Ellerin Ellerimde Olsun İsterdim
Ellerin ellerimde her daim olsun isterdim…
Gözlerine bakarken, doya doya ellerini tutabilmek,
Hiçbir şey düşünmeden, ellerinde ruhumu dinlendirebilmek…
Pamuk gibi sıcacık ellerini, sımsıkı kavrayabilmek isterdim.
Görmeni isterdim, durulmuş yüreğimdeki sessizliği.
Ellerinden ayrıldığım o anda anlardın belki,
İçimdeki sessizliğin aslında sensizliğin ta kendisi olduğunu.
Ellerinde kaybolmak,
Ve varlığınla avuç içime içten içe dokunabilmekti hayalim…
Çocukluğuma kadar inebilen bir sevgiliye sarılmak gibi.
Ellerin ellerimde her daim olsun isterdim…
Sevgimle sevgini, ömrünle ömrümü birleştirmek;
Varlığını doyasıya yaşayabilmek…
Ve seninle, sözlerimizdeki gibi sonsuzlukta yürüyebilmek.
Yokluğunda, hayalinle yaşarken rüyalarda…
Gerçek miydin, yoksa hülyam mıydı karşımda beliren?
Ceylan gözlüm… o ürkek bakışların,
Kirpiklerinde saklıydı hem gözyaşın hem gülüşün.
Ellerin ellerimde her daim olsun isterdim…
Yüreğindeki sıcaklığı duyumsarcasına,
Mutluluktan Rabbime el açar gibi,
Vuslatına ermeyi isterdim, gönlünün en derin yerlerine kadar.
İlk günlerdeki o utangaç bakışlarımda gizliydi duygularım.
Sana her başımı kaldırışımda, biraz daha derinleşti gözyaşlarım.
Yanlış bir şey yaparım diye sarıyordu beni korkularım.
“Sensiz olmaz” diyordu içimdeki o allak bullak olmuş duygular.
Ellerin ellerimde her daim olsun isterdim…
Bakmaya doyamadığım o engin deniz gözlerine dalarken,
Aşkınla yüreğime gömülen sevdaya tutunurken…
Utandım önce; saflığım mıydı, yoksa çocukça heyecanım mı?
“Çay içer misin?” deyip de kelimeleri unuttuğum an…
O akşamın hüznüyle sessizliğe gömüldüm.
Baharla avunan yüreğim,
Seninle gelen ayrılık saatinde bile bir umut arıyordu senden.
Ellerin ellerimde her daim olsun isterdim…
Yokluğunu düşündükçe, hüzün çiçeklerini gömmemek için yüreğime,
Ah… Sımsıkı sarılmak isterdim ellerine, doyasıya…
Bazen karamsarlık sarınca içimi:
“Olmadı işte, zaten olmayacaktı da” derken…
Yüzüme çöken o mahzunlukla,
Hayallerim bir bir düşerken zamanın içine,
En çok da sen kalıyordun içimde… her an, her en kadar.
