ÇAMUR

Toprağın su ile karamasından meydana gelen sıvışık madde: Çamurlara bata çıka yürümeğe çalışan Ali (R.H. Ka-ray). ؛ا Sıf. Mec. Ona buna sataşan, terbi-yesiz ve sırnaşık [kimse].
— ÇEŞ. DEY. Çamur atmak, sıçratmak, sı-vamak veya çamura bulamak, iftira ederek lekelemeğe çalışmak. ا؛ Çamur gibi (ek-mek), iyi pişmemiş ve siyah unla yapılmış (ekmek): ٠ çamur gibi ekmek elbette ha-tır-ı âlinizdedir (M.s. Esendal). ١١ Çamura batmak, kötü duruma düşmek. ا Çamura bulaşmak, kiril bir işe karışmak. -»٠٢٢١£ را ٢٠ (çirkefe) taş atmak, mütecaviz bir kim-seye, sataşmasına fırsat verecek söz söyle-mek. ار Çamura yatmak. Argo. Borcunu ödememek, vaadini yerine getirmemek. II Çamuru karnında (çiçeği burnunda), çok taze, taptaze.
— Bayınd. Çamur ٠^٠٢٠؛ bir bağlantı ka-nalının çamurlarını temizlemeğe yarayan a-
— Coğ. Kıtaların kenaunda, nehir ve ır-makların ağzında biriken çöküntü (koloit, toz ve ince kumlardan oluşur). [Bk. AN-SİKL.] را Çamur yatağı, çamurlu yer.
— Denize. Çamur dubası, dip tarafı açı-lıp kapanan ve tarak gemilerinin dipten Ç1-kardıkları çamurları yükleyip daha derin bir yere götürerek dökmekte kullanılan duba. ا¡ Çamur gemisi, deniz taramalarında ça-murları yüze çıkarmak ve açığa götürmek-te kullanılan gemi.
— Heyk. ve Seram. Heykeltıraşların ve se-ramikçilerin eserlerini cisimlendirmek için kullandıkları kolay yuğrulan bir çeşit killi toprak.
— inş. Sulandırılmış toprak: Kum ءما kireç kullanılmadan çamurdan yapılmış ev. ار Du-var sıvamak için kullanılan ve çeşitli şe-killerde, çeşitli malzeme ile yapılan harç.
— Jeol. Çamur kaynağı, meselâ İzlanda’-da ve A.B.D.’de Yellowstone’daki gibi, ge-!^ellikle alüminli bulunan çamur salgısı. را Buzul çamuru, buzul buzunun taşlara veya kayalara sürtünmesiyle ©luşan çok ince par-çacıklar bütünü. (Bu çamur buz morenleri içine karışır, bazen de ergime suyuyle uzaklara sürüklenir; ergime sularının özel-liği olan sütlü ve bulanık görünümler bu çamur yüzünden ortaya çıkar.)
— Jeomorfoloji. Çamur volkanı, çamurun yeryüzüne çıkmasıyle oluşan volkan; bu ça-murlar, yeraltı gazlarının kil ve marnlı oluşuklar üzerine yaptığı basıncın etkisiyle meydana gelir. (Aşınım etkisiyle kolaylıkla ve kısa zamanda ortadan kalkan çamur ٧٠١-kanları ancak birkaç metre yüksekliğe ula-şabilir.)
— Mad. oc. Çamur tıkama, kömür ocak-larında, yangınları ve kömür kızışmalarını söndürmek için yapılan işlem. Yanmayan ince maddeden, genellikle kazan külleri, su ile karıştırılarak yangın alanına sevk edi-lir ve yangının hava ile teması önlenir. Ambuajı sağlamak için özel çamur tıkama tulumbaları kullanılır.
— Meteorol. Çamur yağmuru. Bk. YAĞ-MUR.
— Okyanus bilim. Okyanusların birçok ÇÖ-keltiler.ine (özellikle organizma bakımından zengin çökeltilere [organik çamur]) verilen isim. Bk. ANSİKL
— Ted. Çamur banyosu, tedavi gücü olan çamurla yapılan banyo. (Bk. BANYO.) ا) Etkin çamurlar, çeşitli usullerle tedavi edici nitelikler katılmış radyoaktif çamurlar.
— Tuz İŞİ. Çamur yatağı, bir tuzlanın ba-şına ve en yüksek yerine konan hazne; iki büyük gelgit arasında beslenmesi için gerek-li suların depo edilmesini sağlar.
— Zır. Bk. ANSİKL. || Pancar çamuru, pancarların yıkanmasından ileri gelen tor-
— ANSİKL. Coğ. Çamur genellikle büyük ölçüde kil kapar, içinde çok miktarda (kum ağırlığının yüzde 300’ü oranında) su bulunmasına rağmen belirli bir sertliği vardır; çarpmalar ve sarsıntılar koyuluğunu bir süre için kaybettirir. Sertliği yüzünden limanların çamurunun temizlenmesi zordur; çökelti taraklanmadan önce çeşitli usullerle sıvılaştırılır.
— Okyanus bilim. Organizmalı deniz çökeltileri arasında 4 büyük çamur tipi görülür: globijerinli çamur, deniz diplerinin yüzde 35’ini kaplar ve kırmızı kilden bile önemli yer tutar. Bu çamur, en azından yüzde 30 oranında foraminiferlerin kavkılarından meydana gelir ve Atlas okyanusunun yarısını, Büyük okyanusun ve Kuzey havzasının Bering boğazıyle Lomonosov sırtı arasındaki yerlerin büyük kısmını kaplar; pteropodalı çamur, aynı zamanda kireçlidir; okyanus diplerinin ancak yüzde l’ini kaplar; dilatomlu çamur, özellikle güney okyanusunda yaygın olan silisli çökeltilerdendir (deniz diplerinin yüzde 9’unu kaplar); ışınlıların iskeletlerinden meydana gelen çamur, Büyük okyanusta (Ekvatorun kuzeyinde) doğudan batıya doğru bir şerit meydana getirir. Karadan türeme çökeltiler arasında şunlar sayılabilir: mavi veya siyah çamur, 5 000 m derinliğe kadar iner; renklerini demir sülfür ve organik maddelerden alır; yeşil çamurlar, denize büyük nehirlerin dökülmediği bölgelerde görülür; glokoni tarafından boyanmıştır; kırmızı çamurlar, renkleri demir oksitten gelir, tropikal nehirlerin yakınında yer alır; bu nehirlerin suları aşınan laterit-li topraklar tarafından boyanmıştır; boz çamur, volkan kökenlidir, İndonezya denizlerinde çoktur; beyaz çamur, mercan yapıları çevresinde görülür. Bileşimleri bakımından çamurların şu ayrımları vardır: kireçli çamurlar (okyanus dipleri yüzeyinin yüzde 48’ini kaplar) ve silisli çamurlar (yüzde 14); kırmızı kil ikincil derin deniz çökeltisidir (yüzde 38).
— Zır. Taş döşeli sokaklardan, su birikintilerinden ve hendeklerden toplanan çamur mükemmel gübre olur. Toplanan çamur, içine kireç katıldıktan sonra altı-sekiz ay açıkhavada bırakılırsa kalkerce zayıf ve hafif topraklara iyi gelir.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*