Aslan Heinrich

Heinrich, Aslan1

Bavyera ve Saksonya dükü (Ravensburg 1129-Bra- unschweig 1 1 95). Babası Kibirli Heinrich Alman tahtına aday olmuş, ama tacı Konrad von Hohenstaufen’e kaptırmış olan Aslan Heinrich, uzun çarpışmalar ve görüş- melerden sonra Saksonya (1142) ve Bavyera’nın (1 1 56) Avusturya’dan ayrılıp yeniden birer düklük haline getirilmesini sağladı ve yirmi yılı aşkın süreyle (1156- 1181) kuzeyin en büyük dükü oldu. Geniş özel toprak­larının bulunduğu Saksonya’yı, Magdeburg piskoposu Wichlann’in muhalefetine karşın, gücünün temeli hali­ne getirdi. Sonra, akıllı bir kentçilik siyasetiyle otoritesi­ni yaydı; Bavyera’da Münih’i kurdurdu (1157); Sakson­ya’da Braunschweig’¡ geliştirdi; birçok başka kente ikti­sadi ayrıcalıklar ve özgürlükler tanıdı.

Topraklarını Elbe’nin ötesine genişletmeye çalışarak Almanların “doğuya doğru ilerleme” siyasetinin en ba­şarılı temsilcisi oldu. Bir yandan da birlikleri Baltık kıyıla­rına ulaştı; ele geçirilen topraklar hıristiyanlaştırıldı ve üç piskoposluk kuruldu: Oldenburg, Mecklenburg, Ratzeburg. Brandenburg markgrafı Ayı Albrecht’in, Po- meranya’ya doğru yayılmayı yasaklaması üstüne, Aslan Heinrich, Holstein kontu Adolf von Schauenburg’a sal­dırıp, Wakenitz’in denize döküldüğü yerde kurulmuş olan limanı ele geçirdi (1158’de yeniden yaptırdığı ve ayrıcalıklar tanıdığı bu liman, Ortaçağ’da kuzey ticareti­nin büyük antreposu haline gelecek olan Lübeck’ti). Ei­der, Elbe ve deniz arasında ele geçirdiği topraklara, Fla­man, HollandalI ve Vestfalyalı köylüler yerleştirdi.

1170-1175 arasında, prensler Avrupa’sında üstün bir yer sağlayan Aslan Heinrich, yalnızca bir kız çocuğu doğurmuş olan eşinden ayrılarak, İngiltere kralı Henry ll’nin kızı Mathilde’le evlendi (ondan üç oğlu oldu) ve 1172’de Filistin’deki kutsal toprakları ziyaret etti. Fried­rich Barbarossa’yla iyi ilişkileri, imparatorun ayaklanan Lombardia’yla savaşmak için bir birlik göndermesi iste­ğine (1176) ret yanıtı vermesiyle bozuldu. Üstelik, Halberstadt piskoposluğunun malları konusundaki anlaş­mazlık nedeniyle, Köln piskoposu Philippe’e savaş aça­rak genel barışın bozulmasına yol açtı. Spire (1178), Worms ve Magdeburg (1179) diyetlerine çağrılıp, git­meyince topraklarının büyük bölümüne önce el kon­du, sonra Saksonya, Köln (Westfalen) piskoposu ve Ayı Albrecht’in oğlu arasında (Ostfalen) bölüşüldü. Elinde yalnızca Braunschweig’daki özel toprakları kalan Aslan Heinrich, İngiltere’ye sığınıp (1182-1184), Friedrich Barbarossa’nın ölümünden sonra topraklarını geri al­maya uğraştıysa da, başaramadı. Alman tarihçileri tara­fından “Kuzey Almanya’nın taçsız kralı” diye anıldı.

Rate this post
Rate this post

Cevapla

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar işaretlenmelidir *

*