İş Hayatında Yozlaşma,
Çare: Ahilik Ahlakı
Son yıllarda en çok eleştirilen toplumsal meselelerin başında iş ahlakındaki yozlaşmalar geliyor. Hayatın her alanına sirayet eden ahlaktan mahrumiyet, iş hayatında kendisini daha çok hissettirir oldu.
- Yakup KOCAMAN
Büyük bir kısmının maddi tanzimi için iş yerinde ge- çirildiği günümüzde, ahlak yozlaş- ^٠٢٠ ması toplumun her kesiminde daha çok hissedilmeye başladı. İş hayatında ahlaki mahrumiyetten sürekli şikayette bulunan toplum, buna rağmen henüz mevzuuyla ilgili elle tutulur bir adım atmış durumda da değil. Bunun belki en önemli sebebi “güzel iş ahlakı niyetinin” henüz samimi bir şekilde olgunlaşmamasıdır.
Toplumdaki iş ve meslek ahlakının standartlarının düşmesi, insani bir takım değerlerin yitirilmesine sebep oldu. Bir de insanların çalışmadan zengin olmanın hayalini kurmaya başladığı iş hayatında, insanlar güven problemi duymaya başladılar. Güvensizlik ortamında iş yapmak ise korkulu bir hal aldı. Müteşebbisler, en yakınlarındaki ortaklarını bile kendilerine en kötü rakipler olarak görmeye başladılar. Yine bu güvensiz ortam en yakınların bile birbirlerine borç alış verişini durdurdu. Bu da toplum içerisinde insanların birbirlerine yardım etme, dolayısıyla yardımlaşma hissiyatını kaldırdı.
Yardımlaşma, insanların birbirlerini sevmesi ve dolayısıyla birbirlerine karşılıklı güven duyması için çok önemli iktisadi ve ahlaki bir adettir. Yardımlaşma ve sevgi hissiyatını artıran bu adet, insanın dünya ile olan ilişkisinde olduğu kadar ahiret ile olan ilişkisinde de çok önemlidir. Dünya ile ahiret arasında iş hayatına dayalı samimi ilişkiler yumağı insanın, hayatın anlamını doğru algılaması için faydalı olacaktır. Ayrıca insan yaşadığı her yerde kendini güvende hissedecek. Bu güven hissinin tadı alındığında iş ahlakı için emek sarf etmeye devam edeceklerdir.
Ahlaki yozlaşmanın çözümlerini ekonomi ve ahlak tarihimizde aramaya başlamadan önce problemin kaynağını biraz daha anlamaya çalışalım. Aslında temel problem, günümüz ekonomik sistemde mutlak iş
menfaatinin her şeyin önünde tutulmasıdır. Kişi menfaatlerinin toplum menfaatlerine tercih edilebileceği bir sistemden başka da bir sonuç beklenemezdi zaten. Bundan sonrası için, yeni ve temiz ekonomik ahlaka sahip bir neslin yetiştirilmesinin zorunluluğu toplumun her kesimi tarafından kabul edilmelidir. Yeni ve temiz ekonomik ahlakın kaynağına uygun misaller tarihimizde yaşanmıştır. Güzel hasletli nesiller için yeniden keşif yapmaya gerek yok. Bunun için en güzel örneklerden biri olan ahilik teşkilatı incelenip özellikle iş ahlakı temelinde erdemli insan profili için çalışmalar yapılabilir.
çözüm Ahilik Müessesesinde
Ahilik teşkilatı iktisadi bir müessese olduğu kadar ahlaki temelli bir eğitim mües- sesesi vazifesini de uzun bir tarihi süreç içerisinde devam ettirmiştir. Ahilik, toplumun ortak kesiminin kalkınmasına yardımcı olan bir örgütlenmenin adıdır aynı zamanda. Uzun tarihi süreç içinde insanların sanat ve meslek alanlarında yetişmelerinin yanında onların ahlaki yönden de gelişmelerini sağlamıştır. Ayrıca Ahiliğin temel misyonu mükemmel fertler yetiştirerek mükemmel topluluklara ulaşmak olduğu için iddialı bir sosyal ve ekonomik görüş olarak da karşımıza çıkmaktadır. Dünyayı düzene sokma yolunda insanlara vizyon katmak gibi iddialı duruşu, onun modern iktisat teorilerine de alternatif olabileceğini gösterir.
Bütün geri kalmış toplumlarm ortak özelliklerinden birisi ahlaki kuralların çözülmesidir. İktisadi manada ne kadar mükemmel bir vitrin dizayn edilse de geri plandaki ideal iş ahlakı vasıflarının olmayışı ekonomi vitrini sağlam devletleri bile bir anda tarihin sayfalarına gömebilir. Bu yüzden tarifteki ideal olma vasfım, dolayısıyla ahlak dinamizmini iyi analiz etmek gerekir. Çürümüş bir takım katı ve anlamsız kuralların devam ettirilmeye çalışılması kısa dönemde fayda veriyormuş gibi algılansa da ani bir yıkım ile kendisini göstermekte gecikmeyecektir. Toplumlar yeniden canlanmak için temelleri sağlam ve denenmiş örnek kurumlara ihtiyaç duyar. Bu noktada iş ahlakı kavramının da yeniden yorumlanmasına ihtiyaç yoktur. Zaten denenmiş ve fayda sağlanmış bir iş ahlakı yorumu ahilik iş geleneğinde vardır. Sadece bu gelenek çerçevesinde ahlaki değerlerin ideal ölçülerde insanlara anlatılması
Sanatında başarılı bakır ustaların atölyesini gösteren bir minyatür
Dünya ile ahiret arasında iş hayatına dayalı samimi ilişkiler yumağı, hayatın anlamını doğru algılamak için faydalı olacaktır.
ve iş hayatlarının bu ölçülere göre yeniden tanzim edilmesi yeterli olacaktır. Bu noktada sizlerle denenmiş ve fayda görülmüş ahilik iş ahlakından olan birkaç misali paylaşmak istiyoruz.
Ahilik Ahlak ve Erdemlilik ile Muvaffak oldu
İş ahlâkı her devirde aranır. Peki, önceden güvenirliliği, işini mükemmel yapmayı, işi ehline vermeyi ve kolaya kaçmadan, her şeyi kendi gücüyle, kendi alm teriyle, kendi bileğinin hakkıyla yapmayı ve helâlinden kazanarak yemeyi gerektiren bu iş ahlâkı nasıl tesis ediliyordu? İşinde hile yapan, mesleğini kötüye kullanan esnafın, ahi teşkilatlarının OsmanlIlardaki devamı olan loncadan çıkarılması, “kethüdâ” ve “ihtiyar heyetinin” kararıyla olurdu. Loncadan çıkarılan bir kişi, bir daha bu mesleğe dönemezdi. Esnaf, yaptığı hile ve sattığı maldan hakkından fazla aldığı ücret oranında, bu meslekten çıkarılma cezasına çarptırılırdı. Tarihte önemli bir yer tutan ahiliğin temelinde dürüstlük vardır. İşte bu temiz ahlâkı telkin eden fütüvvet-nâmelerde yapılan tavsiyeler arasında, helâlinden kazanmak başta gelir.
Burada ahinin ayırıcı ve belirgin özelliği olarak, helâl kazanç elde etmek için çalışıp çabalayan hatta iş ortamından uzaklaştığında da evde, sokakta hatta yatarken dahi kazancını helâl yoldan kazanmayı düşünen bir kişi olduğuna dikkat çekilmektedir. Bunun için de ahinin her şeyden önce bir iş sahibi olması gerekmektedir.
Yolsuzluk Yapanların Cezası
Esnafta her şeyden önce doğruluk aranırdı. Hileli, çürük iş yapmak, belirlenen fiyatın üstünde mal satmak, başkasının malını tak
lit etmek büyük suç sayılırdı. Kalitesiz mal üreten, tüketiciyi aldatan, yüksek fiyatla mal satan esnaf ve sanatkâr birlikten ihraç edilir, iş yeri kapatılırdı. Öylelerine “yolsuz” denir, piyasadan hammadde alamaz, kimse ona mal satmaz, o malını kimseye satamazdı. Kahvelere kabul edilmez, cemiyet toplantılarına giremezdi.
büyük bir kısmının maddi tanzimi için iş yerinde geçirildiği günümüzde, ahlak yozlaşması toplumun her kesiminde daha çok hissedilmeye başladı. İş hayatında ahlaki mahrumiyetten sürekli şikayette bulunan toplum, buna rağmen henüz mevzuuyla ilgili elle tutulur bir adım atmış durumda da değil. Bunun belki en önemli sebebi “güzel iş ahlakı niyetinin” henüz samimi bir şekilde olgunlaş mamasıdır.
Toplumdaki iş ve meslek ahlakının standartlarının düşmesi, insani bir takım değerlerin yitirilmesine sebep oldu. Bir de insanların çalışmadan zengin olmanın hayalini kurmaya başladığı iş hayatında, insanlar güven problemi duymaya başladılar. Güvensizlik ortamında iş yapmak ise korkulu bir hal aldı. Müteşebbisler, en yakınlarındaki ortaklarını bile kendilerine en kötü rakipler olarak görmeye başladılar. Yine bu güvensiz ortam en yakınların bile birbirlerine borç alış verişini durdurdu. Bu da toplum içerisinde insanların birbirlerine yardım etme, dolayısıyla yardımlaşma hissiyatını kaldırdı.
Yardımlaşma, insanların birbirlerini sevmesi ve dolayısıyla birbirlerine karşılıklı güven duyması için çok önemli iktisadi ve ahlaki bir adettir. Yardımlaşma ve sevgi hissiyatını artıran bu adet, insanın dünya ile olan ilişkisinde olduğu kadar ahiret ile olan ilişkisinde de çok önemlidir. Dünya ile ahiret arasında iş hayatına dayalı samimi ilişkiler yumağı insanın, hayatın anlamını doğru algılaması için faydalı olacaktır. Ayrıca insan yaşadığı her yerde kendini güvende hissedecek. Bu güven hissinin tadı alındığında iş ahlakı için emek sarf etmeye devam edeceklerdir.
Ahlaki yozlaşmanın çözümlerini ekonomi ve ahlak tarihimizde aramaya başlamadan önce problemin kaynağını biraz daha anlamaya çalışalım. Aslında temel problem, günümüz ekonomik sistemde mutlak iş
menfaatinin her şeyin önünde tutulmasıdır. Kişi menfaatlerinin toplum menfaatlerine tercih edilebileceği bir sistemden başka da bir sonuç beklenemezdi zaten. Bundan sonrası için, yeni ve temiz ekonomik ahlaka sahip bir neslin yetiştirilmesinin zorunluluğu toplumun her kesimi tarafından kabul edilmelidir. Yeni ve temiz ekonomik ahlakın kaynağına uygun misaller tarihimizde yaşanmıştır. Güzel hasletli nesiller için yeniden keşif yapmaya gerek yok. Bunun için en güzel örneklerden biri olan ahilik teşkilatı incelenip özellikle iş ahlakı temelinde erdemli insan profili için çalışmalar yapılabilir.
çözüm Ahilik Müessesesinde
Ahilik teşkilatı iktisadi bir müessese olduğu kadar ahlaki temelli bir eğitim mües- sesesi vazifesini de uzun bir tarihi süreç içerisinde devam ettirmiştir. Ahilik, toplumun ortak kesiminin kalkınmasına yardımcı olan bir örgütlenmenin adıdır aynı zamanda. Uzun tarihi süreç içinde insanların sanat ve meslek alanlarında yetişmelerinin yanında onların ahlaki yönden de gelişmelerini sağlamıştır. Ayrıca Ahiliğin temel misyonu mükemmel fertler yetiştirerek mükemmel topluluklara ulaşmak olduğu için iddialı bir sosyal ve ekonomik görüş olarak da karşımıza çıkmaktadır. Dünyayı düzene sokma yolunda insanlara vizyon katmak gibi iddialı duruşu, onun modern iktisat teorilerine de alternatif olabileceğini gösterir.
Bütün geri kalmış toplumlarm ortak özelliklerinden birisi ahlaki kuralların çözülmesidir. İktisadi manada ne kadar mükemmel bir vitrin dizayn edilse de geri plandaki ideal iş ahlakı vasıflarının olmayışı ekonomi vitrini sağlam devletleri bile bir anda tarihin sayfalarına gömebilir. Bu yüzden tarifteki ideal olma vasfım, dolayısıyla ahlak dinamizmini iyi analiz etmek gerekir. Çürümüş bir takım katı ve anlamsız kuralların devam ettirilmeye çalışılması kısa dönemde fayda veriyormuş gibi algılansa da ani bir yıkım ile kendisini göstermekte gecikmeyecektir. Toplumlar yeniden canlanmak için temelleri sağlam ve denenmiş örnek kurumlara ihtiyaç duyar. Bu noktada iş ahlakı kavramının da yeniden yorumlanmasına ihtiyaç yoktur. Zaten denenmiş ve fayda sağlanmış bir iş ahlakı yorumu ahilik iş geleneğinde vardır. Sadece bu gelenek çerçevesinde ahlaki değerlerin ideal ölçülerde insanlara anlatılması
Sanatında başarılı bakır ustaların atölyesini gösteren bir minyatür
Dünya ile ahiret arasında iş hayatına dayalı samimi ilişkiler yumağı, hayatın anlamını doğru algılamak için faydalı olacaktır.
ve iş hayatlarının bu ölçülere göre yeniden tanzim edilmesi yeterli olacaktır. Bu noktada sizlerle denenmiş ve fayda görülmüş ahilik iş ahlakından olan birkaç misali paylaşmak istiyoruz.
Ahilik Ahlak ve Erdemlilik ile Muvaffak oldu
İş ahlâkı her devirde aranır. Peki, önceden güvenirliliği, işini mükemmel yapmayı, işi ehline vermeyi ve kolaya kaçmadan, her şeyi kendi gücüyle, kendi alm teriyle, kendi bileğinin hakkıyla yapmayı ve helâlinden kazanarak yemeyi gerektiren bu iş ahlâkı nasıl tesis ediliyordu? İşinde hile yapan, mesleğini kötüye kullanan esnafın, ahi teşkilatlarının OsmanlIlardaki devamı olan loncadan çıkarılması, “kethüdâ” ve “ihtiyar heyetinin” kararıyla olurdu. Loncadan çıkarılan bir kişi, bir daha bu mesleğe dönemezdi. Esnaf, yaptığı hile ve sattığı maldan hakkından fazla aldığı ücret oranında, bu meslekten çıkarılma cezasına çarptırılırdı. Tarihte önemli bir yer tutan ahiliğin temelinde dürüstlük vardır. İşte bu temiz ahlâkı telkin eden fütüvvet-nâmelerde yapılan tavsiyeler arasında, helâlinden kazanmak başta gelir.
Burada ahinin ayırıcı ve belirgin özelliği olarak, helâl kazanç elde etmek için çalışıp çabalayan hatta iş ortamından uzaklaştığında da evde, sokakta hatta yatarken dahi kazancını helâl yoldan kazanmayı düşünen bir kişi olduğuna dikkat çekilmektedir. Bunun için de ahinin her şeyden önce bir iş sahibi olması gerekmektedir.
Yolsuzluk Yapanların Cezası
Esnafta her şeyden önce doğruluk aranırdı. Hileli, çürük iş yapmak, belirlenen fiyatın üstünde mal satmak, başkasının malını tak
lit etmek büyük suç sayılırdı. Kalitesiz mal üreten, tüketiciyi aldatan, yüksek fiyatla mal satan esnaf ve sanatkâr birlikten ihraç edilir, iş yeri kapatılırdı. Öylelerine “yolsuz” denir, piyasadan hammadde alamaz, kimse ona mal satmaz, o malını kimseye satamazdı. Kahvelere kabul edilmez, cemiyet toplantılarına giremezdi.