandır” dedi. İkisi de iman etti. Hz. Osman “Ey Allah’ın Rasûlü! Ben Şam’dan yeni döndüm. Maan ile Zerka arasındayken uykuda gibiydik. Baktık ki bir tellâl “Ey uykuda olanlar! Uyanın! Ahmed Mekke’de peygamber olarak ortaya çıktı” diyordu. Biz Mekke’ye geldik, senin hadiseni işittik” dedi. Hz. Osman, Hz. Peygamber Dar’ul-Erkam’a gelmezden önce müslüman olmuştu.[1]
[1] İbn Sa’d, Tabakat, III/55, (Yezid b. Ruman’dan)
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/69.
Hz. Peygamber’in Ammar ile Suheyb’i İslâm’a Davet Etmesi
– Ammar b. Yasir şöyle anlatıyor: Sinan oğlu Suheyb’le Dar’ul-Erkam kapısında bir araya geldik. Rasûlullah Dar’ul-Erkam’daydı. Ben Suheyb’e
“Sen burada ne arıyorsun?” dedim. O da bana
“Sen burada ne arıyorsan ben de onu arıyorum” dedi. Ona dedim ki:
“Ben Muhammed’in huzuruna gidip onun konuşmasını dinlemek istiyorum”. O da
“Ben de aynı şeyi istiyorum” dedi. Böylece Rasûlullah’ın huzuruna girdik. Bize İslâm’ı arzetti, biz de müslüman olduk. Sonra o gün akşama kadar bekledik, sonra Rasûlullah’ın yanından çıktık, gizleniyorduk.[1]
Ammar ile Suheyb’in İslâm’a girmesi 30 küsur kişi İslâm’a girdikten sonraydı. (Allah hepsinden razı olsun!)
[2]
[1] İbn Sa’d, III/247, (Ebu Ubeyd b. Muhammed b. Ammar’dan)
[2] Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/70.
Hz. Peygamber’in Es’ad b. Zürare ile Zekvan b. Abdikays’
ı İslâm’a Davet Etmesi
– Es’ad b. Zürare ile Zekvan b. Abdikays Mekke’ye geldiler. İkisi de Utbe b. Rebia’yı hakem seçtikleri bir dava için gelmişlerdi. Orada Rasûlullah’ın şanını, şöhretini işitince Rasûlullah’a geldiler. Rasûl-ü Ekrem onlara İslâm’ı arzetti. Onlara Kur’an okudu. İkisi de müslüman oldu. Böylece Utbe b. Rebia’ya yanaşmadan Medine’ye döndüler. Onlar İslâm’ı ilk olarak Medine’ye getiren zatlardır![1]
[1] İbn Sa’d, III/608, (Hubeyd b. Abdirrahman’dan)
Muhammed Yusuf Kandehlevi, Hayatu’s-Sahabe, Akçağ Yayınları: 1/70.